"Gerçekten" haber verir 27 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

H. İbrahim CAN

Obama’nın konuşması bir “Meds Yeghem”!



“Otuz yıl önce, 20. yüzyılın büyük felâketlerinden birisi başladı. Her yıl, Osmanlı İmparatorluğunun son günlerinde katledilen ya da ölene kadar yürütülen 1,5 milyon Ermeniyi anıyoruz” diyordu Obama 24 Nisan’da.

1915 ve öncesinde öldürülen yüzbinlerce masum Türk’ten hiç söz etmiyordu. Halbuki 1914-1915 yıllarında yalnızca Muş’ta 20.000 Türk’ün Ermenilerce katledildiğini onlar da biliyordu. Mülga Birinci Kafkas Kolordu Komutanı Mirliva Kâzım Paşa’nın aslı Devlet Arşivlerinde bulunan ve her an görülebilecek olan raporuna bakmak bile onların yaptığı katliâmın dehşetini anlatmaya yeter:

“”Arâzî-i müstevleyemizin istirdâdında ve elviye-i sâlisenin tarafımızdan işgâlinde Ermenilerin beşikteki çocuklardan hasta döşekteki ihtiyarlara kadar ellerine Müslüman olarak ne geçtiyse süngülüyerek baltalayarak, gözlerini oyarak katliâm ettikleri vesâ’ikiyle (fotoğraf rapor Rus zabitlerinin raporları) sâbittir”

Mondros Mütarekesi sonrasında işgal güçlerinin ilk ve en önemli işlerinden birisi 1919-1922 tarihleri arasında Ermeni tarihçilere–en başta Haig Khazarian–Osmanlı devlet arşivlerinde Ermeni katline ilişkin belge aratmak oldu. Ama böyle bir belge bulamadılar. Osmanlı ve İngiliz arşivlerinde bulamayınca Amerikan arşivlerine baktılar orada da bulamadılar. Halbuki Amerikalılar tehcir esnasında yaşananları en iyi bilenler. Çünkü o döneme Amerikan diplomatları Anadolu’da serbestçe görev yapıyordu. Ayrıca Osmanlı Hükümeti, Amerikalıların çoğu misyonerlerden oluşan Nearest Relief Society adlı Amerikan yardım kuruluşuna tehcir esnasında yardım faaliyeti yürütme izni vermişti. Yani yaşananların en büyük şahidi onlar oldu. Buna rağmen Obama kalkıp şimdi 24 Nisan 1915’te Ermeni Komitelerinin kapatılması ve yetkililerinin tutuklanmasıyla başlayan tehcir sürecini, soykırımı demese bile Ermenice aynı anlama giren bir sözcükle anabiliyor. Hem de hiçbir tarihsel belgeye dayanmayan “Bir buçuk milyon” rakamını telâffuz ederek. Hükümet bu açıklamaya temkinli yaklaştı. Ama beklenenden daha ağır bir açıklama olduğunu herkes kabul ediyor. Yani Türkiye, Azerbaycan’la ilişkilerin bozulması pahasına giriştiği Ermenistan’la ilişkilerin normalleştirilmesi sürecinde yalnızca “soykırım” sözcüğünün İngilizcesinin kullanılmamasını–Ermenicesini kullandı–sağlayabildi. Azeriler ise hemen doğalgaz zammı ile bedelini ödetmeye başladılar. Ermeniler de bu açıklamadan memnun olmadılar. Onlar ve Amerika’daki destekçileri kıyameti kopardılar.

Bir milletvekili “Başkan politik sebeplerle Ermeni halkına verdiği taahhüdü bozdu”; bir diğeri “fiyasko… ABD’nin soykırımını önleme açısından saygınlığını bitirdi” diyordu. Dışişlerimiz ne yaptı peki? Dokuz satırlık bir açıklamayla “bazı ifadeleri ve 1915 olaylarıyla ilgili tarih yorumunu kabul etmediğimizi” açıklamakla yetindi.

Aslında bu olay, millî meselelerimizi dünya kamuoyuna anlatmada ne kadar yetersiz kaldığımızın bir göstergesi. Türkiye her türlü imkânını kullanarak, dünyanın önemli tarihçileriyle anlaşarak, bütün arşivlerdeki Türklere yönelik Ermeni katliâmlarını dünya kamuoyunun önüne onların sermesini sağlamalıdır. Ermenistan ile bir adım atılacaksa bu adım önce sınırların açılması değil, iki ülke tarihçilerinin bu konuyu araştırıp sonuca bağlamalarını sağlamak olmalıdır.

27.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.04.2009) - Sabretmek en büyük tedbir

  (25.04.2009) - BM, Kerkük meselesini çözebilir mi?

  (24.04.2009) - Gazze’de savaş suçu işlenmemiş!

  (23.04.2009) - Guantanamo cehenneminde yananlar!

  (22.04.2009) - İmparator Putin’i durduran tek güç!

  (21.04.2009) - Siyahî Obama, ırkçılık karşıtı konferansı boykot ediyor

  (20.04.2009) - Kriz, Çin'e demokrasiyi getirecek mi?

  (19.04.2009) - Kalpleri ısıtan hikâyeler: Tevafuklar

  (18.04.2009) - “Fransa, Türkiye’nin AB üyeliğine neden karşı?

  (17.04.2009) - Avustralya’dan dostluk kervanı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis