"Gerçekten" haber verir 10 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.
 

Rifat OKYAY

Kışı görmeden ilkbahara…



Sonbahar, sarı yapraklar, sert esmeye başlayan rüzgârlar ve artan yağışlar… Beyaz saçlar, değişmeyen huylar ve artan yaşlar…

İnsan çocukluğunu ilk yaşlarında değil de son yaşlarında daha iyi yaşayabilir. Eğer orta yaşlarında çocukları ve ihtiyarları daha iyi anlayabilirse.

Ömür bir çizgi üstüne gitmediği için her zaman kantarın ibresinin az ya da çoğa doğru değişmesini bekleyebiliriz.

Müslüman için her halükârda ibrenin faydaya, iyiliğe, doğruya ve güzele doğru gösterilmesi esas olmalıdır.

Sevenin sevmeyene göre artılarını kim eksik bir şekilde anlatabilir ki? Daima gülümseyen, gülen ve gülenleri arzu eden adamı kim ağlıyor diye tasvir edebilir ki?

Öyle ya sonbahar gelmişken kim bunu ilkbahar diye anlatabilir ki? İnsanlık sonbaharını yaşadığı gibi, mükevvenât ve zaman da sonbaharını, son zamanlarını yaşıyor.

Bize düşen sonbaharımızı, ilkbahar bereketinde ve neşvesinde yaşamak, yaşayabilmektir. Herkesin alkışlarına ve alkışladıklarına herkes gülebilir. Biz biraz da alkışlanmayanlara ve somurtanlara bakarak iyi niyet ve güzel bakışla gülmeye ve güldürmeye çalışalım.

Meyve; bu zamanın sonbaharında kucaklamakla, gülümsemekle, samimiyetle, elden tutmakla ve gönülden bir dil ile alınabiliyor…

Sarı, kırmızı çürümüş renkli yapraklar herkesin kolayca ulaşabileceği bir uzaklıktadır. Önemli olan biraz uzağı, biraz zoru ve biraz gülerek yakınlaşmayı, yaklaşmayı gerçekleştirebilmektir.

Zaman; zamanın şimendiferi tren gibi mahall-i maksuda, gideceğimiz yere yaklaştık diye bütün hadisât verileriyle düdüğünü çalmaktadır… Kulağını kapayan ve kapatan ancak kendisini sonbaharın kahverengi silüetleri içinde oyalanır olarak bulabilecektir, yerinde saymaya devam edecektir.

Ümit, aşk ve şevk dolu bir ilkbahara kıştan sonra geçilir. Kimse bunu inkâr edemez. Gelin bu kış kendimizi sabır, çalışma ve meyveleriyle sarıp sarmalayalım… Ne nefsimize ne de gayrına zarar gelmeden yolumuza selâmetle devam edelim…

Bu sonbahar mevsiminde dileğimiz o ki kışı görmeden ilkbahara kavuşmak dileğiyle.

10.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (06.10.2008) - Üç ‘S’nin içinde olabilmek!

  (28.09.2008) - Eğer faide esas ise

  (19.09.2008) - Gelin bu sefer!

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır