Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 15 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Morfoz…



Bediüzzaman, çağımızda dünyadaki ahlâkî aşınmayı ve müthiş mânevî tahribatı, “Sedd-i Zülkarneynin tahribiyle Ye’cüc ve Me’cüc’ün dünyayı fesada vermesi”ne benzetir. Kur’ân ahlâkının sarsılmasıyla daha müthiş olarak, ahlâkta ve hayatta karanlıklı ve inkârcı bir anarşiliğin fesâda ve ifsâda başladığını haber verir. (Kastamonu Lâhikası, 110-112)

İnsanlık, 21. yüzyıla bir yandan çevreyi tahrip eden küresel ısınmayla, diğer yandan zâlimlerin hegemonya ve çıkar projeleriyle dayatılan katliamlarla; acı, göz yaşı ve dramla girdi. Tam bir insanlık trajedisi yaşanıyor. Yalnız madden değil madden de yaralanıp çöküntüye uğruyor. Şiddet ve sefâhetle sarsılıyor…

Ne var ki insanoğlu, son çağda kendisine “nîmet” olarak verilen teknik ve teknolojiyi, Peygamberlerin vahiy yoluyla başlangıçlarını hediye ettikleri medeniyet hârikalarını, hasîs dünyevî çıkarcılıkta kullanıyor. Ahlâkî değerlerin tahribinde, çocukların ve gençleri uyuşturan, kumar, esrar, eroin gibi kötü madde bağımlılığı tuzağına düşüren bir morfoz olarak istimal ve istismar ediyor.

Televizyonlar, bu mânevî ve ahlâkî dejenerasyonun âdeta öncüleri. Magazinle uyuşturulan ruhlar, sureta mâsum gibi görünen ve güya insanlara maddî yardımda bulunan “yarışma programları”yla âdeta sersemleştiriliyor. Haberlerde “global ekonomik kriz”le korkutulan kalabalıklar, saçma sapan “şans ve talih oyunları”yla, “umut tâcirliği”nin elinde oyuncak hâle getiriliyor.

Sözde “kadın programları”yla milletin ahlâkî ve mânevî yapısına, gelenek ve değerlere aykırı uç ve bâtıl tasvirle, âilenin ve toplumun toptan zehirlenmesine âdeta zemin hazırlanmakta. İnanç ve mânevî değerlere bigâne, tarihin ve ecdâdın tecrübesine saygısız, tamamıyla zaaflarının zebunu, Kur’ân’ın tâbiriyle “giydirilmiş kalas” anlamında “kuşaklar” yetiştirilmeye çalışılıyor…

* * *

“Nur Âleminin Bir Anahtarı”ndaki “Güzel sözler Ona (Allah’a) yükselir” (Fâtır Sûresi, 10) meâlindeki âyeti, “hava unsurunun yüksek ve ehemmiyetli bir vazifesi”yle tefsir eden Bediüzzaman, radyo bahsinde “havanın kudsî vazifesinin hikmet-i hilkatinin (yaratılış hikmetinin) en mühimi”ni izâh eder. Yeryüzünün radyolar vasıtası ile bir tek menzil hükmüne getirilmesini, “nev’-i beşere (insanlığa) pek büyük bir nimet-i İlâhiye” nitelendirir. (s.26-27)

Gerçek şu ki radyodan çok büyük bir “nîmet” olan televizyon nîmeti ve internet gibi gelişmiş çağdaş yayın ve iletişim araçları, insanlığa bahşediliş amacında kullanılmadığında, çok daha büyük ve vâhim zararlara duçar ediyor. “Büyük bir nîmet iken büyük bir nikmet (zarar, faydasız ve nimetsizlik) oluyor.

Zira televizyon meftunu toplumlar, artık sanal yaşamaya başlar. İnsanların psikolojik yapıları bozulur, sosyolojik dengeler altüst olur. Seyirciler, dizilerle ağlar, filmlerle yaşar, televole telkiniyle ve küresel popüler kültürle şekillenir. Asıl görev ve vazifeler unutturulur; “yarışmalar”da kimin kaç milyar kazanıp kaybettiğine sevinilir, onlar adına üzülüp ağıtlar yakılır!

Şu hâle bakın; bu ülkede devletin resmî televizyonu, yılbaşı gecesinde birkaç şarkı için trilyonları ödüyor. Millî Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü’ne bağlı Sayısal Loto devlet eliyle oynanıyor. Yabancılara satılan Tekel, içki üretmeyi sürdürüyor.

Resmî raporlara göre, Türkiye’de internet üzerinden kumar ve bahis oyunlarını oynayanların sayısı milyonları aşmış. Millî Piyango İdaresi’nin rakamlarına göre ülkede “online casinolar”ın yıllık cirosu bir milyar dolara ulaşmış. Uyuşturcu yaşı ilkokul seviyesine inmiş. Kredi kartı ile oynanan kumar ve bahisler sâdece çocukları, gençleri değil, binlerce yetişkin insanı iflâs ettirip tefecilerin eline düşürüyor; âilelerin dağılmasına sebebiyet verdiriyor. İnsanlar, ümitsizlik, magazin ve “yarışma” perdesindeki şans oyunlarına bağımlı hâle getirilmekte. Umut, oyalayıp avutan oyuncaklarda aranmakta…

* * *

Çocukları ve gençleri mânen ve ahlâken aşındıran çoğu dış kaynaklı ithal malı ahlâk bozucu müstehcen filmler, televoleler, “marka” ve “idöl” hayranı, his ve heveslerine mağlup nesiller yetiştirmekte… Birkaç yüz kişi etrafında kısır döngü dönen magazin programlarıyla, kafalar ve kalpler bir nevi “esâret” altına alınmakta Sırtında okul çantasıyla çocuklar “iddaa” türü “sanal kumar”hanelerle, başdöndürücü faydasız internet oyunlarıyla heyecanlarını, coşkularını yitirmiş, idealleri olmayan bir gençlik türetilmekte...

Kısacası, İman ve mânevî terbiye eksikliği ve âhiret inancının zâfiyetiyle gençler ve çocuklar korkunç uçuruma itilmekte; mânevî çöküşün tehlike zilleri çalmakta… Ahlâk ve mâneviyat buhran ve bunalımı, bilhassa toplumun mânevî kırılma çizgisinin tam üzerinde bırakılan gençlerde ve çocuklarda alarm işâretleri vermekte… Çâresi, sefâhet ve ahlâk dışılıkla tahrip eden müthiş mânevî tahribâta karşı mânevî tâmirattır. Öncelikle televizyonu “aptallaştıran” bir uyuşturucu âleti olmaktan çıkarmaktır.

Bunun için, insanlığa pek büyük nîmet olan televizyon ve teknolojiye “umumî şükür” olarak, bu araçları “herşeyden evvel ‘kelimât-ı tayyibe’ olan başta Kur’ân-ı Hakim ve hakîkatleri; imanın ve güzel ahlâkın dersleri ve beşere (insanlığa) lüzumlu ve zarurî menfaatlerine dair kelimâtlar” dediği muhtevada kullanmaktır. (a.g.e)

15.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.03.2008) - Yasağa karşı neler yapılabilir?

  (13.03.2008) - Tuzak devam ediyor

  (12.03.2008) - “Din dersleri”ne kim karar vermeli?

  (11.03.2008) - Danıştay’ın “din dersi” kararı…

  (10.03.2008) - “Büyük tezgâh”

  (08.03.2008) - Deşifre…

  (07.03.2008) - “Siyasî çözüm” paravanası…

  (06.03.2008) - Operasyonun arka plânı

  (05.03.2008) - Ankara “kınamak”la kalmamalı

  (04.03.2008) - Yetmiyor mu?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri