Ölüme hazırlık yapılması gerektiğini savunan Montaigne, ölüm üzerine yazdığı denemelerde hayattan duymadığınız kaygıyı ölümden duymayın demiştir.
Fransız asıllı yazar Michel De Montaigne, ölüm hakikatini kabul etmiş ve ölüm üzerine denemeler yazmıştır. Montaigne, yaşadığı dönem itibariyle insanı ve insanı ilgilendiren konuları düşünce yolculuğuna taşımıştır. Bunun neticesinde ortaya çıkan eserleriyle, fikirlerini ortaya koymuştur. Ona göre hayatın en gizli ve ulaşılmaz ayrıntıları, bir şekilde ortaya çıkartılmayı bekliyordu. Montaigne, söz konusu ayrıntılar üzerinden hareket ediyor ve onlara kendi karakterlerinin diliyle konuşmayı öğretiyordu. Her çağın değişmez gerçeği olan ölüm de Monteigne için önemli bir sarmaldı. O, ölüme hazırlanmak gerektiğini savunuyordu. Ölüm üzerine yazdığı denemelerde şöyle diyor: “İnsana ölmeyi öğreten, aslında yaşamayı öğretiyordur. Yolun sonu yorgunluğa sebep olmaz, sadece yorulduğumuzu fark etmemizi sağlar. Bütün dertlerin biteceği yere gideceğiz diye üzülmek ne saçma. Nasıl doğuşumuz her şeyin doğuşu olduysa, ölümümüz de her şeyin ölümü olacak.”
Ölümden kaçmak, kendimizden kaçmaktır
“Ölüm, yaradılışımızın şartıdır. Ondan kaçmak, kendi kendimizden kaçmaktır. Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız. Hayatımızı ölümle ilgili düşüncelerle mahvediyoruz, ölümümüzü ise hayatla ilgili düşüncelerle. Hayattan sonra ölümdesiniz; ama hayattayken ölmektesiniz.“
Başka bir hayatın kaynağı
“İnsan kendini acıya, utanca ve pek çok kazaya karşı dayanıklı hale getirebilir, ustalaşabilir. Fakat konu ölümse eğer, herkes bunu bir kez yaşar. Ölümün ustası yoktur, onun gözünde herkes çıraktır. Ölüm başka bir hayatın kaynağıdır. Bu hayata gelirken de ağladık, acı çektik. Ölümü düşünmek, hürriyeti düşünmektir. Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin.
Bu dünyaya nasıl geldiyseniz, öylece çıkıp gidin Ölümden hayata geçerken duymadığımız kaygıyı, hayattan ölüme geçerken de duymayın Ölümünüz varlık düzeninin, dünya hayatının şartlarından biridir.”