Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Allah'ın misafirliği şuuru



Dünyanın bir misafirhane, bizlerin de birer yolcu ve misafir olduğumuzu biliyoruz. Bu gerçek, mutluluktan uçar hâle getiriyor bizi. Maddî imkânlara sahip olanlar ise hac veya umre maksadıyla yolları mukaddes diyarlara düşüp beyaz kefenler gibi ihramlara büründüklerinde bu duyguyu daha yakından hissederler. Mekke’yle müşerref olanlar Allah’ın misafirleri değil midir? Misafir içre misafirsiniz artık. Allah onca rızık, ikram ve nimetlerle birlikte bu seçkin misafirlerinin tevbe, istiğfar ve duâlarını kabul eder. Bir hadis-i şerifte buna dikkat çekilmiştir.

Bu misafirlik insana teslimiyet ruhunu hatırlatır. İhrama girdiğinde sıkça getirdiği telbiyelerde bunu dile getirmez mi hacı adayı veya umreci? Lebbeyk derken, “Buyur Allah’ım, ben senin kulunum. Emrine âmâdeyim. Ne buyurmuşsan tek tek yapmaya hazırım” anlamında bu teslimiyetini açığa vurur. Hz. İbrahim de oğlu İsmail’le birlikte Kâbe’nin temellerini atarlarken yaptıkları “Rabbimiz! Bizi her şeyiyle Sana teslim olmuş kullar eyle”1 duâsında Allah’tan böylesi bir teslimiyet istemişler ve bilfiil hayatlarında göstermişlerdi.

Öyle bir teslimiyet ki birisi Rabbine verdiği söze uymak için oğlunu kurban etmeyi, diğeri de hiçbir tereddüt göstermeden emre uymayı kabullenmişlerdi.

Kâbe inşâ edildiğinde Cenâb-ı Hak, insanları hacca davet etmesini emredince, Hz. İbrahim, “Ben onca insana nasıl duyuracağım?” demiş, Cenâb-ı Hak da, “Sen seslen, çağır, duyuracak olan Biziz” buyurmuştu. Radyonun, televizyonun bulunmadığı bir dönemde bütün dünya onun sesini duyacak, davetine icabet edenler, koşarak geleceklerdi. Hatta değil sadece o günün insanları, Kıyamete kadar bu daveti gönlünde, ruhunda, aklında duyan insanlar koşup gelmiyorlar mı?

Hz. Cebrail haccın nasıl yapılacağını Hz. İbrahim’e bizzat göstermiş, birlikte haccetmişlerdi. Resûl-i Ekrem de (asm) bu özü muhafaza ederek bir kısım ilâvelerde bulunacaktı.

Bu yüce davete icabet farklı olacaktı elbet. İhrama girilecek, tavaf yapılacak, Arafat ve Müzdelife’de durulacak, Safa ve Merve’de sa’y edile-cekti.

Hayat bir yolculuk… Ruhlar âleminden başlayan bu yolculuk dünya misafirhanesine uğrayarak sonsuzluğa kadar uzanır gider. Hac ve umre de yolculuk içre yolculuktur.

Kısmet olunca bu yolculuğa çıkarken önce niyetlenir, şart ve gereklerine bir bir uyarak farklı dünyalara dalarsınız. Yaratılışa, öze dönüş yolculuğudur bu. O anda Hz. İbrahim (ra) rolünü üstlenir; siz de birer İbrahim ve İsmail olursunuz. Evinizi, barkınızı, malınızı, mülkünüzü, makamınızı, mevkiinizi, sevdiklerinizi, dostlarınızı terk edip geldiğiniz bu davette, gedasıyla sultanıyla herkesin eşit hâle geldiği bir diyarda sonsuzluk yolcusu olduğunuzu bir kere daha bütün gönlünüzle hissedersiniz.

Ne yaptığınız, ne yapacağınız ve neyi, ne maksatla yapacağınızın şuurunda olduğunuz için her şey anlamlı, hikmetli ve duygulandırıcı gelir size. Âdetâ bir başka insan olup çıkıverirsiniz. Ne büyük bir mutluluktur bu.

Dipnotlar

1- Bakara Sûresi, 128.

10.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.05.2008) - Kul tevbe ettiğinde Rabbini sevindirir

  (08.05.2008) - Temiz olanlar, Allah’ın sevgili kulları

  (07.05.2008) - Allah, dürüst olmayan, sözünde durmayanları sevmez

  (06.05.2008) - Allah, ihlâsla kulluk yapanları sever

  (05.05.2008) - Bir insan Peygamberin yolunda giderse

  (04.05.2008) - Allah size yardım ederse

  (29.04.2008) - Allah adına sevmenin kazandırdıkları

  (28.04.2008) - Dünyayı sevmede ölçü nasıl olmalı?

  (27.04.2008) - Sevdiklerimizi Allah adına sevdiğimizde

  (26.04.2008) - Allah adına sevmek

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT