"Gerçekten" haber verir 03 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Rifat OKYAY

Takdir bitmiş!



Her zaman yaptığımız, ama bilip bilmeden yaptığımız bir işi, eğer kendimize ve başkalarına faydalı olmak istiyorsak, hemen ve muhakkak terk etmemiz gerekmektedir. Bunu başarmanın birinci yolu ise niyetine girmekle olacaktır İnşaallah. Yeni yetişen neslin eleştiri dediği bu tenkid etmek adeta bir salgın hastalık gibi… Hastalık varsa elbette ki devası, ilâcı da vardır.

Fakat bilinmez ki bu bir hastalıktır. Güzel ve faydalı işler daima zorlukların, çok çalışmanın, fedakârlığın ve zahmetlerin eseri olmuştur. Tenkid, eleştiri ise bilhassa çekememezlik ve kişinin kendi noksanlıklarından dolayı; ortaya konan, birçok emek ve gayretin mahsülü olan eserlerin, yapılan işlerin tabir-i aherle sırtlanı, çakalı ve akbabasıdır…

Arslanlar gibi çalışarak, emek ve güç vererek iş yapmak zordur. Alın terinin damlalarıyla kimse boğulmadığı gibi, kimse de birilerine zarar vermemiştir. Ancak meyveli ve faideli neticelere şahit olunmuştur…Gayret ve çalışma daima yüceltir, tenkid ve ümidsizlik ise daima irtifa kaybettirir…

Evet hemen hemen herkesin kafasında şu fikir mevcuttur: Faydalı tenkid. Biz ise bunun ötesini söyleyelim: Takdir ve aferinlerle bir adım daha ileriye götürebilme gayreti… Hele hele bu zamanda… Enenin Kaf Dağının arkasında bir şeyler arayarak, muhakkak bulduğu ve insanların iyi kötü bütün yaptıklarını başına belâ ettiği bir zamanda en geçersiz ve faydasız bir meta oluyor: Tenkit ve eleştiri… Başkaları bile bulsa ve yapmaya kalkışsa; müdahale ve cevap: Hayır. Yok. Olur mu böyle şey gibi ’altın sözler’ olmalıdır…Yoksa olmadık işlerin muhatabı sizin iyi, kasıtsız niyetiniz olabilir, fiilleriniz bile değil… Zamanın, ahirzamanın en meşhur hastalığı ‘su-i zan’la devam ettirildiğini başka nasıl anlayacağız ki?...

Başkalarına ölçüsüz ve bilgisizce bin elbise biçip dikmektense; kendimize bilerek ve ölçülü bir şekilde bir elbise dikmek milyon milyon defa iyidir, hoştur, güzeldir…

Takdir dolu sözlere ve günlere…

03.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.10.2008) - Buyurun şeytan ve nefis yok!

  (17.10.2008) - Çalışalım çalışalım

  (10.10.2008) - Kışı görmeden ilkbahara…

  (06.10.2008) - Üç ‘S’nin içinde olabilmek!

  (28.09.2008) - Eğer faide esas ise

  (19.09.2008) - Gelin bu sefer!

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır