01 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Oldukça enteresan…


A+ | A-

Ankara’nın puslu havasında olup bitenler, Türkiye’nin demokratikleşme barometresini gösteriyor. Olayların perde arkasında satır aralarında önemli anlamlar okunuyor.

Yazar Ahmet Taşgetiren’in, “bir yerlerle ilişkili” dediği ve Özal’dan Erdoğan’a çeşitli hükûmetlerdeki değişmeyen işlevini, “devlet dilini anlayan, içinde bulunduğu siyasî yapının projelerini devlet diline çeviren biri” olarak nitelendirdiği Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in bu süreçte söyledikleri oldukça ilginç…

Daha önce Genelkurmay karargâhına gidişini, “parola” meselesine bağlayan Çiçek’in, “darbe söylemlerinin pompalandığı günlerde devreye girmek”ten bahsetmesi ve “Karargâha da sıkıntıyı yerinde görmek için gittim” demesi, enteresan. (Metehan Demir, Hürriyet, 26.2.2010)

“DARBE SÖYLENTİLERİ”YLE

BOŞALAN BAŞBAKANLIK…

Doğrusu, “Türkiye’de bir süreden beri askerlerin istifa edeceği, darbe yapacağı ya da sisteme bir müdahâlede bulunacağı yönünde bir hava var” cümlesinin ardından AKP hükûmeti içinde “darbe söylentileri”yle başlarına gelenlere dair açıklamaları, dikkat çekici.

“Darbe”yi yakın Türk siyasî hayatında en çok prim yapan kelime olduğunu belirten Çiçek, “Bu ülkede ‘darbe’ adı geçince bile karakter deformasyonuna uğrayanlar olur” diyor ve “27 Nisan (2007) bildirisinde bile korkudan yorganı çekerek, bizimle irtibatı kesip ‘Sabah olsun hayrolsun’ diyen dostlarımızı biliyoruz” diye konuşuyor.

Özal’ın Cumhurbaşkanlığında Birinci Körfez Savaşı esnasında Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay’ın (3 Aralık 1990’da) istifasının “darbenin ayak sesleri” ve “darbe spekülasyonları” üzerine Devlet Bakanı olarak bulunduğu Başbakanlığın koridorlarının boşaldığını, hatta özel kalemiyle çaycısının bile kendisini terk edip kaçıştığını misalleriyle anlatıyor.

Çiçek’in “içler açısı hal”e şahitlik ettiği hâdiseler, 28 Şubat’ın yıl dönümüne ve darbe teşebbüslerinin soruşturulmasına denk gelmesi de enteresan ve ibret verici…

“BİZİMLE BİRLİKTE MEZARA

GİDER” TEKRARI…

Keza İçişleri Bakanı Atalay’ın (17 Ekim 2009’da) Atatürk Orman Çiftliği’nde DTP Genel Başkanı Türk’e ve parti yetkililerine, sınırda seyyar mahkeme kurulması ve Habur’a gelen teröristlerin serbest bırakılması için “hâkimlerin ayarlanacağı” ve “özel yargılama düzeni” sağlamak amacıyla “terör örgütüyle gizli müzâkere edildiği” iddiaları üzerine, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık’ın Meclis kürsüsünde dile getirdikleri de bir başka enteresan…

Ancak PKK terör örgütünü “kınamamaları” hakkındaki tepkilere, “Biz en zor koşullarda yargılanırken bile çocuklarımıza sahip çıktık, asla onları rencide etmedik” demesi, “her fırsatta terör örgütünün siyasî temsilcisi” intibâını veren, “açılım”da terörist başının “muhatap alınmasını” isteyen ve çözüm için “yol haritası”nı gösteren “siyasî zihniyet”in enteresanlığını açığa çıkarıyor.

Diğer yandan Sakık’ın, “Bu ülkenin barışı için birçok şey bizimle mezara gider” cümlesi, 27 Nisan e-muhtırasını kaleme alan dönemin Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’la Dolmabahçe’deki ofisinde saatlerce başbaşa görüşen Erdoğan’ın “O açıklamadıkça ben açıklamam, benimle birlikte mezara gider” sözünü hatırlatması, bir başka enteresan benzerliği tedâî ettiriyor.

Ki bu durum, “mezara kadar açıklanmayacak” sırlara dair istifhamları garip ve enteresan bir biçimde arttırıyor…

“AĞZIMIZDAN ÇIKANI

KULAKLARIMIZ DUYSUN!”

Bu arada, “Şimdi fişleme sırası bizde” diyen ve AKP karşıtları için “kanıbozuklar” tâbirini kullanan milletvekillerini, “Ağzımızdan çıkanı kulaklarımız duysun!” diye ikaz eden Erdoğan’ın, “üçlü zirve” hakkındaki yorumlara öfkelenip, “Ben de o gazetelerin patronlarına sesleniyorum: ‘Ne yapayım, köşe yazarı, hâkim olamıyorum’ diyemezsin; köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun” diye yüklenmesi de enteresan…

İşin en enteresan yanı Başbakan’ın, “millet egemenliğinin güç kazanması ve vicdanların rahatlaması”, “hukukun ve adaletin yansıması”, “geçmişin karanlıklarına, geri kalmışlıklarına, çarpık anlayışlara geri dönülemeyeceği” iddialarının peşinden bu yakınmada bulunması.

Daha da enteresanı,“demokrasiyi zâfiyete uğratanlar”dan, “hukuku keyfî müdahalelere açık hale getirenler”den, “Türkiye’nin uluslar arası itibarını zedeleyenlere alkış tutanların vebâl ve sorumsuzluğu”ndan söz ederken, “O insanlara da o kalemleri teslim edenler, der ki ‘Kusura bakma kardeşim bizim dükkânda sana yer yok” örtülü tehdidinde bulunması. Bu tezad cümleleri yanyana sarfetmesi…

Ve bir diğer enteresanlık, Arınç’ın, Erdoğan’ın “medya patronları ve köşe yazarlarına ilişkin ifâdeleri”ni te’vili. Erdoğan’ın sözlerini, “köşe yazarlarına, basın özgürlüğüne karşı’ bir görüş olarak yorumlamışlar’’ diye konuşması. “Ben kendisi ile de görüştüm. Sanıyorum bu sözlerini şunun için sarf etti” diye başlayıp, “Bir kısım gazetelerimiz, bir kısım köşe yazarlarımız gerginlik ve kriz üzerine yazınca ekonomi bundan olumsuz etkileniyor. Yoksa böyle bir şeye kesinlikle ihtimal vermiyorum” diye düzeltmesi…

Oldukça enteresan…




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

01.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (28.02.2010) - 28 Şubat 13. yılında hâlâ hesâba çekilmiş değil…

  (26.02.2010) - Çözüm, demokratikleşmede…

  (25.02.2010) - Türkiye, “kısır döngü”den çıkmalı

  (24.02.2010) - Yargı reformunda “fasit daire”!

  (23.02.2010) - HSYK soruları…

  (21.02.2010) - “Mürebbiyyü’l-efkâr…”

  (20.02.2010) - “Bayat isnad” üzerine (2)

  (19.02.2010) - “Bayat isnad” üzerine (1)

  (18.02.2010) - “ABD-İslâm Dünyası Forumu”ndaki çarpıklık

  (17.02.2010) - AB’ye rest değil, ikna…

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl