"Gerçekten" haber verir 01 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Ehl-i hizmet Nur Talebesinin özellikleri



Risâle-i Nur’un hizmet tarzında, iman ve ihlâstan sonra en büyük esas sebat ve metanettir. Risâle-i Nur hizmetinde, din ve dine hizmet, dünya hayatına basamak yapılmaz. Dolayısıyla Nurcular bir siyasî cereyana dahil ve tâbi olmaz; sadece haklı tarafa yardımcı ve dost olur.

Hizmet ehli, Risâle-i Nur’lara sadâkat, sebat ve metanetle bağlanır; kerâmet ve keşfiyat aramaz. Dünya rahatına ehemmiyet vermez, onu istemez; dünyanın ücret yeri değil, hizmet yeri olduğunu bilir.

Nur Talebesi diğer dindarlarla münakaşaya girmez; sâir âlimlerin eserlerine karşı tavır almaz. Vazifesinin hizmet; neticenin ise Allah’a ait olduğunun; Risâle-i Nur’a hizmetin en birinci vazife olduğunun şuurundadır. Ve Nur Talebesi şer’î meşvereti esas tutar. Desise ve hilelere metanet ve sebatla mukabele eder; adavet (düşmanlık) ve tarafgirlikle ihtilâfa düşmez. 1

Nur Talebelerinin hizmette örnekleri, sahabelerdir. Zira onlar, İslâmiyeti tesis, Kur’ân’ın hükümlerini yaymak için mallarını, canlarını ortaya koydular. 2

Akıl almaz işkencelere göğüs gerdiler.

Nur Talebeleri, İslâmiyete hizmetleri esnâsında, gizli İslâmiyet düşmanı, insafsız, cebbâr zâlimlerin entrikalarıyla mâruz kaldıkları işkencelerden yılmaz; şahıslarını düşünmez, yani şahsî refahlarını İslâmın refah ve saadeti için fedâ eder, sıddîkıyetle sebat ve şiddetli zulme mukavemet eder. Risâle-i Nur’la imân hizmetine bütün varlığını vakfeder. “Gaddar din düşmanlarının” çok defalar tecavüz, taarruzlarına mâruz kalsa da asla şevkini kaybetmez, hizmetlerine devam ederler. Zor şartlar ve sıkıntılar, onlara bir kuvvet kaynağı olur; sadâkat ve teyakkuzla Nur hizmetinde koştururlar.3

Nur Talebesinin hizmeti, külfet ve hizmet makamında nefsini unutmamak, fakat ücret alma ve hizmetin hazzından istifade makamında nefsini unutmak şeklinde tecellî eder.4

İşte bir Nur Talebesi, Kur’ân ve İslâmiyet cephesinden aslâ çekilmeyen, “Ölürsem şehidim, kalırsam Kur’ân’ın hizmetkârıyım” diyen ve yılgınlık hâline düşmeyen sâdık ve ihlâslı, yalnız Allah rızâsı için hizmet eder.5

Nur Talebesi, zühd, takvâ, riyâzet, iktisad ve kanaatle ömür geçirmeye çalışır. Müslümanların refahı ve saadeti için, bütün ömür dakikalarını sırf imân hizmetine vakf ve hasreder. 6 Nur Talebesi, dine hizmette âzamî sebat, âzamî sıdk ve sadâkat ve fedâkârlık, âzamî iktisad ve kanaatin şart olduğunun şuurundadır.7

Ve sonunda Nur Talebesi kendisine şöyle hitap eder: Sen ey riyâkâr nefsim! “Dîne hizmet ettim” diye gururlanma. Hizmetini, ubûdiyetini, geçen nimetlerin şükrünün edası olarak bilmelisin.8

Duâsı da şöyledir: Allahım! Sevdiğin ve râzı olduğun şekilde Kur’ân’ın sırlarını anlamayı nasip eyle. Ona hizmet etmeye bizi muvaffak kıl; ey merhamet edenlerin en merhametlisi! Allahım! Kur’ân-ı Hakîmi indirdiğin zâtın kendisine, bütün âl ve Ashâbına salât ve selâm eyle.9

Ve sık sık şu hakikati hatırlar, hatırlatır: Her ameliniz yazılmıştır. Her hizmetiniz kaydedilmiştir. Hizmetinizin mükâfâtını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zât-ı Zülcelâl sizi celb edip yeraltında muvakkaten durdurur, sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu sizlere ki, hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti; rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz.10

Dipnotlar:

1- Hizmet Rehberi, Yeni Asya Neşriyat, s. 204, 152, 208 2- Sözler, s. 454. 3- A.g.e., s. 719. 4- A.g.e., s. 439. 5- A.g.e., s. 718. 6- A.g.e., s. 712. 7- A.g.e., s. 706. 8- A.g.e., s. 436. 9- A.g.e., s. 228. 10- Mektubat, s. 221.

01.11.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.10.2008) - Risâle-i Nur’un ana hizmet stratejisi

  (29.10.2008) - Felsefe ve günah problemi

  (28.10.2008) - Risâle-i Nur’da kelâm ve felsefe

  (25.10.2008) - “Bâkî hakikatler, fanî şahsiyetlere bina edilmez”

  (24.10.2008) - Global kriz, Batı medeniyetinin çöküşünün ayak sesi mi?

  (23.10.2008) - Hakikat mesleğinde şahısların konumu

  (22.10.2008) - Nur mesleğinde şahs-ı mânevî, istişare esastır

  (20.10.2008) - Meşveret ve emir-komuta zinciri

  (19.10.2008) - ‘Kriz İlâhî ikaz’ desem, yine mahkemeye verilir miyim?

  (18.10.2008) - Risâle-i Nur aynı zamanda tefekkür mesleğidir

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır