"Gerçekten" haber verir 09 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Mustafa ÖZCAN

Obama ve Türkiye



Obama’nın Türkiye’ye yaklaşımı noktasına kafalar biraz karışık. Nazarî ve ideolojik duruş olarak Obama’nın Türkiye’ye pek sıcak olmadığı bir gerçek. Ancak bu bakış açısı realpolitik ile tadil edilebilir ve dengeye oturtulabilir. Obama’nın Türkiye’yi muhtemel olumsuz bakışı arkasında iki neden yatabilir. Bu nedenler, bir şekilde aslında ırkçı rejimin yıkılmasından sonra Güney Afrika cumhurbaşkanlığına getirilen Mandela’nın Tükiye’nin vermiş olduğu bir ödülü reddetmesi ve buna mukabil PKK’lı çevrelere sıcak davranması ve kucak açmasıyla mukayese edilebilir.

Mandela PKK gibi Fas’ın ayrılıkçı bölgesi Batı Sahra’nın bağımsızlığı için mücadele eden Polisaryo örgütüyle de sıcak temaslar kurmuştu. Ama arkasından Abdulkerim Hatip gibiler bu makus fotoğrafın yerli yerine oturmasına katkıda bulunmuş ve yardımcı olmuşlardır. Muhtemelen Obama’nın da benzeri refleksleri olacaktır. Ayrımcılığa ve dışlanmışlığa, ötekileştirmeye ve ezilmeye maruz kalan bir kitlenin temsilcisi olarak elbette ki Obama’da da bazı psikolojik tortular olacaktır. Jesse Jackson’ın da ifade ettiği gibi, bu psikolojik etki İsrail karşısında Filistinlilerle tabiî dayanışmaya neden olacaktır. Türkiye karşısında da Ermenilerle dayanışmayı beraberinde getirebilir. Kaldı ki Ermeniler, Yahudilerden ve Yunanlılardan sonra ABD’nin örgütlenmiş en etkili lobileri arasında yer alıyor. Bununla birlikte bu refleks bütünüyle yersiz veya haksız da değil. Nitekim, Carter da, Camp David’in mimarı olmasına rağmen Filistinlilerin Güney Afrika’daki Apathaid/ırkçı rejimden daha ayrımcı bir muameleye maruz kaldığını ifade etmiştir.

Obama’nın kadrosu da Ermeni tezlerine teşnedir ve bundan dolayı Obama’nın bir 24 Nisan tarihinde Ermeni tezlerini benimseyebileceği söylenmektedir. Geçmişte bu tezler Senato ve Kongre duvarlarını aşsa da başkanların vetosuyla karşılaşmıştı. Bu defa belki Obama bu geleneği bozabilir. Ama bu dünyanın sonu olmaz. Lâkin Ahmet Davudoğlu’nun hatırlattığı gibi ABD veya yabancı güçler açılım içinde olan Türkiye-Ermenistan ilişkilerine gölge etmemeli ve hele hele soykırım tezlerine siyasî destek vererek kapanması gereken yaraya yeniden tuz sürmemelidir. Bu konuda Obama’nın acemi ve toy olduğu bir gerçek. Ayrıca Samantha Pawer gibi danışmanları da Ermeni tezlerine yakın duruyor.

***

Obama’nın şuuraltında ABD’de Kızılderili ve siyahların çektiğini Avustralya’da Aborjinler ve Filistin’de Filistinliler ve Anadolu’da da Ermeniler çekmişlerdir. Bu algıyı pekiştirenlerden birisi de Pawer gibi danışmanlardır. Bunun yanında Başkan Yardımcısı Biden de geçmişte Türkiye-ABD ilişkilerine gölge düşürmüş bir isimdir. Kıbrıs konusunda ısrarla Türkiye’nin işgalci olduğunu savunmuş ve bu uğurda Ecevit’i bile paylamıştır. Onun ötesinde Yunan ordusuyla istisnaî ilişkileri bulunan bir siyasetçidir. Kendisi deneyimli olmasına rağmen akil bir siyasetçi sayılamaz. Kendisini yakından tanıyanlar da bu özelliğine tanıklık ediyorlar. Dolayısıyla Biden’in yardımcılığında yürütülen Amerikan hariciyesi Türkiye ilişkilerinde krizlere adaydır. Bir diğer endişeli husus da Irak’tan çekilme bağlamındadır. Geçmişte Biden bu ülkenin üç bölgeye veya federal yapıya bölünmesini savunmuştur. Irak’a da Bosna veya benzeri modellerin uygulanmasını teklif etmektedir. Bu durumda Türkiye, Irak’ın parçalanmasından dolayı domino etkisiyle karşı karşıya kalabilir. Türkiye, bu açıdan Biden’in tekliflerini nefesini tutarak izliyordu. Bununla birlikte tablo bundan ibaret veya tek yanlı değil.

***

Türkiye bölgede düzenleyici bir ülke. Dengeleyici, ayarlayıcı, yumuşatıcı bir etkiye sahip. Obama yönetimi de Türkiye’nin bu özelliğini er geç fark edecektir. Fark etmemesi de mümkün değildir. Türkiye bölgesinde yatıştırıcı bir rol oynamaktadır ve Obama’nın politikaları da bu doğrultuda olacaktır. Gürcistan-Rusya, Suriye-İsrail arasında arabuluculuk benzeri girişimlerde bulundu. Bu özelliği Amerikalı duayen siyasetçiler nezdinde de takdir toplamaktadır. Ve övgüye mazhar olmuştur. Madline Albrigth ve Richard Armitage gibi eski hariciye mensupları Türkiye’nin bölgesel krizleri çözmede büyük bir aktör olduğunu teslim etmişler ve bu bağlamda Türkiye’ye ihtiyaç duyulduğunu belirtmişler ve önemine işaret etmişlerdir (Türkiye ve’l idaretü’l Amerikiyye el cedide, Muhammed Nureddin, Haliç gazetesi 4/11/2008).

Araplar ilk günden itibaren, Obama’yı analiz etmeye başladılar. Bu bağlamda el Cezire Obama ve Arap Dünyası adlı bir kitabı yayın hayatına soktu. Milliyet ve CNN Türk’ün Washington temsilcisi Ahu Özyurt’un yazdığı “Obama: Bir Kusursuz Fırtına kitabı da Türkiye’de bir boşluğu oldurmaya namzet çalışmalardan birisi. Mutlaka Obama gibi yeni siyasî figürleri çevresiyle birlikte gözlem altına almalı ve analiz etmeliyiz. Elbette son sıralarda bunu yapan düşünce kulüpleri var. Ama yetersiz ve bunların daha da artması gerekir.

Obama iktidarından neo-conların Türkiye’deki temsilcileri veya uzantıları da rahatsız. İlhan Selçuk gibilerin önem atfettikleri Akşam yazarı Oray Eğin, Obama - Türkiye bağlamını şu iki başlıkla ele alıyor: Ilımlı İslâm’a geri sayım. Oray Eğin de Engin Ardıç gibi Obama’nın içeriğinin/muhtevasının McCain’den farklı olmadığını ileri sürüyor. Şöyle diyor: Hem siyah, hem beyaz, hem Müslüman, hem Hıristiyan: Tam da ihtiyaç duyulan böylesi bir karışım tesadüf olabilir mi? Engin Ardıç ise şunları söylüyor: Hamam aynı hamam, tas aynı tas değişen sadece tellâk. Ama bu analiz tarzı meselenin basitleştirilmesidir. Mesele çok daha karmaşık.

09.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.11.2008) - Neoislâmcılar ve neokemalistler

  (13.11.2008) - ‘Atatürkiye’nin radikal lideri’

  (12.11.2008) - Yazıklar olsun… Sevsinler seni…

  (11.11.2008) - ‘Rahmbo’ ve Chicago çetesi

  (10.11.2008) - Obama’nın İran’la 16 ayı

  (09.11.2008) - Obama ve Türkiye

  (06.11.2008) - Obama’nın Yahudiyle imtihanı

  (05.11.2008) - Değişim ile kırılma arasında

  (04.11.2008) - İsrail karakteri

  (03.11.2008) - ‘Poşetlik adam’

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır