Daha İyi Yargı Derneği, HSK kararlarının yargı denetimine kapalı olmasının, adaletin işleyişine ve yargıya güvene zarar verdiğini belirtti.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) 2025 yılı Adli ve İdari Yargı Ana Kararnamesi ile 4 bin 36 hâkim ve savcının görev yeri değişti. Ancak bu atama kararlarının yargı denetimine kapalı olması, yargı bağımsızlığı ve adalet güvenliği açısından yeniden tartışma konusu oldu. Daha İyi Yargı Derneği’nden (DİYD) yapılan yazılı açıklamada, HSK kararlarına karşı sadece yine HSK’ye itiraz edilebilmesinin yeterli ve güven verici olmadığı vurgulandı.

“Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor”
Dernek, HSK’nin toplu atamalarıyla görevli hâkimlerin dosyalarını sonuçlandırmadan yer değiştirdiğine dikkat çekerek, bu durumun “doğal hâkim ilkesi” ve “makul sürede yargılanma hakkı” bakımından ciddi ihlaller doğurduğunu belirtti. Açıklamada, “HSK kararlarının gerekçeleri kamuoyuna açıklanmamakta; atamaların kimi zaman yargılamaları etkileme amacı taşıdığına dair şüpheler gündeme gelmektedir” denildi.
Adalet sistemine güven için şeffaflık şart
Açıklamada, hukuka uygun bir yönetimin temel ilkeleri olan şeffaflık ve hesap verebilirlik çerçevesinde, vatandaşların kendilerini ilgilendiren kararları yargıya taşıyabilmesi gerektiği vurgulandı. Dernek, çözüm olarak HSK’nin tüm idari kararlarının yargı denetimine açılması gerektiğini ifade etti. Derneğin açıklamasında yargının idaresini düzenleyecek yeni bir üst yapı tavsiyesi ile şunlar paylaşıldı: “HSK ve Adalet Bakanlığı’na ait mevcut yetkiler, bağımsız, liyakate dayalı ve tüm yargı paydaşlarını kapsayan bir “Adalet Yüksek Kurumu” çatısı altında toplanmalı. Bu kurumun kararları, önce iç denetim, ardından uzmanlaşmış bir “Adalet Yüksek Mahkemesi” tarafından denetlenmeli. Vatandaşlar hiçbir masraf ve risk üstlenmeden bu denetim sürecini başlatabilmeli.”
Seyhan Şentürk - İstanbul