08 Aralık 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Ve “yolsuzluk” ifşaatı…


A+ | A-

Avrupa Birliği, Türkiye’den yolsuzluklarla mücadele için “strateji eylem plânı” bekliyor. “AB Türkiye 2010 yılı ilerleme raporu”nda, hükümetin yolsuzlukla mücadelede yetersiz kaldığı nazara veriliyor. Avrupa Komisyonu, “Ankara’nın yolsuzluğa karşı devletler grubu”nun tekliflerini yerine getirmediğini iletiliyor.

Ayrıca AB fonları için yolsuzluk uyarısı yapılıyor. AB fonlarının harcanmasında yolsuzluk yapılmaması ve kaynakların yerinde kullanılmasının önemi belirtiliyor. Kurumsal yapılanma içinde eşit yatırımlarla ekonomik ve sosyal uyum bölgesel kalkınma projelerine aktarılan malî yardımlarda yolsuzluk istismarının AB ilişkilerini askıya alacağı” vurgulanıyor.

Özetle AB, “Türkiye’de birçok alanda yolsuzlukların sürdüğü”nü, başta Ankara’nın yolsuzlukla mücadelede “AB yolsuzlukların önlenmesi normları”na uymadığını açıklıyor. Denetim mekanizmalarını kurmadığına dikkat çekiyor. Dokunulmazlıkları yolsuzluğun bir parçası görüp, Türkiye’de akademisyenlerin, askerlerin ve yargının “dokunulmazlık sistemi ahlâkî kuralları” kapsamına henüz alınamadığı, yolsuzlukla ilişkili suçlarda dokunulmazlıklarının sınırlandırılmasında herhangi bir ilerleme sağlanamadığı” bir bir sayılıyor.

Yine Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün tesbitlerine göre, Türkiye’nin kamu yolsuzlukları ile mücadelede ilerleme kaydedemediği tesbiti yapılıyor. 2010 yılı yolsuzluk ölçümüyle Türkiye 178 ülke arasında yine 56. sırada. Kamusal ve özel alana ilişkin yolsuzluk ve rüşvette puanı, 10 üzerinden 5’nin de altında 4.4’te kalıyor…

İDDİALARIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR

Bu arada, beynelmilel tarafsız araştırmalarda, dış yatırımcıların yüzde 63’ünün yolsuzluklar yüzünden Türkiye’ye gelmek istemediği, yolsuzluklarla yurt dışına kaçan paranın miktarının 40–50 milyar dolar olduğu; bunun yanı sıra kamu ihâlelerinin yüzde 15’inin “bağış” ve “komisyon” gibi kamuflelerle kişilere ödendiği, her yıl “kamu ihâleleri”yle 5 milyar doların, politikacılar ve bürokratların şahsî hesabına yattığı ortaya çıkıyor.

Sonuçta; rüşvet, kara para ve diğer yasadışı yollarla Türkiye’nin “yolsuzluk kaybı”nın 200 milyar doları bulduğu hesaplanıyor.

Bu haliyle Afganistan, Myanmar, Somali, Bhutan, Şili, Ekvador, Makedonya, Gambia, Haiti, Jamaika gibi işgal altında ya da felâkete uğrayan kargaşa ve çatışma ortamındaki istikrarsız ülkelerle birlikte listenin en altında yolsuzluktan sınıfta kalıyor.

Ve bütün bunlara karşı “Wikileaks belgeleri”ndeki “magazinel ifşaatlar”la “Başbakan’ın İsviçre bankalarındaki sekiz hesabı” iddiası tartışmaları öne çıkarılarak politik polemiklerle kamuoyu oyalanıyor. “Yolsuzlukları ortadan kaldırma sözünü vererek iktidara gelen AKP döneminde yolsuzlukların arttığı” belgesiyle, bilhassa vâhim “yolsuzluk iddiaları”nın üstü örtülüyor.

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’den 30 Aralık 2004’te “gizli” damgasıyla Washington’a gönderilen “04 Ankara 7211” nolu kriptoda, “AKP içindeki kontağa” dayanarak, “AKP içinden giderek daha fazla sayıda kişi veya bakanların akrabaları arasında hem ulusal, hem bölgesel, hem de yerel düzeyde çıkar çatışmalarının ya da ciddî yolsuzlukların olduğunu öğrendik” notu, bunun ifâdesi…

Gerçek şu ki, AKP hükûmetinin kurulduğu günde bizzat Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı “Âcil Eylem Plânı”nda, peşinden hükûmet programında yolsuzlukların önlenmesinin ve dokunulmazlıkların bütün demokratik ülkelerdekine benzer “kürsü dokunulmazlığı”yla sınırlandırılması taahhüd edildi. Daha sonra bu vaad, seçim beyannâmelerinde de tekrarlandı.

YOLSUZLUKLARIN

ÜZERİNE GİDİLMİYOR

Ne var ki, sekiz yıldır Ankara “yolsuzluklarla mücadele plânı”nı hazırlamadı. Özellikle iktidar partisine mensup belediyelerin ve bürokrasideki yolsuzluk iddialarının üzerine gitmedi, gitmiyor.

Kısacası, “yolsuzluk ekonomisi”nin, Türkiye’nin AB kriterlerinde denetimli demokratik standarda ulaşılmasının önünde en büyük takoz olmasına mukabil, Başbakan, “dananın kuyruğunun kopacağı”ndan bahsedip her fırsatta AB’ye rest çekerek meydan okuyor; Başmüzâkereci Bakan, “AB’ye ihtiyacımız yok” diyor.

Oysa, gelinen süreçte “yolsuzlukların üzerine gidilmesini” en başta Anayasa’nın 100. maddesinin engellediği görülüyor. Zira bu madde, başbakan ve bakanlar hakkında Meclis’te soruşturma açılmasını üst üste kayıtlarla zorlaştırıyor. Her siyasî partinin güçleri oranında oluşturacağı komisyonun (iki+iki) dört aylık sürede hazırlayacağı raporun Yüce Divan’a sevkini üye sayısının salt çoğunluğuna bağlamakla siyasî iktidarları koruyup kolluyor. İktidarlar “salt çoğunluğa” sığınarak Meclis’e hesap vermiyor.

Bundandır ki, yolsuzlukların soruşturulması için öncelikle bu maddeden başlanarak ilgili anayasal-yasal düzenlemelerin yapılması icâb ediyor. Başta AB olmak üzere uluslar arası kuruluşların raporlarında istenen ve Ankara’nın “AB Katılım Ortaklığı Belgesi” ve “Türkiye’nin AB Müktesebatının Üstlenmesine İlişkin Ulusal Program”da tek tek teminat verdiği yolsuzlukla mücadelede denetim yasalarının çıkarılması ve kamu denetçiliği kurumunun tesisi ile dokunulmazlık ve yargı bağımsızlığı sisteminin geliştirmesi gerekiyor…

Peki, hâlen Türkiye’nin AB üyeliği için yürütülen 35 müzâkere başlığından sadece birini tamamlayabildiği, 13 başlığın görüşülmek üzere açılmış bulunduğu, 18 başlığın Fransa ve Kıbrıs Rum kesimi tarafından bloke edildiği süreçte, tam bir AB başarısızlığı ve fiyaskosu yaşayan AKP iktidarındaki Ankara işin neresinde?

08.12.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.12.2010) - “Katile katil demek…”

  (06.12.2010) - Ankara, neden tutuk ve çekingen?

  (04.12.2010) - “Amerikan belgeleri”yle ABD’nin PKK’ya desteği... (3)

  (03.12.2010) - “Amerikan belgeleri”yle ABD’nin PKK’ya desteği... (2)

  (02.12.2010) - “Amerikan belgeleri”yle ABD’nin PKK’ya desteği... (1)

  (01.12.2010) - “Wikileaks belgeleri”nde gizli kirli savaş…(2)

  (30.11.2010) - “Wikileaks belgeleri”nde gizli kirli savaş... (1)

  (29.11.2010) - YAŞ’zedelerin hakları ve mağduriyetleri

  (28.11.2010) - “YÖK reformu” da seçim sonrasına!

  (26.11.2010) - “Stratejik derinlik”te boğulan dış politika…


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.