Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 08 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ahmet ARICAN

Esnaf Odalarına göre Bağ-Kur’lu olunamayacak



5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girerse mevcut yasalarda Bağ-Kur’lu olarak adlandırılan kişilerin adları artık 4/b sigortalısı olacak. Hali hazırda uygulamada olan Bağ-Kur mevzuatına göre, gelir vergisinden muaf kişilerin eğer esnaf ve sanatkâr sicili ile birlikte meslek odalarına da kayıtları varsa ancak o zaman Bağ-Kur’lu olabilmektedirler. Ancak, yine günümüzdeki Bağ-Kur uygulamalarına göre, gelir vergisinden muaf bir mesleği yapmayan kişilerin esnaf ve sanatkâr sicilindeki ve meslek odalarındaki kayıtlara göre Bağ-Kur’lu olmaları mümkün değildir.

İşte eğer, sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girerse 4/b sigortalılarının (Bağ-Kur’luların) sigortalılığa esas kayıtları arasında hiçbir şekilde esnaf odalarındaki (şoförler odası, berberler odası, pastacılar odası, vb.) kayıtlara itibar edilmeyecektir. Yani yeni dönemde örneğin bir kişi seyyar satıcılık yapsa ve bundan dolayı seyyar satıcılar odasına kayıtlı olsa bile, bu kişinin Bağ-Kur’lu olabilmesi için seyyar satıcılar odasındaki kayıtlarına sigortalılığı açısından itibar edilmeyecektir. Örnekte belirtilen kişinin 4/b sigortalısı olması için mutlaka esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı olması zorunluluğu aranılacak ve esnaf ve sanatkâr siciline kaydı yoksa 4/b kapsamında sigortalı olamayacaktır.

Özetle, şimdiki uygulamada olduğu gibi yeni dönemde de Bağ-Kur (4/b) sigortalılığında esas alınan asıl kayıt türü vergi mükellefiyet kayıtları olacaktır. Ancak, seyyar satıcılık, seyyar piyango bileti satıcılığı ve tablacılar gibi vergiden muaf meslekleri yapan kişiler yeni dönemde 4/b sigortalısı olmak istediklerinde, meslekleriyle ilgili esnaf odalarındaki (meslek odaları) kayıtlarına itibar edilmeyecek ve bu kişilerin mutlaka esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı olmaları gerekecektir. Esnaf odalarındaki genel olarak görülen kayıt düzensizliği göz önünde bulundurulduğunda, reform yasası ile getirilen bu düzenlemenin vatandaşlar açısından son derece faydalı olduğunu belirtmek gerekir.

nSosyal Güvenlik Reform Yasası Cumhurbaşkanınca veto mu edilecek?

Ülkemizdeki hemen hemen herkesi kapsayan ve yakından ilgilendiren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası hukuksal açıdan temellendirilmeye çalışılmaktadır. Sosyal güvenlik reform yasasının en önemli ayağı olan 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası, toplumdaki tüm kesimleri ilgilendirdiği için herkes tarafından bir yönü eleştirilmiş ve yasa üzerinde tam bir mutabakat sağlanamamıştır. Yasanın ilk halinden şimdiye kadar olan geçirdiği safahatı bir kez daha hatırlamak yararlı olacaktır. Bilindiği üzere, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının ilk hali olan 5489 sayılı Kanun 19.04.2006 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiş, ancak 10.05.2006 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından yeniden görüşülmek üzere TBMM’ye iade edilmişti. Cumhurbaşkanınca Meclise iade edilen 5489 sayılı Kanun TBMM’de bir kez daha görüşülüp 31.05.2006 tarihinde TBMM’de kabul edilmesinin ardından kanun numarası 5510 olarak değiştirildi ve Cumhurbaşkanı tarafından kanunun bu son hali onaylandı. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanan kanun 16.06.2006 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yasalaştı. Ancak bu sefer, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve CHP milletvekilleri tarafından Anayasa Mahkemesine götürüldü. Anayasa Mahkemesi ise, 2007 yılının Ocak ayında yürürlüğe girmesi öngörülen yasanın 2006 yılı Aralık ayında 22 maddesini iptal, 6 maddesinin de yürürlüğünün durdurulmasına karar verdi.

Anayasa Mahkemesinin bu iptal kararından sonra 5510 sayılı reform yasasında Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar da göz önünde bulundurularak 5754 sayılı Kanunla sözü edilen kanuna yeni eklemeler ve değişiklikler yapıldı. Yapılan değişikliklerden sonra anılan yasa 17 Nisan 2008 tarihinde TBMM tarafından kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderildi. TBMM tarafından kabul edilip de Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilen yasaların 15 gün içinde onaylanması gerekmektedir. Bahse konu bu 15 günlük süre 2 Mayıs 2008 tarihinde dolmasına rağmen, bu yazının kaleme alındığı zamanda hâlâ 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmadı.

nAnılan yasa Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayınca hepimizin aklına acaba bu yasa Cumhurbaşkanı tarafından veto mu edilecek sorusu geliyor. Bakalım zaman neyi gösterecek?

1 Mayıs’tan önce sigortalı olamadıysanız umudunuzu yitirmeyin

5510 Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SS ve GSS) eğer Cumhurbaşkanı tarafından onaylanırsa, anılan yasanın emeklilik yaşı ve hizmet süresi ile ilgili hükümleri 1 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe girecek. Daha önceki yazılarımızda da açıkladığımız üzere, 1 Mayıs 2008’den önce sigortalı olan kişiler daha küçük yaşta emeklilik imkânını ve de hem emekli aylığı alıp, hem de emeklilikten sonra çalışmalarına devam edebilme gibi birçok avantajı elde etmiş oldular.

Ancak, 1 Mayıs 2008’den önce sigortalı olamadığı için üzülen ve emeklilikle ilgili birçok avantajı kaybettiğini düşünen kişiler için henüz vakit bitmiş değil. Çünkü 506 sayılı Kanunun 9’uncu maddesine göre, işverenler çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle SSK’ya (SGK) doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdürler. Yine 506 sayılı Kanunun 140/b maddesine göre, 506 sayılı kanunun 9’uncu maddesinde belirtilen bildirgeyi yasal süresi içinde Kuruma (SGK) vermeyenlere, her bir sigortalı için aylık asgari ücret tutarında idarî para cezası verilmektedir. Günümüzde brüt asgari ücret tutarı ise 608 YTL’dir. Örnek olarak, sigortalı olarak işe girişi 29.04.2008 olan bir kişinin işe giriş bildirgesi SSK’ya en geç bir gün öncesi (28.04.2008) itibariyle verilmesi gerekmektedir. Verilmediği takdirde işverenlere SSK tarafından 608 YTL tutarında idari para cezası verilmektedir. 608 YTL idari para cezasını göze alan kişilerin eğer işe girişleri 1 Mayıs 2008’den önceki bir tarihte ise, bu kişilerin işe giriş bildirgeleri şimdi bile SSK’ya verildiği takdirde sigortalılık başlangıçları 1 Mayıs 2008’den önceki bir tarih olarak belirlenecek ve bu kişiler de aynen 1 Mayıs 2008’den önce işe giren sigortalılar ile aynı erken emeklilik ve yaş hükümlerine tabi olacaklardır.

Özetle, okurlarımızın kendileri veya yakınları eğer reform yasasında mevcut olan yüksek yaş şartlarından etkilenmek istemiyorlarsa ve 608 YTL’lik bir idarî para cezası ödemesini göze alıyorlarsa, SSK’ya işe giriş bildirgelerini 1 Mayıs 2008’den önceki bir tarihi ihtiva edecek şekilde verip işe giriş tarihlerini 1 Mayıs 2008’den önceki bir tarih olarak belirleyebilirler. Ancak burada sahte sigortalılık girişlerine tevessül edilmemesi büyük önem arz etmektedir.

Okur sorularına kısa cevaplar

Mustafa Çelik/Samsun; 12.09.1964 doğumluyum. 01.02.1984 tarihinde SSK’da sigortalılık başlangıcım var. SSK’ya 3400 gün prim ödedikten sonra Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalısı oldum. Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılığında da 2300 gün prim ödedim. Daha sonra ise, 2006 yılı Aralık ayından itibaren SSK’da isteğe bağlı sigortalı oldum ve 550 gündür SSK isteğe bağlı sigortalılığına prim ödemeye devam ediyorum. Toplam 6250 gün prim ödemem bulunmaktadır. Son üç buçuk yılı SSK’dan tamamlamaya çalışıyorum. Ne zaman emekli olacağımı biliyorum. Reform yasasının yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008’den sonra isteğe bağlılıkta üç buçuk yıldan fazla kalanların Bağ-Kur’a göre emekli olacakları söyleniyor. Bu durum beni etkiler mi?

Sayın okurum; 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girerse 1 Ekim 2008’den sonra isteğe bağlı sigortalı olarak geçirilen süreler Bağ-Kur isteğe bağlı sigortalılığı gibi değerlendirilecek ve emeklilik hakları da 9000 gün üzerinden hesap edilecektir. Bunun için 1 Ekim 2008’den sonra isteğe bağlı sigortalılıkta 3,5 yıldan fazla kalmamak gerekiyor. Ancak vermiş olduğunuz bilgilere göre, siz SSK’da 3,5 yılınızı (1261 gün) reform yasası yürürlüğe girse bile, yeni kanun kapsamında üç buçuk yıldan fazla kalmadan dolduruyorsunuz. Bu bakımdan siz bu durumdan olumsuz etkilenmiyorsunuz. SSK isteğe bağlılığında primlerinizi ödemeye devam edin ve 1261 günü doldurunca prim ödemenize son verin.

İsmi mahfuz; Ölen babasından kalan sigorta aylığını alan evlenmemiş yetim bir kız çocuğunun ablası hem ölen kocasından kalan Bağ-Kur maaşını, hem de babasından kalan sigorta maaşını kız kardeşiyle paylaşarak iki maaş almaktadır. Yeni çıkan Sosyal Güvenlik Yasasında bununla ilgili hüküm nedir? 

Sayın okurum; soruda belirttiğiniz kişinin ablası dul kalıp evlenmediği sürece ve herhangi bir sosyal güvenlik kanunu kapsamında sigortalı olarak çalışmadığı müddetçe, hem Bağ-Kur’lu ölen kocasından dul aylığını, hem SSK’lı olup ölen babasından yetim aylığını birlikte ve aynı zamanda alabilir. Bunun kanuni bir sakıncası yok. Yeni sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girse bile, soruda belirttiğiniz kişi her iki aylığını almaya devam edecek. Ancak bu kişinin reform yasası yürürlüğe girdikten sonra durumunda bir değişiklik olup da, yeniden SGK’dan eşi veya babası üzerinden aylık talep etmesi halinde iki aylıktan yalnızca birisi kendisine verilecektir. Örnek olarak, sorudaki bayan eğer sigortalı olarak çalışmaya başlarsa ya da Bağ-Kur’lu olursa babasından dolayı aldığı aylık kesilecektir. Bu kişi daha sonradan çalışmasını bırakıp SGK’dan babasından dolayı aylık talep ederse ve aylık talep tarihinde de reform yasası yürürlükte ise eşi ya da babası üzerinden almaya hak kazandığı aylıktan birisini tercih etmek durumunda kalacak.

NOT: Sosyal güvenlik reformu neler getiriyor? Neler götürüyor? Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı konularında bilmek istediğiniz her şey için her hafta Perşembe günleri bu köşede buluşalım. Faks ve e-postalarınızı bekliyoruz. E-posta: [email protected] Faks: 0212 515 67 62

08.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.04.2008) - Ölen memurların dul eş ve çocuklarına müjde

  (17.04.2008) - Çocuklarınızı sigortalı edeyim derken kendinizi riske atmayın

  (10.04.2008) - Bağ-Kur ve Emekli Sandığı emeklilerinde sağlık karnesi kalktı

  (03.04.2008) - Sosyal Güvenlik Kanun Tasarısı hakkında...

  (27.03.2008) - Hizmet birleştirmesine devam

  (20.03.2008) - SSK’ya girişi olan ancak hiç prim ödemesi olmayan kişilerin ne yapması gerekir?

  (13.03.2008) - Eski Bağ-Kur borçlarınızdan siz de kurtulabilirsiniz

  (06.03.2008) - Emekliliğinizi beklerken ikramiyenizden olmayın!

  (28.02.2008) - Stajyerlik dönemindeki sigortalılık

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT