Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 16 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Hazret-i Ademin yaratılışı



Yalova’dan Kadir Başural:

*“İnsanlığın ilk yaratılış hadisesini biraz açıklar mısınız? Hazret-i Âdem nerede yaratıldı?”

İnsanlığın babası Hazret-i Âdem’in (as) yaratılışı, hiç şüphesiz Allah Teâlâ’nın kudretinin, ilminin, iradesinin, hayat ve saltanatının, kuvvet ve iktidarının—tâbir caizse—muhteşem bir gösterisidir. Toprak gibi kesif, yoğun, karanlıklı, hayatsız, ruhsuz bir madde alınıyor; kudret elinde yoğruluyor, yoğruluyor, eviriliyor, çevriliyor, şekil veriliyor, tanzim ediliyor, terkip ediliyor, tezyin ediliyor, süsleniyor, güzelleştiriliyor, biçim veriliyor, ruh veriliyor... Ve ortaya kâinatın meyvesi olan insan çıkıveriyor.

Bir ağaç ilk meyvesini nerede verir? İlk açan çiçek kendisine nerede karargâh kurar? Kadîr, Muktedir, Mürîd, Muhyî, Fettâh, Musavvir ve Müzeyyin isimleri nerede tecellî ederlerse, çiçek de oraya karargâh kurmaz mı? Ve hikmeti mucibince toprağa en yakın ve kudretin tecellîsine en evvel istihkak kazanmış, hayatın arşı olabilme niteliğini en evvel elde etmiş dalının ucunda açmaz mı? İlk çiçek, kudretin diğer tasarruflarının da habercisi olmaz mı?

İlk insan, ağacın ilk açan çiçeğinden farklı düşünülebilir mi? Ve ilk çiçek, “yaratılış yeri” bakımından diğer çiçeklerden ayrı ele alınabilir mi? Ağacın başlangıcından sonuna, her çiçeğe ve her meyveye aynı hayat, aynı kudret, aynı hikmet, aynı hilkat, aynı rahmet tecellî etmez mi? Yaratıcı Kudret her çiçeği, ilk çiçek kadar güzel, ilk çiçek kadar alımlı, ilk çiçek kadar gösterişli, ilk çiçek kadar ehemmiyetli yaratmaz mı? Zira neticede her çiçeği, aynı muhasebe ve muhakeme eleğinden geçirmeyecek mi? Her çiçeği Mahkeme-i Kübrâ’da ince bir imbikten süzmeyecek mi? İlk yaratılanla son yaratılan arasında ne fark var?

Toprak! Üstünde gezdiğimiz... İçine girip kaybolduğumuz... Kıyamet Günü sinesinden yeniden ihyâ ve inşâ ile çıkacağımız, içindeyken yeniden yaratılacağımız... Hilkatimizin hamuru. Varlığımızın mâyesi. Tevazuun şahikası. Şeytanı yakan öz!

Toprak tevazu ile yükseldi, ateşin üzerinde hâkimiyet kurdu. Ateş, alevleri ile gururlandı, kendisini ele avuca sığmaz sandı, alçaldı. Gururunun cezası olarak toprağın sinesine mahkûm oldu ve etkisiz kaldı. Ateşten yaratılan şeytanın, topraktan ateşin öcünü alırcasına hased damarları kabarınca, artık isyan ve tuğyan için başka bir sebebe gerek yoktu. İsyan için hased yeterliydi. Çünkü Hazret-i Âdem (as) topraktan yaratılmıştı.

Hayat ve ihya arşının toprak üstünde olduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri (ra), Allah’ın isimlerinin sayısız tecellî ve cilvelerine toprağın en yüksek bir âyine olduğunu, nurânî ve lâtîf bir şeyin âyinesi ne kadar kesîf olursa, o nisbette isimlerin cilvelerini cilâlı göstereceğini, meselâ hava âyinesinde güneşin yalnız zayıf bir ışığı; su âyinesinde ışığı ile birlikte güneş kendisi; ama kesîf olan toprak âyinesinde güneşin yedi rengi birden, çiçeklerin, bitkilerin, hayvanların ve tümüyle yeryüzünün üzerinde göründüğünü; kulun, secde hâlinde toprağa koyduğu başı ile Rabbine en yakın olmasının sırrının da bu olduğunu, insanın topraktan geldiğinin ve toprağa dönmesinin, yani kabre girmesinin de hikmetinin bu olduğunu kaydeder.1

Bedîüzzaman, toprağın Allah’ın isimlerine ekseriyet itibarîyle mazhar olmaya en elverişli ve en liyakatli bir “arş” olduğunu beyan ederken, âdeta ilk insan Hazret-i Âdem’in (as) de arz üstünde, yani toprak üstünde yaratıldığı konusunda bize ipucu verir gibidir.

Merhum Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da; “Ey Âdem! Sen ve eşin Cennet’te kal! Orada olandan istediğiniz gibi bol bol yiyiniz”2 âyetinin tefsirinde, Hazret-i Âdem’in (as) yaratılışının yeryüzünde gerçekleştiğinde ittifak bulunduğunu kaydetmektedir.3

Nitekim “Ben arzda bir halife var edeceğim”4 âyet-i kerimesine dayanarak, yeryüzünün halifesinin “arzda” yaratılmış olduğunu söylemek de mümkündür.

Bu âyette insanoğlunun arzda hüküm süreceğinin kast edildiğine hükmedilerek, Hazret-i Âdem’in (as) yaratılışının arzdan başka bir yerde meydana geldiğine ihtimal vermek, tekellüflü ve gereksiz bir zorlama olur. Zaten böyle bir ihtimali haklı çıkaracak ortada delil de yoktur.

Fakat madem ki Hazret-i Âdem’in nerede yaratıldığı çok net ifadelerle bildirilmemiştir; bu meseleyi delilsiz biçimde tahminlere kurban ederek, belirli bir “mekân ve yer” üzerinde yoğunlaşmak yerine, doğrudan Allah’ın kudreti üzerinde yoğunlaşmak kulluğumuza ve Tevhid inancına daha uygun düşmektedir.

Hiç şüphesiz kudret ve irade Allah’ındır. Hüküm ve takdir Allah’ındır. Her nerede isterse kulunu orada yaratmaya kadirdir.

Dipnotlar:

1- Mesnevî-i Nûriye, S. 203

2- Bakara Sûresi, 2/35

3- Hak Dini K. Dili, 1/231

4- Bakara Sûresi, 2/30

16.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.03.2008) - Kur'ân'da kıyamet sahnesi

  (13.03.2008) - Hadis reformu mu?

  (12.03.2008) - Muhtelif cevaplar

  (10.03.2008) - Kısa kısa

  (09.03.2008) - İncir ağacı ve incire yemin

  (08.03.2008) - Kısa kısa

  (07.03.2008) - Çeşitli sorular

  (06.03.2008) - Azapta tecellî eden adalet

  (05.03.2008) - Zerreler âleminde baş döndürücü itaat

  (04.03.2008) - Mü'minin niyeti amelinden hayırlıdır

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri