"Gerçekten" haber verir 17 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Tartışmaların sunduğu fırsat



En başta ifade edelim ki, herkesin bir hesabı var; fakat kâinatı halk eden Hâlıkımızın da bir hesabı mutlaka vardır. Önemli olan da insanların indî hesapları değil, Yaratıcımızın hesabıdır. O, ‘nur’unu tamamlayacağını bildirdiğine göre bize düşen ümitle, şevkle vazifemizi yapmak ve O’nun vazifesine karışmamaktır.

Son günlerdeki tartışmalar, ‘doğru İslâm’ın ve ‘İslâm’a lâyık doğruluk’un anlaşılması gerektiğini bir defa daha hatırlattı. Türkiye’yi ‘idare edenler’ce yıllardan beri yapılan birbirine benzer açıklamalarda; Türkiye’de yaşayanların din noktasında hür ve serbest olduğu, herhangi bir probleminin olmadığı ifade edilir. Konuşmalardaki söz ve beyanlar, aynı olmasa da benzer kanaatlere dayanır. Bunu delillendirmek için de “Binlerce cami açık, her gün beş vakit namaz kılınıyor. Kimin camiye gitmesine mani olundu? Üstelik imam hatiplerin maaşını dahi devlet veriyor. İlahiyat fakülteleri bile var, daha ne istiyorsunuz?” derler.

Tabiî bu sözler ve beyanlar kulağa hoş gelir, ‘yabancılar’ belki buna inanır, ama işin aslı esası öyle değil. Çünkü imam hatiplerin ‘memur’ olmaları bile ayrı bir problemdir. Bu sebeple ‘vergi hutbesi’ okumak ‘moda’ olurken, ‘tesettür âyetlerini’ hatırlatmak bazılarının canının sıkılmasına mani olur.

Elbette ‘mütedeyyin’ insanların sıkıntıları bunlarla sınırlı değil. En başta başörtülü öğrenciler başta olmak üzere büyük çoğunluğa ‘kamusal alan’ yasağı devam ediyor. Yaşları küçük olduğu gerekçesiyle 5. sınıfı bitirmeyen çocukların Kur’ân öğrenmesi de yasak. Ticarî hayattan zirâî hayata kadar her sahada ‘yasak’lar ve sıkıntılar var.

İşte son tartışmaları vesile ederek, uzman bir heyetin bunları kamuoyunun gündemine taşıması gerekir diye düşünüyoruz. Çok basitçe işe ‘mütedeyyin’ tâbirinden başlanabilir. Madem Türkiye’yi ‘idare edenler’in ‘mütedeyyin insanlar’la bir problemi yok; o halde bu tabirin ne anlama geldiği, gelmesi gerektiği ortaya konulsun. İlk iş olarak ülkemizde faaliyet gösteren bütün ilahiyat fakültelerinin dekanları ya da onları temsil eden birer uzman bir araya gelmeli ve bu konuyu ‘dosya’ haline getirmelidir.

Bakınız, din konusunda hiç ilgisi, bilgisi ve yetkisi olmayanlar çıkıp bu konularda konuşup ‘fetva’ verebiliyorlar. Peki, kanunların verdiği yetkiye dayanarak Diyanet İşleri Başkanlığı ya da ilahiyat fakülteleri bu konularda niçin konuşmazlar? “Biz her şeyi anlattık, daha başka söze gerek yok” mu diyorlar? Yoksa, konuşmamaları, ‘yanlış konuşmaları’ndan daha hayırlı olduğu için mi susmayı tercih ediyorlar?

Nasıl ki 11 Eylül 2001 terör saldırıları İslâmın dünya gündemine gelmesine vesile oldu. Türkiye’deki son tartışmalar da “doğru İslâm”ın ne olduğu ve nasıl anlaşılması gerektiği konusunun Türkiye gündemine gelmesine vesile kılınmalı. Uzman bir heyet, bu konuda özel bir çalışma yapıp eksikleri ve ihtiyaçları sıralamalı; bu dosya Türkiye’yi ‘idare edenler’e sunulmalı ve onların samimî olup olmadığı test edilmeli. Onlar samimî olsalar ya da olmasalar yine böyle bir çalışmanın yapılması elzemdir. Böyle bir çalışma, ‘hakkı tutup kaldırma’ anlamına da gelir.

İslâmın icaplarını yerine getirenlere “Bunu siyasî niyetle yapıyorsun” demek kimin haddine? Türkiye’yi idare edenler ne zamandan beri ‘niyet okuma’yı kendi hakları olarak görüyor? Hangi hareketin dine, İslâma uygun olup olmadığını her halde ilahiyatçılar değerlendirebilir. Bu konularla uzaktan ve yakından ilgisi olmayanların yaptıkları değerlendirme ‘hiç’ hükmündedir.

Her şeye rağmen, tartışmaların sunduğu ‘doğru İslâmı anlatma’ imkânını değerlendirmek gerekiyor vesselâm.

17.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.04.2009) - ‘Mütedeyyin’in sizin lehçede mânâsı bu mu?

  (15.04.2009) - Rakı zarfında gazete!

  (14.04.2009) - “Öz”ünü değiştirin!

  (13.04.2009) - Faizciler baş aşağı!

  (12.04.2009) - Hani IMF’ye posta koymuştuk?

  (11.04.2009) - Bu anayasa makyaj tutar mı?

  (10.04.2009) - Mescidler, otelleri bozar mı?

  (09.04.2009) - Sahipsiz ‘dil’in batması haktır

  (08.04.2009) - Camideki Obama

  (07.04.2009) - Bursa, ‘Nursa’ oldu

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis