"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Korona mültecileri de vurdu

21 Haziran 2020, Pazar 20:57
Dünyayı etkisi altına alarak yüz binlerce kişinin ölümüne sebep olan Koronavirüs, mültecileri de psikolojik ve ekonomik olarak yıprattı.

Dünyayı etkisi altına alarak yüz binlerce kişinin ölümüne sebep olan Koronavirüs, toplumları psikolojik ve ekonomik olarak da yıprattı. Pandemi sürecinin zor şartları, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak başka ülkelere sığınan mültecilerin hayatındaysa daha yıkıcı sonuçlar doğurdu. Suriye’de 2011 yılında çıkan iç savaş sonrası yurtlarını terk eden yüz binlerce kişi, sığındıkları ülkelerin topraklarında mülteci olarak yeni bir hayat kurmaya çalıştı. Bazıları mesleklerini de birlikte taşırken birçoğuysa bilmedikleri yeni meslek ve iş kollarıyla tanıştı. VOA Türkçe‘ye konuşan Suriyeli mülteciler, yaşadıkları bütün olumsuzluklar üzerine bir de pandemi sürecinden paylarına düşeni aldıklarını ifade ediyor.

Bütün projeler durdu

Pandemi sürecinin başlaması ile birlikte mültecilerle ilgilenen bütün projelerin durduğunu belirten Suriyeli Ravda Nur Cuma, “Bütün işler durdu, çünkü artık sokakta insan yoktu ve insanlar evlerinde kalmak, dükkânlarını ve şirketlerini kapatmak zorunda kaldılar. Çünkü kısıtlamalar geldi. Özellikle mülteci ile ilgilenen projeler kapatıldı ve Korona döneminde mülteci projeleri sadece sosyal medyada yürütülmeye başladı. Ayrıca organizasyonların çoğu faaliyetlerini tamamen durdurmaya başladı, evden ve sosyal medyadan çalışmaya karar verdi. Özellikle ailesinde evi geçindiren kimsesi olmayan ya da sadece küçük çalışan çocuklara sahip aileler, yani günlük ücret alıyorlarsa bunlar için çok zor oldu. Çünkü günlük olarak çalışmalıydılar para kazanmak için, Korona sebebiyle her şey durdu’’ dedi.

Çocuklar dersleri anlamıyor

Suriyeli mülteci çocukların okuduğu okullarda ders dilinin Türkçe olmasının çocukların dersleri anlamalarına engel olduğunu ifade eden Ravda Nur Cuma, “Eğitim sistemi ile de sorunlar yaşanmıştı, çünkü üniversiteler ve okullar kapandı. En çok sorun yaşayanlar küçük öğrenciler, özellikle Türkçe kurslarına giden Suriyeli çocuklar. Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti okulların sistemini Arapça’dan Türkçe’ye çevirdi. Şimdiye kadar Türkçe dili zor geliyor bazı çocuklara ve bazıları hâlâ Türkçe’yi konuşamıyorlar ve dersleri anlamıyorlar. Yani aniden okulda dersler, kurslar kalmadı ve her şeye çevrimiçi olarak devam etmek zorunda kaldılar. Tabi ki çok büyük kolaylıklar oldu, ama Türkçe dili ve öğrencilerin arasındaki mesafe de çok büyük oldu ve gelecek yıl da bunu göreceğiz. Bunun için benim tüm organizasyonlara bir tavsiyem var, o da dil konusunda çalışmaları ve çocukların Türkçe dilini geliştirmeleri’’ diye konuştu.

Pandemi kötü bir deneyim oldu

Suriye’de savaşın patlak vermesinden sonra Türkiye’ye gelerek Gaziantep’te Gate Of Sune isminde bir şirket kuran Amr Ajlouni de, bu çatı altında film yapımcılığı ve kültür-sanat faaliyetleri yürütüyor. Pandemi sürecinin Türkiye’de yaşayan mülteciler için kötü bir deneyim olduğunu ifade eden Amr Ajlouni, “Mültecilerin büyük çoğunluğu genelde Lübnan, Suriye gibi yerlerde yaşıyorlar ve bu bir sorun, çünkü onların bu süreçte yapabilecekleri fazla bir şey yok. Fakat Türkiye’de bu durum farklı, çünkü buradaki mülteciler çalışıyor ve başka aktiviteler yapıyorlar, ama genel olarak mülteciler için COVID-19 olayı kötü bir deneyim oldu, çünkü çalıştıkları işler değişken; aylık ya da günlük işlerde çalışıyorlar’’ dedi.

Burada çalışamazsak ölürüz

Suriye’den 6 yıl önce Türkiye’ye gelen Osama Dada şöyle konuştu: “Mültecilerin durumu buranın asıl sahiplerinin durumu gibi değil elbette. Çünkü buradaki vatandaşlar, mal-mülk sahibi, tarlaları, arsaları var. Ama mülteci insan her zaman ikinci planda kalır. Çünkü bizim burada bir mülkümüz yok. Hepimiz kirada oturuyoruz. Çalışıyoruz, ama işimiz de sabit bir iş değil. Korona ilk olarak geçim sıkıntısı üzerinde etkisini gösterdi. Biz mülteciler burada çalışamazsak ölürüz. Dolayısıyla çalışmak, iş bizim için çok önemli. Bizim bu hastalıktan kendimizi korumamız gerekiyor. Bu da temizlik ve dikkatle mümkündür. Evden çıkıp geri döndüğümüzde duşumuzu alırsak, kimseye temasla selâm vermezsek, sosyal mesafeye uyarsak korunuruz. Devlet de bizi Korona’dan korumak için sokağa çıkma yasakları uyguladı, bu iyi bir uygulamaydı. Halk ve devlet el ele vererek her şeyi yapabilir.”

Okunma Sayısı: 1471
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı