Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Mayıs 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

Kul tevbe ettiğinde Rabbini sevindirir



Hedef Allah’ın sevgisini kazanmak olunca, bunun yollarından birinin de tevbe etmek olduğunu görürüz. Bizzat Allah Yüce Kitabında tevbe eden kullarını sevdiğini bildirmektedir: “Muhakkak ki Allah çok tevbe edenleri ve temiz olanları sever”1 buyurarak içtenlik, samimiyet ve pişmanlıkla hatadan, yanlıştan dönen kullarını sever. Hata işlemek insana mahsus. “Beşer şaşar” demişlerdir. Şaşar; hatalar, kusurlar işler, kendisine yazık eder. Önemli olan, hatada ısrar etmemek, dönüş yapabilmektir. Bedenimizi kirlerden, paslardan temizlediğimiz gibi ruhumuzu, kalbimizi, aklımızı da günah kirlerinden temizlemeye ne kadar muhtacız. Resûl-i Ekrem (asm), günahsız olduğu halde günde yetmiş defadan fazla tevbe ederek2, tevbeye olan bu ihtiyacımıza dikkat çekmektedir.

Asıl olan iyiye, güzele, mükemmele ulaşmak, o yolda olmaktır. İnsan günah ve hatalarla bu yoldan saptığında hedeften uzaklaşmış olur. İşte bu noktada bir nev'î sapmadan dönüş, doğru yola giriş olan tevbe yeniden aynı yolda devam etme gayreti içine girme demektir. Kişi, artık Allah’ın rızası yolunda yürümeye başlar. Buna hepimizin ihtiyacı var. Onun içindir ki Kur’ân tevbeye davet eder bizleri: “De ki: Ey günahta aşırı giderek nefislerine zulmetmiş olan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”3 “Rabbinizden bağışlanma dileyiniz ve tevbe ediniz.”4 Tevbenin de, bir daha o kötülüklere dönmemek üzere yapılması gerektiğini emreder: “Ey iman edenler! Allah’a tam bir ihlâsla tevbe edin.”5 Bu aynı zamanda kurtuluş yoludur. Bunu ise Kur’ân şöyle anlatır: “Ey iman edenler! Hepiniz Allah’a tevbe edin, tâ ki kurtuluşa eresiniz.”6 Hz. Şuayb da isyan ve günahlar içinde yüzen kavminden dönüş yapmalarını istemiş, onları bu kurtuluş yolu olan tevbeye çağırmıştı: “Rabbinizden af dileyin, sonra da günahlarınızdan vazgeçmiş olarak O'na dönün. Muhakkak ki Rabbim çok merhamet edicidir ve kullarını çok sever”7 diyordu.

Tevbe sadece kulu sevindirmez. Allah’ı da, zâtına yakışır şekilde sevince gark eder. Cenâb-ı Hak, kullarının bu dönüşlerinden o kadar kudsî bir sevinç duyar ki bunu Peygamberimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde, “Kulunun tevbesinden dolayı Allahu Teâlânın sevinci sizden birinizin ıssız çölde devesini kaybedip de tekrar bulduğundaki sevincinden fazladır” buyurur. İşte kul tevbe ettiğinde, Allah’ın zatına mahsus sevinci o adamın sevincinden çok daha fazladır.8

Tevbede asıl olan günahtan tamamen dönüş yapmak, pişman olmak, bir daha dönmemek üzere gayret göstermek; kul hakkıyla ilgili bir meseleyse hakkını ödemek, onunla mutlaka helâlleşmektir. Gerçek anlamda tevbe eden kullarının günahlarına Cenâb-ı Hak bir sünger çeker. Tevbe kapısı her zaman açıktır. Vakti saati olmaz. Gece gündüz her an, her saat ve her yerde tevbe edilebilir.

İşte Allah’ın sevdiği kullardır böyle kullar.

Dipnotlar:

1- Bakara Sûresi: 222., 2- Riyazü’s-Salihîn Terc., 1:18 (Buharî’den.), 3- Zümer Sûresi: 53., 4- Hud Sûresi: 3., 5- Tahrim Sûresi: 11., 6- Nur Sûresi: 31., 7- Hûd Sûresi: 90., 8- Riyazü’s-Salihîn Terc., 1:20 (Müslim’den.)

09.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (08.05.2008) - Temiz olanlar, Allah’ın sevgili kulları

  (07.05.2008) - Allah, dürüst olmayan, sözünde durmayanları sevmez

  (06.05.2008) - Allah, ihlâsla kulluk yapanları sever

  (05.05.2008) - Bir insan Peygamberin yolunda giderse

  (04.05.2008) - Allah size yardım ederse

  (29.04.2008) - Allah adına sevmenin kazandırdıkları

  (28.04.2008) - Dünyayı sevmede ölçü nasıl olmalı?

  (27.04.2008) - Sevdiklerimizi Allah adına sevdiğimizde

  (26.04.2008) - Allah adına sevmek

  (25.04.2008) - “Misâl-i muhabbet”

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT