"Gerçekten" haber verir 19 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

‘Kriz İlâhî ikaz’ desem, yine mahkemeye verilir miyim?



Kriz, hastalık, deprem, savaş, yangın, sel ve sair âfetleri hemen hergün yaşar ve duyarız. Şimdilik, kriz bütün dünyayı ilgilendiren bir felâket.

Acaba, Batı medeniyeti için ne anlam ifade edi-yor? Irakta, Afganistan’da ve dünyanın muhtelif yerlerinde çocukların, kadınların, gençlerin, ihtiyarların, bebeklerin başına bomba yağdıran, namusları paymal eden, işkencelerin en dehşetlisini yaşatan ABD ve buna destek veren ve seyreden Batı medeniyeti, yaşadığı kriz ve sair âfât ile bunun bedelini mi ödü-yor?

Ve, “İnsanların başına yağan bombalar, Türkiye’den kalkan uçaklardan atıldığı için, kriz, Türkiye’yi de vurması, kaderin adaletidir!” desem, acaba yine DGM ve 312’nin yerini alan 301 veya 125. maddeyi ihlâlden mahkemeye verilir miyim? Öyle ise, “Ben demedim, Papa dedi!”

Yolunu şaşırmış, Kur’ân’la barışık olmayan felsefeden beslenen II. Batı’nın saldırılarını, işgallerini, zulümlerini meşrû gören Müslümanlar da bu krizden etkilenmeyecek mi? Herkes kendisini bilir, şimdiden tevbe-i nasuh ile tevbeye otursun!

Gelelim krizin diğer cephesine: Batı medeniyetinin maddî olarak da çöküşünü mü sembolize ediyor? Batı medeniyeti, “Güçlü daima haklıdır ve kazanmalıdır! Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne! Sen çalış ben yiyeyim!” prensibi ve felsefesi üzerine kurulduğundan yıkılmaya mahkûm. Çünkü, zenginden fakire baskı ve zulmü, fakirden zengine kin ve nefreti besler. Zaten Batı’da, korkutucu boyutlara ulaşan bu araştırmalar, intihar, hırsızlık, cinayet, gasp ve soygun, fuhuş ve serserilik Avrupa’yı kasıp kavuruyor. Kapitalizmin hâkim olduğu yerlerde insanlık iyilik, yardım, muhabbet, sevgi, diğergamlık gibi ulvî duygulara hasret!

Bediüzzaman, şaşkın, firavunlaşmış felsefeden beslenen II. Batı’nın akıbeti için şöyle der:

“Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakîm ve dalâletli bir felsefeyi, sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, ‘Beşerin saadeti bu ikisiyledir.’ Senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek!” (Lem’alar, s. 119.) Eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği 1989’da dağıldı. Bu komünist sistemin çöküşüydü. Sıranın Batı kapitalizminde olduğunu söylemek kehânet değil! Zaten iki sistem de, materyalizmin ikiz çocukları! İkisi de yaşlandı, ikisi de bıktırdı, ikisi de sekerâta düştü. Biri öldü, sıra ikincisinde.

Eski Sovyetler Birliğinin temsil ettiği komünizm sistemi, dünyada pek çok ilim adamı ve mütefekkirin hiç ummadığı, beklemediği bir zaman ve hızda çatır çatır yıkıldı... 80 sene öncesinden, komünizm sisteminin yıkılacağını ve Rusya’nın dahi dönüp Hıristiyan olamayacağını ve dinsiz kalamayacağını söyleyen Bediüzzaman Said Nursî, kapitalizmi de aynı akıbetin beklediğini haber vermiş. Söz Bediüzzaman’ın, onu dinleyelim:

“Ey sefahet ve dalâlette bozulmuş ve İsevî dininden uzaklaşmış Avrupa! Deccal gibi bir tek gözü taşıyan kör dehan ile ruh-u beşere cehennemî bir hâleti hediye ettin! “Sonra anladın ki, bu öyle ilâçsız bir ilettir ki, insanı a’lây-i illiyyinden [en yüksek mertebeden] esfel-i sâfilîne [aşağıların aşağısına] atar; hayvanâtın en bedbaht derekesine indirir. Bu illete karşı bulduğun ilâç, muvakkaten ibtal-i his [duyguları iptal] hizmeti gören cazibedar oyuncakların ve uyuşturucu hevesât ve fantaziyelerindir. Senin bu ilâcın senin başını yesin ve yiyecek!” (Lem’alar, 90-107.)

19.10.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.10.2008) - Risâle-i Nur aynı zamanda tefekkür mesleğidir

  (17.10.2008) - Şefkat duygusunu doğru kullanmalı

  (16.10.2008) - Şefkat mesleği

  (15.10.2008) - Acz, fakr mesleği

  (14.10.2008) - Risâle-i Nur: Acz, fakr, şefkat, tefekkür mesleği

  (13.10.2008) - Bediüzzaman önce kendi nefsine hitap eder

  (12.10.2008) - Risâle-i Nur’un nefsimizi terbiyesi

  (11.10.2008) - Bir ipin hesabı

  (08.10.2008) - Ölenler nereye gidiyor?

  (07.10.2008) - Risâle-i Nur meslek ve meşrebinin ilk basamağı: Nefis terbiyesi

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır