25 BARODAN AÇIKLAMA: YÜKSEK MAHKEME VE AİHM KARARLARININ UYGULANMAMASI OLAĞAN HALE GELDİ. HUKUK GÜVENcesİ KALKTI.
HSK siyasî baskı aracı haline geldi
“Kamuoyunun dikkatle takip ettiği davalardaki hukuksuzluklar ve yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesi kabul edilemez boyutlara ulaştı. HSK tamamen siyasîleşip yürütmenin talimat niteliğindeki açıklamalarını görev addederek bağımsız yargıçlar üzerinde bir baskı mercii halini aldı.”
Yargı bağımsızlığı her gün ihlal ediliyor
“Mahkemeler verdikleri kararlar sonrasında dağıtılıyor, karar veren yargıçlar hakkında imzalarının mürekkebi dahi kurumadan soruşturmalar açılıyor, yargıç bağımsızlığı ilkesi her gün ihlal ediliyor. Her kesimden yurttaşlar, hukuk güvencesinin kalktığı bir ortamda yaşıyor.”
***
En ağır yargı krizi
25 baronun hazırladığı 7 maddelik bildirgede, “Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır” denildi.
İzmir’de yapılan Ege, Akdeniz, Marmara Genişletilmiş Baro Başkanları Toplantısının ardından açıklanan 7 maddelik sonuç bildirgesinde, Yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesinin kabul edilemez boyuta ulaştığı, HSK’nin tamamen siyasallaştığı vurgulandı. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Burdur, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Antep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mersin, Muğla, Urfa, Tekirdağ, Van ve Yalova barolarının imzalarını taşıyan 7 maddelik bildirgenin bazıları şöyle:
‘HSK mevcut yapısıyla tamamen siyasÎleşti’
“Son dönemde, kamuoyunun dikkatle takip ettiği toplumsal önemi haiz davalarda yaşanan hukuksuzluklar ve yürütmenin yargıya doğrudan müdahalesi anlamına gelecek uygulamalar kabul edilemez boyutlara ulaşmıştır. HSK, mevcut yapısıyla tamamen siyasileşmiş ve yürütmenin talimat niteliğindeki açıklamalarını görev addederek bağımsız yargıçlar üzerinde bir baskı mercii halini almıştır. Barolarımız bu duruma karşı hukuk devletini sonuna kadar savunmakta ve avukatları hukuksuzluğun şahidi konumuna indirgeyen her türlü yaklaşımı temelden reddetmektedirler.”
‘AİHM kararlarının uygulanmaması dahi olağan hale geldi’
“Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin en ağır yargı krizini yaşamaktadır. Mahkemeler verdikleri kararlar sonrasında dağıtılmakta, karar veren yargıçlar hakkında henüz imzalarının mürekkebi dahi kurumadan soruşturmalar açılmakta, yargıç bağımsızlığı ilkesi her geçen gün yeni bir örnekle ihlal edilmektedir. Bugün, Yüksek Mahkeme ve AİHM kararlarının uygulanmaması dahi olağan hale gelmiştir. Toplumun her kesiminden yurttaşlar, hukuk güvencesinin ortadan kalktığı bir ortamda hayatlarına devam etmektedirler. Bizler aşağıda imzası olan Baro Başkanları, Türkiye’yi evrensel hukukun tüm usul ve kurallarıyla uygulandığı çağdaş bir ülke olmaktan çıkarmaya yönelik her türlü girişimin karşısında olacağımızı bir kez daha deklare ediyoruz.”
Dünyanın en büyük avukat hapishanelerinden biri
“Türkiye, son yıllarda yaşadığı demokrasi krizi ile dünyanın en büyük avukat hapishanelerinden biri haline gelmiştir. Meslektaşlarımız, mahkemelerin etki altında bırakıldığı bir ortamda yargılanmakta, usûl hukukunun dahi doğru düzgün uygulanmadığı mahkemelerde hüküm giymekte ve avukatlara pek çoğu mesleki faaliyet gereği gerçekleştirdikleri fiiller nedeniyle çok ciddî cezalar verilebilmektedir. Bugün yaşanan Türkiye gerçekliği, meslektaşlarımızın âdil yargılanmaya dair talepleri için açlık grevine girdiği bir ülkeyi yansıtmaktadır. Dosyaların esasına girmeksizin mahkemeleri, avukat yargılamalarının tümünde evrensel hukukun zorunlu kıldığı tüm kuralları eksiksiz şekilde yerine getirmeye, her türlü siyasî etkiye karşı koymaya dâvet ediyoruz. Cezaevindeki avukatların yaşadığı bu süreç, meslektaşlarımızın sağlığına zarar gelmeden demokratik usûller içinde çözülmek zorundadır.”