Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Kapatma dâvâsı”yla kapatılan gündem



Siyasette bir oyalanma ve avutma dönemi yaşanıyor. İktidar partisini “kapatma dâvâsı” üzerinden âdeta bir “medya geyiği” oluştu. En son Başbakan’ın Can Paker’in evindeki yemekte bazı gazetecilere ne dediği ya da “deyip demediği”yle sütunlar, sayfalar dolduruluyor.

Gittikçe bir “geyik muhabbeti”yle televoleye dönüşen en son Başbakanlık’tan peşpeşe, “Sayın Başbakanımıza atfedilen ifâdelerin doğru olduğu anlamına gelmemektedir” türü muğlak ve zorakî açıklamalarla süren tartışmalar, magazinel spekülasyonlardan öteye geçmiyor. Hatta AKP’nin kapatılması ve ATV-Sabah’ın satılmasından da bahsedilmediği özellikle ‘vurgulanıyor.’

“Kayıt tutulmayan özel bir sohbet sırasında konuşulanlar”ın muhtevasından ziyade, menüde neler olduğu dedikodularla geçiştiriliyor…“İçeriden ve dışarıdan dedikodular”da ne Türkiye’nin Avrupa Birliği yolculuğunun kesintiye uğraması tehlikesinden, ne müzâkere sürecinin tıkanmasına karşı çıkış yolundan ve ne de uyum yasalarından tek kelime nakledilmiyor…

* * *

Keza daha yeni değiştirilen Türk Ceza Kanununun 301. maddesinin yetersizliğinden, uygulamadaki öneminden, devamında düşünce ve ifâde özgürlüğüne dair düzenlemelerin gelip gelmeyeceğinden, rafa kaldırılan “yeni anayasa”nın, demokratikleşme ve özgürlüklerin akıbetinden söz edilmiyor… Belli ki onca iç ve dış mesele bir defa daha ıskalanıyor; “kapatma dâvâsı”nın kapattığı Türkiye’nin gerçek gündeminin üstü kapatılıyor…

İşin garip tarafı, antidemokratik dayatmalardan şikâyet eden Başbakan ve partisi de bu oyalama oyunundan memnun. Çoğu ötelenen asıl gündemin kaçırılmasından hoşnut… Özellikle inanç ve mânevî meselelerdeki “icraatsızlığı”nın son demde bir “kurtarıcı” gibi “kapatma dâvâsı”nın gölgesinde kalması, siyasî iktidarın işine geliyor.

Zira bu gölgeleme ile, global kriz dalgasının ekonomiyi vurması, yeniden çift rakamlara tırmanan enflasyon, vâhim bir biçimde artan carî açık gündem dışı kalıyor. Hatalı tarım politikalarının yol açtığı hububat ve gıda krizi, bir tek “pirinç fiyatları”na indirgeniyor. Varsa yoksa “kapatma dâvâsı”; bunun dışında olup bitenler çoğu kez tartışma konusu bile edilmeden gözler kaçırılıyor…

* * *

Meselâ, iktidar partisi tarafından genel seçimlerde meydanlarda alabildiğine istimal edilen süreçte Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin ülkeye, demokratikleşmeye, temel hak ve hürriyetlerin kazanılmasına ve hatta AKP’ye ne faydası olduğu konuşulmuyor. Ahmet Hakan’ın dediği gibi, kimse “Abdullah Gül’ün Çankaya’daki yalnızlığına, çırpınışına, etkisizliğine, hareket kabiliyetinden yoksun kalışına, önyargı duvarlarıyla sarmalanmış olmasına” bakmıyor. İnadına Gül’ün seçilmesiyle Çankaya’nın “kazanılmış bir mevzii”den çok “kaybedilmiş bir mevzii” haline geldiğinin üzerinde durmuyor.

Meselâ Gül’ün, 28 Şubat sürecinde mevhum “irtica ile mücadele” için kurulan “Batı Çalışma Gurubu”nun yerine ikame edilen “Başbakanlık Tâkip Kurulu” üyesi, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü iken aralarında Yeni Asya yazarlarına da açılan “deprem İlâhî ikaz” dâvâlarının soruşturmasını hazırlayan Ali Suat Ertosun’u, üç aday arasında Yargıtay üyesi olarak seçmesinin anlamı sorulmuyor. Sezer’in yargı mensupları arasında ilk kez “devlet üstün hizmet madalyası”yla ödüllendirdiği Ertosun’un Gül tarafından tercihinin, seçim meydanlarında propaganda edilen “dindar cumhurbaşkanı” lansesiyle ne derece uyumlu olduğu sorgulanmıyor…

Magazinel dedikodularla sadece iç gündem değil, dış gündem de gündem dışı kalıyor. Türkiye’nin Irak’ta çıkmaza giren işgalcilere verdiği desteğin kaybettirdikleri, Kuzey Irak’ta ve Kerkük’te “stratejik müttefik”çe silinen kırmızı çizgileri, Afganistan’a “ek muharip asker” emr-i vakisiyle karşı karşıya bırakılması, İsrail ve Suriye arasındaki “arabuluculuğa” soyunmanın neticesi, tartışılmıyor…

Kısacası, içte “laiklik”e odaklanan “kapatma dâvâsı”yla Türkiye’nin iç ve dış gündemi gündemi kapatılıyor…

10.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.05.2008) - “Dünyevileşme” vurgusu

  (07.05.2008) - “Pes etmemek” ve “teslim olmamak”

  (06.05.2008) - “Savunma” kırılmaları…

  (05.05.2008) - Hatalar zincirinin son halkası

  (29.04.2008) - “Savunma stratejisi” ve kırılmalar…

  (28.04.2008) - Oyalama oyunu nereye kadar?

  (26.04.2008) - “Stratejik ortak”tan vefâsızlık…

  (25.04.2008) - Ermenilerle dostluk ve diaspora ile mücadele

  (24.04.2008) - Yine “Ermeni meselesi”

  (23.04.2008) - 23 Nisan düşünceleri ve İstanbul siyaseti

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT