EDİTÖRÜN NOTU: Ramazan ayı boyunca Elif ilâvesine ara verileceğinden, şiirlerinizi Ramazan’dan sonra bekliyoruz. Ramazanınızı tebrik ediyor, İslâm âlemine ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini diliyoruz.
HAYATA İÇİNDEN TUTUNMAK
İnanmaya inanmak
hayata kalbinden tutunmak
ve atmak bir hayat boyu
sevdayı, şefkati, hüznü
insanlık yüreğinde.
Hayatı yaşamak
Suyun altından çıkmış biri gibi
nefesi burnuyla yakalamak
dağda, ormanda gibi
ciğerlerini havayla doldurmak
ve başını sırtını dik tutmak
işte hayatın özü budur dersin.
Var olmanın şükrü ile
her dakikada gözlerinle hayata parıldamak
ve birini sevdiğini
ve onun seni sevdiğini
onun gözbebeklerinde görebilmek
birileri için var olduğunu
varlığınla hissettirebildiğinde
senin için birilerinin var olduğunu
nefesleri ile dahi seni ısıttıklarında
işte bunun için var olmalıyım dersin.
Her saniyende sana verilenleri
yaşadığını yaşadığında
hiçbir kula kul olmamamın
sana her şeyi Veren’e kul olmanın
kendinde ve dünyada
sultanlık olduğunu anlarsın
ve kendi hayatımı yaşıyorum dersin.
Arafat DENİZ
Arafat DENİZ: Şiirinizin başlığından başlamak istiyorum. “HAYATA İÇİNDEN TUTUNMAK” ifadesinde, “içinden” kelimesi fazlalık gibi duruyor. “Hayata Tutunmak” olsa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. “Suyun altından çıkmış biri gibi” mısrasında da, ifade bozukluğu göze çarpıyor. “Sudan çıkmış biri gibi” şeklinde olsa, daha anlamlı olurdu. Şiirde kelime israfı olmamalı. Bir hecelik bir kelime fazlalığı bile âhengi bozar. Genel hatları ile başarılı bir çalışma olan şiirinizde, hayatın anlam ve önemi vurgulanmış. Tebrik ediyor, yeni çalışmalarınızı bekliyoruz.
NE HOŞTUR
Sarının ayrılığında ağlamak,
Gri yağmurlarda ıslanmak
Hasretin kırmızısında yanmak
Mavinin dinginliğinde düşünmek
Ne hoştur...
Huzurun yeşilinde okumak
Kara gecenin koynunda uyumak
Beyaz sabahlarda ezanla uyanmak
Turuncu pişmanlıklarda keşke dememek
Ne hoştur...
Sarı hazanlarda hüzünlenmek,
Beyaz baharlarda yeşermek,
Kara kışta iliklerine kadar donmak,
Sarı-kırmızı-turuncu yazlarda kurumak
Ne hoştur...
Sabahın kızılında titremek,
Akşamın alacasında düşünmek,
Gecenin siyahında ürküntü duymak,
Semanın mavisine dalmak
Ne hoştur...
M. FAHRİ UTKAN
M. Fahri UTKAN: Renklerin anlamları ile duygularınızı renklendirmiş ve renkli bir çalışma ortaya koymuşsunuz. Güzel bir çeşni olmuş. Başarılı çalışmalarınızın devamını diliyoruz.
NEFİS TEZKİYESİ
Kırk kapılı sarayın
Kırk kapısın tıkladım
Kırk Abdal çıktı dedi
Kırk fırın ekmek ye gel
Kırk katırı yükledim.
Kırk çuval odun ile
Kırk derviş çıktı dedi
Taşınmaz yüktür koy gel
Kırk katır odun ile
Fırından içre girdim
Fırıncı çıktı geldi
Buğdayların al da gel
Kırk çuval buğday için
Kırk çiftçiye danıştım.
Dediler kıtlık vakti
Pir’den nefes al da gel.
Kırk kanatlı kuş ile
Kırk yüce dağı aştım
Pir eteğinden tuttum
Dedi hu çekelim gel.
Kırk kapılı sarayın
Tekrar kapısın çaldım
Kırk Abdal karşıladı
Kırk sofraya buyur gel
Hüseyin Ferdi OLUR
RIZANA ERİŞMEK
Karınca inlerse, sen duyarsın sesini,
Sen kollarsın, sen seversin yetimi,
Kadına hak verir, yüceltirsin anneyi,
Sen görderdin Kur’ân’ınla hakikatini,
Sen seçtin o kutlu peygamberini…
Yasakladın haramı, kumarı, faizi…
Seninle niceleri kurtuluşa erdi,
Osmanlar melek oldu, cahiller zarar etti.
Kim ki, anlayabildiyse peygamberini,
Hz. Ebubekir’i, Ömer’i, Osman’ı, Ali’yi…
Onlar ki senin rızana erişti…
İnlerse seni seven, sen duyarsın sesini.
Sen seversin, kim gözetirse yetimi,
Rızan onadır, yüceltirse anneyi,
Kur’ân okursa konuşursun kulunla,
Seversin Sen, kim peygamberine uyarsa,
Anladık Kur’ân’ınla, helâl dairesi keyfe kâfi
Biz sana yöneldik, terk ettik haramı-faizi…
Bekleriz rızan ile kurtuluşa ermeyi,
Sahabeler misali, cahilliği silmeyi,
Sünnetlere uyarak yaşatmak peygamberini,
Ve anlayabilmek, Hz. Âişe ve Habeşli Bilâl’i…
Onlar ki senin rızana erişti…
Onlar misali rızana erişebilmeyi…
Sevmeyi, senin rızan için sevmeyi
Seninle ve sevdiğin haller üzerine,
Sen nasip et ya Rab, şehadet şerbetini…
Bilâl CİNGÖZ
Bilâl CİNGÖZ: Şiire olan merakınız ve sevginiz mısralarınızda kendini gösteriyor. Güzel şiir yazmak için çok şiir okumak gerekir. Usta şairlerin hangi kelimeyi nerede kullanarak şiirlerine ahenk ve anlam derinliği verdiklerine dikkat etmek, şiirde sizi daha ileri noktalara taşıyacaktır. Tebrik ediyor, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyoruz.
BAHAR MUŞTULARI
Gelecek bahar muştuları
Gizlenmiş incir çekirdeğinde
Çırpar sonsuza kanatlarını
Uçuşur yorulmadan
Koşar ebediyete
Derinden çağlayan bir ırmak
Ya da rüzgâr uğultusu
Ama su gibi berrak
Haz veren hatırası
Gider ümitlere tutunarak
Her bir tohumda
toprağı delen sır vardır.
İşte benim dünyam,
Döner durmadan
Ben düşünür dururum,
Lâkin düşüncem dardır.
Hangi tarafa baksan
Sonsuza çıkan bir yol vardır.
Karıncanın ayaklarında
Yolu tarife yön vardır
Bulutlara tutunarak
Denizler deryaları geçen
Göçmen kuşların kanatlarında
Ufuklar ötesine uzanan
Derin bir iradenin
Yansıyan tecellisi vardır.
Her insandaki beka arzusu
Çağırır anbean ötelerden
Kalplerin her bir vuruşu
Kamçılar onu derinlerden
Acıkma hissini veren
Nasıl veriyorsa nimeti
Beka arzusunu veren
Verir elbet ebediyeti
Gelecek bahar muştularıdır
Bu gün gönüllerde yeşeren.
Şevki ÇİFTÇİ
GİTME YAVRUM VURACAKLAR
Gitme yavrum Nurlu elden
Dön gel Rabbini seversen
Ayrılık ölümden beter
Dön gel Rabbini seversen
Gitme yavrum vuracaklar
Kaş-göz, kalbin kıracaklar
Seni ardan soyacaklar
Hepten Nursuz koyacaklar
Diyar-ı Nurdan gidilir mi?
Kalb-i hain görülür mü?
Nursuz devran sürülür mü?
Dön gel Allahın seversen,
TURABOĞLU