SİSTEM DEĞİŞMELİ

Prof. Dr. Öner Günçavdı: “Bugün piyasa aktörleri ve piyasa yapıcılar cari açıkla ilgili farklı beklentilere sahip. Nedir o beklentiler? Yapısal problemler var. Türkiye'nin cari açığı kapatabilmesi için para politikası tedbirleri değil, yapısal reformlar yapması lâzım. Yapısal reformların başında da sistem değişikliği ve erken seçim geliyor.”

BAŞKA ÇARE YOK

Prof. Dr. Hurşit Güneş: “Kilidi açmak için seçim devreye girecek. Ben 2022’de seçimi bekliyordum, ilkbaharda seçim olabilir.” Güldem Atabay: “Çin modeline geçiyoruz, 6 ay sonra sonuçlarını alacağız gibi bir saçmalıktan vazgeçilmesi gerekiyor. Gidilecek, varılacak yer; bir an önce erken seçim.  Başka yapılacak birşey yok.”

***

Erken seçimden başka çare kalmadı

Hükümetin yüksek kur-düşük faiz politikasına dayalı yeni ekonomi modelinin piyasalarda sebep olduğu sarsıntı sürerken uzmanlar, ekonominin kurtuluşu için erken seçime işaret ediyor.

Hükümetin yüksek kur-düşük faiz politikasına dayalı yeni ekonomi modelinin piyasalarda sebep olduğu sarsıntı sürüyor. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden (İTÜ) ekonomi profesörü Öner Günçavdı, Merkez Bankası’nın Aralık’ta da bir puan faiz indirimine gideceğini ve faizin yılı yüzde 14’le kapatacağını öngörüyor.

Türk ekonomisinin Ekim ayında 3 milyar 156 milyon dolar cari fazla vermesine karşın doların bugün 14 liranın üzerine çıktığına işaret eden Prof. Dr. Günçavdı, Türkiye’nin erken seçime gitmesinin kaçınılmaz olduğunu öngörüsünde bulundu: “Türkiye’de bugün piyasa aktörleri ve piyasa yapıcılar cari açık ilgili farklı beklentilere sahip. Nedir o beklentiler? Türkiye’nin yapısal problemleri var. Türkiye’nin cari açığı kapatabilmesi için böyle para politikası tedbirleri değil yapısal reformlar yapması lazım. Yapısal reformların başında da sistem değişikliği ve bunun akabinde erken bir seçim geliyor. Bunlar olmadıktan sonra uygulanan ekonomi modelinden olumlu sonuç çıkması mümkün görünmüyor.”

Güven mümkün değil

Dr. Günçavdı’nın “erken seçim” öngörüsünü ekonomist Güldem Atabay da destekliyor.

DW Türkçe’ye konuşan Atabay Bakan Nebati’nin “Güvenin” çağrısına işaret ederek, “erken seçim” öngörüsünü şu sözlerle dile getirdi: “Böyle bir politikaya güven mümkün değil. Güvenilmesi için gerçekten neden-sonuç ilişkilerine bağlı, dünyayı kavradığını anlatan bir sistemden söz edilmesi gerekiyor. Durduk yerde, ‘biz Çin modeline geçiyoruz, 6 ay sonra da bunun sonuçlarını alacağız’ gibi bir saçmalıktan vazgeçilmesi gerekiyor. Gidilecek, varılacak yer; önden yüklemeli faiz artışıyla Türk Lirası’nı sakinleştirip, bir an önce erken seçime gitmek. Başka yapılacak bir şey yok.” Bakan Nebati’nin yeni ekonomik modelin başarısı konusunda “Bitersek hep birlikte biteriz. Eve boynu bükük dönemem” yönündeki açıklamalarını “talihsiz” olarak nitelendiren Güldem Atabay, “Olan biten şu: Yanlış bir politika izleniyor, bu politika da bir takım fanatizme varan bir saplantıyla devam ettiriliyor. Ekonomi olarak bunun doğru bir açıklaması yok” çıkışında bulundu.

Stagflasyon da cabası

Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Hurşit Güneş, stagflasyon ve erken seçimin her geçen gün daha da kaçınılmaz hale geldiğine işaret ediyor. VOA Türkçe’ye konuşan Güneş “Memlekette yabancıların fazla bir parası kalmış değil, neredeyse hiç trader kalmadı. Sıcak para girişi yok. Bu parasal genişlemeyi frenlemek lâzım, ama likidite, daha da körükleniyor. Bu para politikasının, enflasyonu engellemesi mümkün değil. İyiye gidiş yok hem arz hem talep yönlü bir enflasyon mevcut. Dünyada emtia fiyatları yükseliyor, içeride kur yükseliyor, üstelik gıda üretiminde sorun var ve oradan da arz şoku yiyor. Hibrit bir enflasyon var. 2022’de, ekonomi birdenbire yavaşlayacak, büyüme düşecek, TÜİK belki ölçmeyecek. Hem işsizlik artacak, hem hayat pahalılığı olacak. Tabiî stagflasyon da cabası. Bir yerde kilidi açmak için seçim devreye girecek. Ben 2022’de seçimi bekliyordum, ama bu ekonomik performansla önümüzdeki ilkbaharda da seçim olabilir” dedi.

Haber Merkezi