Kureyş kabîlesi ile Kinâne kabilesi İslâm’ın aleyhinde idi. Küfür üzere ahd ettiler. Hâşimîler ve Abdulmuttalib oğulları aleyhine antlaşma yaptılar.
Bu sözleşmeye göre, Hâşimîler ve Abdulmuttalib oğullarıyla alışveriş yapılmayacak ve hatta kız bile alıp verilmeyecekti. Bu sözleşme sayfasını Mansur İbni İkrime yazdı. Ve sonunda da eli çolak oldu.
Bu yazılı sayfayı Kâbe’ye astılar. Cenab-ı Allah bu yazılı sayfaya bir takım kurtçuklar musallat etti. Hâşimîler ve Abdulmuttalib oğulları aleyhine yazılmış ne kadar yazı varsa hepsini kurtlar yedi. Sadece Allah lafzı gibi mukaddes kelimelere dokunmadılar.
Peygamberimiz (asm), Hâşim oğullarının aleyhine yazılan bu sayfayı kurtların yediğini ve Allah lafızlarına dokunmadıklarını Kureyş’e söyledi. Kureyş bu ibretli ve ders verici durumu gidip gözleri ile gördüler. “Hem, nakl-i sahih ile, Kureyş, Benî Hâşimî aleyhine yazdıkları ve Kâbe’nin sakfına (tavanına) astıkları sahîfe hakkında fermân etmiş: ’Kurtlar yazılarınızı yemiş; yalnız sahîfedeki Esmâ-i İlâhiyeye ilişmemişler.’ Sonra (Kureyş gidip) sahîfeye bakmışlar; aynen öyle olmuş.” (Mektubat, s. 111.)
Allah’ın sayısız askerleri vardır. Cenab-ı Hak yapılan yanlışlık ve büyük zulmü kurtçuklarla da ve gözle görülmeyen bir mikropla da gösterir. Zalimleri ikaz ve ihtar eder. Ta ki; zulüm ve haksızlık yapanlar bu haince ve zalimce yapılan kötülüklerden vazgeçsinler. Çünkü; hatayı görmek ve yanlıştan dönmek fazilettir. Ahlâkî bir davranıştır.
İman, istikâmet, ihlâs, sıdk, sadâkât, güzel ahlâk, sağlık, afiyet, zikir, fikir, şükür, şifa, şefaat, Kur’ân ve sünnet üzere kalınız.