"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Militarizm AKP ile güçlendi

03 Kasım 2022, Perşembe 01:00
Askerî Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği üyesi Muhsin Dalfidan, AKP döneminde militarizm ve militarist değerlerin askerî darbe dönemlerinden bile daha fazla güçlendiğini söyledi.

12 Eylül döneminde TSK’den atılan Askeri Darbelerin Asker Muhalifleri Derneği üyesi Muhsin Dalfidan, Gazete Duvar’a konuştu.

Dalfidan, “Türkiye’de militarizm adeta AK Parti iktidarı ile beraber ‘sivilleşti’. Bu dönüşüm nasıl gerçekleşti?” sorusuna, “Militarizmin sivilleştiği tespitini tırnak içine alarak kabul edebilirim. Yoksa sivilleşen bir durum yok. Militarizm kavramının sözcük anlamı orduculuk, askerciliktir. AKP döneminde yaşanan sivilleşme değil, militarist hiyerarşinin yeniden dizilişidir. Devlet kurumları arasındaki güç ve otorite dağılımındaki sıralamadaki değişikliktir. Bu dönüşüm AKP’nin iktidara gelişindeki stratejinin gereği. Başlangıçta tam bir algı yönetimi ve taktiksel manevralarla toplumun anlamlı kısmını arkasına aldı. Askeri vesayeti kaldıracak, ileri demokrasiyi inşa edecek, barışı tesis edecek, siyaset elitlerinden değil halkın bağrından çıkıp gelen “bizden” olanların iktidarı algısı başarıyla oluşturuldu” dedi.

Otoriter rejim, totaliterlikle kendini geliştirdi

Dalfidan, “17-25 Aralık 2013 sürecine gelindiğinde köprünün altından çok sular akmış ve atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Yol arkadaşı Gülen örgütlenmesiyle iktidarı paylaşmanın gereği de kalmamıştı. O günden bugüne yaşananları hepimiz biliyoruz. Otoriter rejim, totaliterlikle kendini geliştirdi. 21.yüzyılın faşizminin inşasının son çivilerinin çakılmakta olduğu bugünlere geldik. Baskı ve şiddetin devletin tüm birimlerinin yönetme ve icraat enstrümanı hali daha da gelişti. “Sivil”lik vurgusu altında askeri değerlerin ve militarist ideolojinin hegemonyası geliştirildi. Oysa sivillik askeri değerlerden arınmakla başlar. Bu militarist hegemonyada asker ve askeri değerlerin başat rolünde bir değişiklik yok. Militarizmin önceliği, militarist ideoloji ve kurumsallaşma temelinde devlet ve toplum dizaynı aynen sürmekte. Militarizm ve militarist değerlere askeri darbe dönemlerinden bile daha fazla sahip çıkan rejimin, askeri vesayete karşıyım demesinin ve sivillik vurgusunun gerçekliği yok” diye konuştu.

Ordunun militarist hiyerarşisi güçlü

“Türkiye’de ordunun militarist hiyerarşisi güçlü” diyen Dalfidan, “Yine Türkiye’de askeri değerler sadece ordu da değil toplumda da oldukça güçlü. Askerlik ve ordu sadece görev ve kurum olarak değil kültürel değer olarak görülüyor. “her Türk asker doğar” ritüelleri bunun ifadesi. Ordu içinde her zaman klikler olmuştur. Ancak bu klikler hiyerarşi kavgası temelinde ya da militarizmin kendi içindeki saflaşmalar. Saflaşmalar savaşın yöntemlerinde ve sermaye gruplarının kendi iç çelişkilerinin yansımasının uzantıları temelinde olabilir. Bu kliklerin açıktan toplum önünde kavga etmelerine yol açmıyor. Çünkü “kol kırılır yen içinde kalır.” Zaman zaman güçlü olanın güçsüz olanı tasfiyesi gündeme gelir, daha ötesi yok. Bu durumda politik ve insani temelde tepkilerin kolektif hal alması beklenemez. Tekil örnekler ise her zaman olabilir” ifadelerini kullandı.

‘İç düşman’ olarak itibarsızlaştırıldılar

Dalfidan, “Ordu toplumsal alanın yönelimlerinden birebir nasibini her zaman alır. Bu bağlamda 12 Eylül ve 12 Mart dönemlerinde orduda politik ve insani temelde tepki potansiyeli olan gruplaşmalar oldu. Bu, dönemin toplumsal ikliminin yansımasıyla olmuştur. Ancak bu merkezkaç ve militarist işlevlere uyumsuz anlayışlar dışlandı ve tasfiye edildi. Dahası ötekileştirilip “iç düşman” olarak itibarsızlaştırmaya tabi tutuldular. Dolayısıyla toplumsal alanın militarizmden arındırılmasına ilişkin belirli kazanımlar olmadan ordu içinde militarist işlevlere ilişkin politik ve insani tepkiler beklemek gerçekçi olmaz” dedi.

Paramiliter güçlerle ilişki arttı

Türkiye’de paramiliter güçlerin her zaman var olduğunu söyleyen Dalfidan, “Bunlar toplumsal iklime göre bazen geri çekilir bazen sahnede başrol oynar. Özel Harp Dairesi’ni paramiliter güçlersiz anmak gerçekçi olmaz. Yeni rejimin inşasına paralel olarak paramiliter güçlerin yapısında ve yaygınlığında da değişimler yaşandı. Tersi olsaydı şaşardım. Farklı illerde silahlı eğitim kamplarının olduğu toplumsal muhalefet tarafından değil, sistemin has evlatları tarafından bile açıklanır oldu. Yeni rejimin yerleşmesi paramiliter güçlerin varlığını da önceler. Dünya örneklerinde de bunu görüyoruz. birçok yarı mafya, yarı resmi güçler her yerde cirit atıyor. Evet, her zaman paramiliter güçlerle iç içe olan devlet, bugün çok daha yaygın, yoğun ve kapsamlı bir iç içelikle malul. Dibin dibini mi göreceğiz, maviliklere yelken mi açacağız? Önümüzdeki günler gösterecek” dedi.

Okunma Sayısı: 1527
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı