"Gerçekten" haber verir 27 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Recep TAŞCI

Bankacılık mı, tefecilik mi?



Dünyanın anlı şanlı bankaları iflâs bayrağını çekerken, rekor zararlar açıklarken, trilyon dolarlık devlet desteğiyle ayakta durmaya çalışırken bizim bankalarımız kâr patlaması yaşıyor.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) verilerine göre, geçen yılın ilk iki ayında 2 milyar 316 milyon lira kâr eden bankacılık sektörü, bu yılın aynı döneminde kârını yüzde 38 arttırarak 3 milyar 204 milyon liraya çıkardı.

Bir ticarî işletmenin kârını maksimize etmesi takdire şayandır. Hele ki eşi benzeri görülmemiş bu kriz ortamında.

Gerçekten inşaattan, otomotive, tekstilden demir çeliğe kadar bütün sektörlerin kan kaybettiği bir dönemde bankacılık sektörünün bu başarısı alkışlanmalıdır.

Alkışlarken bir soru da ister istemez akıllara takılıyor.

Her sektör krizi en derin bir şekilde yaşarken nasıl oluyor da bankalarımız bırakın zorlanmayı kârını yüzde 38’lere yükseltebiliyor?

Hadi diyelim ki 2001 krizinden çıkarılan dersler ve yapılan düzenlemeler sayesinde bankalarımız sapasağlam.

Ya bu yüksek kârlara nasıl ulaşılmış?

Cevabı basit.

100’e alıp 200’e satarsanız, her işlem için para talep ederseniz kârınız artar.

Konuyu somutlaştırırsak;

Şu an geçerli faiz oranlarına göre yatırılan 100 lira karşılığında banka müşterisine yıllık 12 lira faiz ödemektedir.

Banka bu 100 lirayı bir şirkete kredi olarak kullandırdığında ise 24 lira faiz almaktadır.

Bu işlemden kazanç; yüzde yüzdür. Bunun reel sektörün sırtından elde edilen haksız bir kazanç olduğu gerçeğini de göz ardı etmeyelim. Merkez Bankası, faizleri sürekli indiriyor. Mecburiyet olmamakla birlikte Merkez Bankasını takip etmeleri gereken bankalar sadece mevduata ödedikleri faizi düşürüyor, kredi faizlerinde indirime gitmiyor.

Nalıncı keseri gibi hep kendilerine yontuyorlar, varlıklarının devamının reel sektöre bağlı olduğunu unutuyorlar.

Kredi faizlerinin makul seviyeye çekilmesi krizin aşılması kadar adalet duygusunun rencide edilmemesi içinde önemlidir. Keşke kapitalist sistemin en büyük zaafı olan faiz tamamen ortadan kalksa da insanlar sömürüden kurtulabilse.

Aslında bankacılık sektörüyle ilgili yasal düzenlemeler gözden geçirilmeli, tek taraflı işleyen çark durdurulmalıdır.

Her işlemden, havale, komisyon, dosya masrafı, kart kirası, kur farkı ve benzeri adlar altında fahiş ücretler talep edilmekte,“Deli Dumrul” hikâyesinde olduğu gibi nerdeyse bankanın önünden geçenden dahi geçiş parası istenmekte, selâm veren borçlu çıkmaktadır.

Aylık kredi kartı gecikme faizi diğer ülkelerle kıyaslandığında kabul edilemez seviyededir.

İşte bütün bu çarpıklıklar banka kârlarını yükseltmiştir.

Yanlış anlamaya meydan vermemek için şu hususun altını çizelim:

Kâra karşı değiliz. Aksine bankaların malî bünyelerinin güçlenmesi bizleri memnun eder. Çünkü bu ülke 2001 yılında batan 22 bankanın yol açtığı 50 milyar dolar zararı ödemek zorunda kalmıştır. Böyle bir kâbusun tekrar yaşanmasını kimse arzu etmez.

Karşı olduğumuz, kantarın topuzunu kaçırarak para ticaretinden aşırı kazanç sağlanmasınadır.

Bankacı mı, yoksa tefeci mi olacaksınız, karar verin.

27.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.04.2009) - Hangi hane?

  (13.04.2009) - Her yerde kriz var!

  (06.04.2009) - Paketler

  (30.03.2009) - Yılan hikâyesi

  (23.03.2009) - Kira geliri

  (16.03.2009) - Varsa yoksa dolar

  (09.03.2009) - Faiz indirimi

  (02.03.2009) - İşsizlik

  (23.02.2009) - Bütçe ve kriz

  (16.02.2009) - Varlık barışı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis