"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Elveda bütün sanemlere...

Habibe Işık
08 Aralık 2011, Perşembe
İnsanım... İman etmekle insaniyete lâyık bir yaratık olmaya çalışıyorum. Ama hatalarım varmış benim. İman etmişim, ama sanemlerim varmış benim.
Yıllardır farkına varamadığım. Sanem-misâl dünyevî mahbublara perestiş etmişim. Hâlbuki ben iman ederken Allah’tan başka hiçbir şeyi mahbub edinmeyeceğime, tapmayacağıma söz vermiştim. Sözümde duramamışım yıllardır. Yaşadığım her yılda farklı zamanlarda farklı sanemlerim olmuş benim. Başkalarını sözünde durmamakla itham ederken, kendim Yaratıcıma verdiğim sözde durmamışım. Senelerce bir maddî rütbeyi sanem ittihaz etmişim, sonra çocukluğumdan beri kardeş sevgimi sanem ittihaz etmişim, sonra dostlarımı; daha sonraki yıllarda da fani mahbublarım olmuş benim...
Oysa ben iman etmiştim. Putlarım olmamalıydı benim! İman ederken o putları İbrahimvârî kırmalıydım!
Bir kar’ı bile sanem ittihaz etmişim. Kar tanelerinin arkasındaki Tevhid hakikatini görememişim. Kar’ı seviyorum. Fakat artık başka türlü seviyorum. Yaratılışını, gönderilişini hayretle izliyorum. Her bir tanesi Tevhid hakikatini hatırlattığı için seviyorum kar’ı. Tevhid hakikati ile birlikte Allah’ın Rahmet sikkesini ve Rahimiyet mührünü gösterdiği için seviyorum. Tatsız, renksiz kar; arkasında Yaratıcının şefkatini, terbiye ediciliğini, rahmetini gösterdiği için artık bir başka. Yeryüzünü kaplayan kar, toprağın altındaki tohumcukların soğuktan donup filizlenmesini engellemediği için bir başka artık. Bu yönü de Rezzak burcunda tulu ediyor dünyamda. Gözüm kar’ı görüyor, kalbim ise Hâlık-ı Zülcelâl’i tanıma eğitimi yapıyor.
Anladım ki hayallerimi de sanem ittihaz etmişim. Belki bu yüzden maksuduma erişemedim.
O zaman içimizdeki sanemleri kırma zamanı! Ama nasıl?
İçimizdeki sanemleri kırmak, zikirle mümkün olabilir. Bir duâ ve zikir kitabı Kur’ân-ı Kerim’e muhatab olarak olabilir. İçindeki en tatlı, en şirin zikirlerden birisi ise “Lâ İlâhe İllâllah”tır. Cenâb-ı Hakk’ın cemâlini ve kemalini kalbe gösteren ruha hissettiren “Lâ İlâhe İllâllah”ın tekrarıdır. Bu yüzden Resul-i Ekrem Aleyhisselâtü Vesselâm ferman etmiş: “Ben ve benden evvel gelen peygamberlerin en ziyade faziletli ve kıymetli sözleri, ‘Lâ ilâhe illâllah’ kelâmıdır.” 1
Sanemlerimizden kurtulmak için zikre devam etmek gerekir. Zikre devam etmek, nefsin sanem ittihaz ettiği mahbublardan yüzünü çevirmek için gereklidir. Ruhun doymasıdır bir nevî zikir. Bunun için ilk önce ruhumun açlığını hissetmem ve bilmem gerekir. Aç olmayan hissedemez.
Dilimizin söylemesi, aklımızın hatırlaması ve kalbimizin Tevhidi tasdik etmesi ve tatmin olması için zikre devam edilmelidir. Tâ ki maksuda erişilene kadar. Çünkü nasıl ki bir sporcu kabiliyetlerini inkişaf ettirmek için ufak antremanlarla başlar ve kendini zinde tutar; bizim de aynı şekilde devamlı kendimizi zikirle canlı tutmamız gerekir. Tâ ki istidatlarımız sünbüllensin. Ve unutulmasın ki: “Gafletle yapılan zikirler dahi feyizden hâlî değildir.” 2
Öyle ise “Lâ İlâhe İllâllah” ile sanemlerden kurtulma ve imanı yenileme zamanı!
Lâfzen elveda diyorum bütün sanemlerime, kalben de diyebilmeyi çok arzu ediyorum...
Dipnotlar:
1- Şuâlar; s. 14. 2- Mesnevî-i Nuriye, s. 75.
Okunma Sayısı: 1518
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı