"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İstanbul’u “İslâmbol” yapan Padişah

31 Mart 2013, Pazar
Fatih Sultan Mehmed Han’ın doğum yıldönümü vesilesiyle...

Sevgililer Sevgilisinin (asm) müjdesine mazhar olmuş, genç, cesur, çalışkan, sevgi dolu, âlim ve adaletli, değerli bir kumandan ve hükümdar... Sultanımız, fethin genç Fatih’i! Doğum yıldönümünde ne söyleyebiliriz ki acziyetimizle. Doğmuş olman, bizlere hükümdar ve güçlü, akıllı bir kumandan olarak gönderilmen hediyedir Rahman’dan. O’na hamd eder, seni de rahmetle anarız. Nice Fatihlerin yetişmesi duâlarımızla...
***
Birçok şey yazılır, söylenir Fatih Sultan Mehmed Han hakkında. Ama ben istedim ki onun zamanındaki İstanbul’a ve insanlarına bir göz atalım, sefere çıkalım. İyi bir devlet yöneticisinin neler yaptığını ve dahi günümüzde yapılabileceğini görelim.
***
Osmanlı Padişahı Murad Han’ın oğlu olan Fatih Sultan Mehmed Han, 835 (m. 1432) yılında Edirne’de doğdu. Değerli hocalardan ilim aldı. Akşemseddin Hazretlerinden terbiye aldı ve istişarelerde bulunup onun hep yanında oldu. 14 yaşında Manisa’da sancak beyi oldu. 1451 yılında Osmanlı tahtına oturdu. Zamanın evliyası Hacı Bayram-ı Veli bir gün Murad Han’ı ziyarete gelmişti. Murad Han, İstanbul’u fethetmeyi düşünüyordu. Gönlündeki duyguları Hacı Bayram-ı Veli’ye açtı. Hacı Bayram-ı Veli (rh) “Fethi görmek şu çocuk (Şehzade Mehmed) ile şu bizim köseye (Akşemseddin’e) müyesser olacaktır” dedi. Bu sözler karşısında Murad Han mutlu oldu. Şehzade Mehmed çok iyi ilim öğrendi, iyi yetişti. Fen ve teknik bilgilerle İstanbul’un fethi için teknikler geliştirdi. O çok farklı bir çocuktu. 19 yaşında babasının vefatı üzerine tahta çıktı. O da babası gibi İstanbul’u almak, müjdeye mazhar olmak aşkını taşıyordu. 1453 yılında ordusuyla Edirne’den çıkıp İstanbul’u fethetmeye gitti. Günlerce uyumadan, istirahat etmeden fetih planları yapıyordu.
“Ya biz Bizans’ı alırız ya da Bizans bizi!...”
Sonunda şehir fetholundu.
İlk namazı, haçları indirilen Ayasofya’da, Fatih Sultan Mehmed Han kıldırdı.
Fatih Sultan Mehmed Han, insanlara zulmedilmemesini, kılıç kaldırmayan, aman dileyene el kaldırılmamasını emretti. Hemen o gün aç ve açıktakilerin ihtiyaçları görüldü. Müslüman olsun, olmasın herkesin huzur ve rahatı temin edildi. Herkes dininde serbest bırakılıp, kimseye baskı yapılmadı. İstanbul tamir ve imar edildi. Fatih Camii ve Sahn-ı Seman medreseleri ve niceleri yaptırıldı.
Naklî ve aklî ilimlere ehemmiyet veren Sultan, hastaneler yaptırdı. Ömrü boyunca Allah’u Teâlâ’nın rızasını kazanma gayretinden uzak kalmayan Fatih Sultan Mehmed Han, milletinin huzur ve refahı için, Tanzimat dönemine kadar Osmanlı devletinin temel kanunu olarak mer’iyyette kalan Fatih Kanunnamesi’ni hazırlattı.
O, cesur, cengâver, kahraman gibi bir çok güzel vasfa sahipti. Birçok şiirler yazdı. “Avnî” mahlasıyla beyitler ve gazeller yazdı.

İmtisâl-i “cihâd-ı fillâh” oluptur niyyetim
Din-i İslâmın mücerred gayretidir gayretim.

Fazl-ı Hakk-u himmet-i cünd-i ricâlullah ile,
Ehl-i küfri serteser kahreylemektir niyyetim.

Enbiyâ vü evliyâya istinâdım var benim.
Lutf-i Hakdandır behmân ümmid-i feth-ü nusretim.

Nefs-ü mâl ile nola kılsam cihânda ictihâd?
Hamdulillah var gazâya sad hezârân rağbetim.

Ey Muhammed, mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtar ile,
Umarım gâlib ola a’dâ-yi dine devletim.

Onun zamanında ezan okunmaya başladığında herkes dükkânı kapatmaya lüzum görmeden camiye koşuyorlardı. İnsanlar mal, para düşüncesinden uzak huşu içinde namazlarını eda ediyorlardı. Aldıkları nefes son nefesmiş gibi, söyledikleri sözden başka söz söyleyemeyecekmiş gibi söz söylüyor ve sözlerinin hayırlı olmasını diliyorlardı. Herkesin birbirini son defa görüyormuş gibi bir hali vardı.
Böylece kimse kimseyi kırmıyor, hakkını yemiyordu. Kul hakkıyla Rabbin huzuruna çıkmak istemiyorlardı. Her kasabada kadı vardı, fakat dâvâ yoktu. Çünkü hırsızlık, namussuzluk, kötülük yoktu. Çünkü İslâmiyeti hakkıyla yaşıyan bir İslâm toplumunda böylesi konular söz konusu olamazdı. İstanbul, bambaşka bir şehir olmuştu. Sokakları pırıl pırıl, çocuklar cıvıl cıvıldı.
Büyüklere saygı vardı. Herkes huzur içindeydi.
Fatih Sultan Mehmed Han adalete ve adalet adamı olan kadılara çok önem veriyordu.
Bu genç ve değerli Sultan 886 (m. 1481) yılında vefat etti. Yaptırmış olduğu Fatih Camii’ndeki kabrine defnedildi. Nice Fatihlere...
Allah ondan razı olsun...

 Kaynak: İslâm Âlimleri Ansiklopedisi.

Arzu Konan
Okunma Sayısı: 1306
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Halil Çevlik

    31.3.2013 00:00:00

    S.Aleyküm.. Yazınızı okurken gerçekten de kendimi; o yıllarda ve o günlerde Büyük Fatih’imizin yanında hissetim..Çok samimi ve içten ifadeler ve akıcı bir üslupla ve Büyük Fatihimiz’i çok güzel bir şekilde özetlemişsiniz:BÜYÜK İNSAN olabilmek için önce iman & ideal,sonra ahlak ve iyi bir eğitimin ne kadar vazgeçilmez!.. olduğu ancak böyle anlatılabilirdi..Tebrikediyor kaleminize ve yüreğinize sağlıklar diliyor.. Başarılarınızın ve yazılarınızın devamını bekliyorum... ALLAH SİZDEN VE GAETENİZİN TÜM ÇALIŞANLARINDAN RAZI OLSUN ARZU HANIM!...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı