"Gerçekten" haber verir 02 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

Kudüs, yeniden Müslümanların



Mübarek Kudüs şehrini yeniden fethetmek ve buradaki Latin Krallığına son vermek için hayatını ortaya koyan İslâm ordusu komutanlarından Selahaddin Eyyübî, haçlı kuvvetleri üzerine çeşitli akınlar düzenlemeye başladı.

Bu çetin ve uzun soluklu mücadelenin neticesinde, 2 Ekim 1187'de nihayet Kudüs'e girmeye muvaffak olan Sultan Selahaddin, burada asırlar sürecek bir "hakimiyet–i İslâmiye" tesis etti.

* * *

İhlâs ve gayret yüklü hizmetleriyle tarihe geçen Sultan Selahaddin, Kudüs başta olmak üzere, bütün Filistin ve Suriye topraklarını zapt eden Haçlı ordularına karşı vermiş olduğu mücadelenin en büyüğünü Hittin Savaşında (4 Temmuz 1187) sergiledi.

Darmadığınık kuvvetleri İslâm potasında eritmek suretiyle yüksek disipline sahip bir ordu kurmaya muvaffak olan Selâhaddin Eyyübî, Kudüs'ü işgal ile çevredeki Müslümanlara zulmeden Latin Haçlı Krallığına bağlı orduların üzerine çeşitli akınlar düzenlemeye koyuldu.

Girişmiş olduğu hemen her mücadeleden, muzafferiyetle dönen İslâm ordusu, bilhassa Hittin'de yapılan savaştaki galibiyetten sonra, bölge üzerindeki hakimiyetini tescillemiş oldu.

Kuzey Filistin ile Tiberya arasındaki Hittin'de, sayıca çok kalabalık bir Haçlı ordusu vardı. Ancak, bunlar sıcak ve kurak çöl şartlarında hayli etkilenmiş, yorgun ve bitap düşmüş vaziyetteydi.

İslâm ordusu ise, sayıca az olmakla birlikte, hem zinde olmaları, hem de cihad ruhunu taşımaları sebebiyle, daha yüksek bir keyfiyete sahip idiler.

İki tarafın kuvvetleri, nihayet 4 Temmuz günü Hittin'de karşı karşıya geldiler. Sultan Selahaddin komutasındaki İslâm ordusu, Latinleri şaşkına döndüren bir sür'at ve çeviklik içinde taarruza geçtiler.

Latin kuvvetleri, daha ne olup bittiğini dahi anlayamadan, çok ağır kayıplar vermeye başladılar.

Hittin Savaşı, çok kanlı geçmesine mukabil, çok da hızlı yaşandı ve Müslümanların kesin galibiyeti ile neticelendi. Latin ordusu darmadağın oldu.

Hittin Zaferi, Kudüs'ün fethine doğru giden sürecin en büyük adımı oldu. Korkuya kapılan Kudüs'teki Latin Krallığı, artık sonunun yaklaştığını anladı.

Çünkü, Hittin Savaşından çok kısa bir süre sonra Filistin ve çevresindeki üstünlük Selahaddin Eyyübi'nin eline geçmişti: Meselâ, Akka, Betrun, Beyrut, Sayda, Nasıra, Nablus, Yafa gibi merkezler, üç ay gibi çok kısa bir zaman içinde Müslümanların eline geçti.

Elde ettiği bu zafer silsilesine en büyük halkayı eklemek isteyen Sultan Selahaddin, bütün kuvvetiyle Kudüs'ün üzerine yürüdü. Nihayet, tam 88 yıldır Latinlerin elinde bulunan Kudüs’ü 2 Ekim 1187’de teslim alarak buradaki Haçlı işgaline son verdi.

* * *

Kudüs'ün yeniden Müslümanların hakimiyeti altına girmesi, Avrupa kıt'asını sarstı. Haçlı dünyası, korku ve öfke arasında büyük gel–gitler yaşadı.

Sonunda, kendi aralarında yeni bir ordu ihdas ederek "Üçüncü Haçlı Seferi"ni başlatmış oldular.

Bu III. Haçlı Seferine, Avrupa'daki çok sayıda "soylu ve ünlü şövalye"nin yanı sıra, ayrıca üç ülkenin kralı da, kendinden gayet emin şekilde iştirak etti.

Bu kralların en meşhuru ise, "Aslan Yürekli Richard" denilen Fransız asıllı İngiltere kralı I. Richard idi. (1157–1199.)

Ne var ki, ne krallar, ne de şövalyelerin hiçbiri Sultan Selahaddin seddini aşamadılar ve savaşlardan sonra kurtulabilenler çaresiz şekilde ülkelerine döndüler.

Kral Richard da, Ekim 1192’de ülkesine dönüş için yelken açanlar arasındaydı.

* * *

Kudüs'ün yeniden fethi, dün olduğu gibi, şüphesiz bugün de mümkün. Ancak, Müslümanların öncelikle Sultan Selahaddin–i Eyyübî'nin ruhuna, ihlâs ve gayretine liyâkat gösterecek bir seviyeye erişmesi gerekiyor.

Şimdiki hal ve gidişle, bırakınız Kudüs'ün kurtarılmasını, oradaki zalimlerin tasallutundan kurtulmak bile yakın bir ihtimal olarak görünmüyor.

Şu mübarek Ramazan Bayramı hürmetine, yine de Kudüs'ün ve burada yaşayan Müslümanların en kısa sürede işgalden kurtulmasını Cenâb–ı Hak'dan duâ ve niyaz ile talep ediyoruz.

02.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.10.2008) - İşte vahşi kapitalizmin çirkin yüzü: Kârı özelleştirir, riskleri ise kamulaştırır

  (02.10.2008) - Kudüs, yeniden Müslümanların

  (01.10.2008) - Lâle Devrini bitiren hadiseler

  (29.09.2008) - Zalimin pençesi Afganistan'da kırılır

  (26.09.2008) - Siyasette irtifa kaybı

  (25.09.2008) - Ekonomik kriz dalgası

  (24.09.2008) - Bunlar kaç kişi?

  (23.09.2008) - Çetele(r)

  (22.09.2008) - Boykot çağrısı

  (19.09.2008) - Hürriyet kahramanları yeniden gündemde

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır