"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah rızası için...

Cenk ÇALIK
24 Ekim 2022, Pazartesi
İhlâsın en bilinen ve en yaygın kullanılan manası “Allah rızası”dır.

Bu manaya dikkat çeken çok sayıda ayet ve hadis olduğu malüm. İhlâs Risalesi’nde atıf yapılan ikinci ayet meali de bu manaya atıf yapar: “Allah için kıyamda bulunup Ona kulluk edin.” (Bakara Sûresi, 238)

“Allah rızası” kavramı ibadetlerimizin özünü oluşturur. İbadete başlamadan sözlü ya da kalbi bu niyetimizi açığa vururuz. İbadetlerimizde niyet ortaktır. “Allah rızası için” diyerek başlarız. Sonrasında yapılan ibadeti ifade ederiz. Yani; niyet ettim Allah rızası için; abdest almaya, namaz kılmaya, oruç tutmaya vb.

O halde bir ibadetten beklentimiz rıza-i ilahidir. En başta ibadete başlamadan niyetteki ifademiz bunun ispatıdır. Mana-ı muhalifi ile düşündüğümüzde Allah rızası olmayan ibadette hayır yoktur. Kulun rızası, menfaati maddiye gibi gayeler o ibadetin ihlasını zehirler. Bu elim hata o ibadetin “nur” olarak değil, “nâr” olarak dönmesine sebep olur.

Bu noktada kıyamlarımızı sorgulamamız gerekir. Niçin kıyamda duruyoruz? Allah rızası mı yoksa kul rızası için mi? Bazen patron, anne-baba, arkadaş-akraba karşısında ne yapacağını bilmez bir şaşkınlıkla iki büklüm duran insanları müşahede etmişizdir. Bu halet hürmetin ötesinde olduğu için yadırganır. Mübalağa edildiği akla gelir.

Aslında bu hâl bizim için son derece ibretli bir levha hükmündedir. Zira bu heyecan namaz esnasında gösterilmesi gereken bir tavır olduğunu hatırlamak gerekir. Bu sapmaya dikkat çeken, ikaz eden ayet bizim gibi aciz kullara değil de kainatı yoktan yaratan, sonsuz kudret sahibine bu teveccühün gösterilmesi gerektiği hatırlatır.

Bu dersin hususan namaz üzerinden verilmesi cay-i dikkattir. Zira, Üstadın; “Kainattaki en yüksek hakikat imandır. İmandan sonra namazdır” tespitini düşünmek yerinde olacaktır.

Bir Müslüman için imanın en müşahhas ifadesi namaz olsa gerektir. Kâinattaki en yüksek ikinci hakikat olması tesadüfi değildir. İman ettikten sonra en önemli iş namazdır dersek mübalağa etmiş olmayız.

Namazı, ‘şükür risalesi’nde işaret edildiği gibi kulun en iyi teşekkür etmesi olarak anlamak gerekir. Ancak bu nazarla bakıldığı takdirde namazın ehemmiyeti ve kıymeti idrak edilebilir. Mezkûr ayette “Ona kulluk edin” emrini namaz başta olmak üzere tüm ibadetlerimizde ve amellerimizde hayata aksettirmeliyiz.

“Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar.” (Ankebut Sûresi, 45.) ayeti namazın günah ve yanlış işlerden koruyucu özelliğini nazara verir. Bu özelliğin yaşanması ihlâslı olmaya bağlıdır. İhlâslı kılınmayan bir namaz ya da amelin karşılığı acıklı bir azap olduğu unutulmamalıdır.

İç dünyamızda ve niyetimizde ne varsa onunla karşılaşacağız. Namazlarımızı hakkını vererek şükrümüzü en güzel bir şekilde yerine göstermek istiyorsak ihlâslı olmaya mecburuz.

İhlâsın namaz ibadeti üzerinden ayette verdiği mesajı detaylı düşünmeliyiz. İlk adım kalbin, aklın, ruhun ihlas ekseninde ittihatıdır vesselam…

Okunma Sayısı: 1919
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı