"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir Adnan Menderes belgeseli

18 Kasım 2012, Pazar
Bazı insanlar vardır, kaç yıl geçerse geçsin hayırla yâd edilir ve her zaman anılırlar. İşte onlardan biri, büyük hizmetler yapan bir başbakan geldi geçti bu topraklardan. Medeniyet güneşinin doğuş noktası, kararan vicdanların umut ışığı oldu o. Demokrasi süvarisi ve hürriyet aşığıydı Adnan Menderes.
Köylü halkı hor ve hakir görüp aşağılayan, sazına tel almak için Ulus Çarşısına gitmek isteyen Aşık Veysel’i üstü başı düzgün değil diye Ulus Çarşısına girmesine müsaade etmeyen zihniyeti değiştiren kişiydi Menderes.
Çok partili sisteme ilk geçildiğinde de kara zihniyet devam ediyordu: Açık oy, gizli tasnif ve sayımdan sonra oylar yakılıyordu. Demokrasi tarihinde bu kara lekeyi kaldıran kişiydi Menderes.
Sabah 06:00’da başlayan yolculuğu 01.00’lere kadar devam ederdi. Güneydoğu’ya yağmur yağmadığı için geceleri uyuyamayan, bu durumu kendisine dert edindiği sırada, Diyarbakır valisinin telefonla kendisine yağmur yağmaya başladı haberiyle eski neşesine kavuşan bir başbakandı Menderes.
İlk icraatlarından biri Ezan’ın aslına çevirmesiydi. ‘Tanrı Uludur’ diye okunan ezanları ‘Allahu Ekber’ nidalarına çevirdi. ‘Yeter Söz Milletin!’ dedi.
1958 yılında Time Dergisi ondan ‘İnsan kudreti dairesinde Menderes, memleketi tek başına idare etmeye kadir gibi görünüyor’ şeklinde bahsediyordu. Menderes’in oldukça iyi bir İngilizcesi vardı. Uluslar arası toplantılarda, ikili temaslarda tercüman kullanmazdı.
Yaptığı icraatların ardı arkası kesilmedi. Kendisinden önce 8 bin içme suyuna sahip olan köy ve mahalle sayısını 1960 yılına gelindiğinde 35 bine yükseltti. 10 yılda 20’den fazla barajı hizmete soktu. 5 gemi alamayacak durumda olan ülkeye 15 adet yük ve taşıma gemisi kazandırdı. Samsun, Mersin ve Giresun dahil olmak üzere toplam 11 liman, 5 havalimanı açılışı yaptı. İlkokul sayısını 17 binden 25 bine, ortaokul sayısını 662’ye yükseltti. Atatürk Üniversitesi, Gata ve Türkiye Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü’nün açılışını yaptı. 2.500-5.000 Kürt insanın imha edilmesi teklifini şiddetle reddederek bir katliâmı önledi. Din dersi haftada bir gün oldu, İmam-Hatip Liselerinin ve camilerin sayıları hızla arttırıldı. İstanbul ve Ankara Radyolarında Kur’ân-ı Kerîm okunmaya başladı. “Devlet radyolarını camiye çevirdiniz” diyen Celâl Bayar’a rest çekerek istifa etme teklifinde bulundu. “Milletin mayası imandır, ahlâktır, İslâmdır” dedi. Ankara Kocatepe Camii’nin temellerini, çifliğinde bulunan atlarını satarak attı. Hedeflerinden birisi Eyüp Sultan’ı Mekke ve Medine benzeri bir uğrak yere çevirmekti. Oğlu Aydın ile birlikte bir kandil akşamı, halkın kandile olan rağbetini görmek için Fatih ve Sultanahmet Camilerini gezdi. Memnuniyetini oğluna dile getirdi. Yaptığı bu hizmetlerden dolayı büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri onu bir “İslâm Kahramanı” olarak yâd etti.
Ülkeye yaptığı maddî hizmetlerden daha çok manevî alanda yaptığı hizmetler bazı çevreleri büyük ölçüde rahatsız etti. Daha sonraları ise ardı arkası kesilmeyen iftira furyaları esmeye başladı. “Bebek dâvâsı, fatura dâvâsı, anayasayı ihlâl dâvâsı...” bunlardan sadece birkaçıydı. Medya da bu haberlere destek vererek gerekli ortamı hazırladı. Bir gazete yapmış olduğu karikatürde “Asker, Üniversite ve Medya” üçlüsünü yayınlayarak gerekli ortamı hazırlayan sistemin unsurlarını gösteriyordu.
Yapmış olduğu hiçbir açıklama onu idam sehbasına götürmekten alıkoyamadı. Avukatı Burhan Apaydın’a “Ben anayasa ihlâli iddialarından, idamdan değil, tarihe hırsız bir başbakan olarak geçmekten korkuyorum” diyerek ölüme yaklaştığı son günlerinde yine vicdanın asil duruşunu gösteriyordu.
Ve tarih 17 Eylül 1961, saat 13:25’i gösterdiğinde idamı gerçekleşerek Hakk’ın Rahmetine kavuştu. Ve bu olay tarihte yaşanan kara bir leke olarak 50 yıldır durmaya devam ediyor.
Zabıt tutanaklarına düşülen yazı şuydu:
“Hayata veda ettiğim şu anda devlete ve millete saadetler diler, karımı ve çocuklarımı şerefle andığımı bildiririm.”
Tarihe altın harflerle yazılan hizmetler ve bir hizmet adamının hazin sonu.
Bir Adnan Menderes Belgeseli.
Rahmet, minnet ve şükranla anıyor. Sizleri, kâinatı yaratan Allah’a (cc) emanet ediyorum.
Selâm ve duâ ile.

N. SERKAN DAĞLI

[email protected]

Okunma Sayısı: 1249
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı