Yükselen her rakibini ya mansıbla yanına çekiyor ya da hapse attırıyor, olmadı kayyumla hem belediyelere çöküyor hem de başkanlarına yargı vesayetiyle siyasî yasak getirtiyor. 

Doğu’da yüze yakın belediyeye kayyum atayarak seçmen iradesine ipotek koydular. Dolaysıyla hem bölgeyi kontrol ediyor hem de belediyelerdeki ranta göz dikmiş oluyorlar. 

AKP kuruluş tüzüğünde 3 dönem şartı gereği 2011 seçimlerinde “bu son adaylığım” diyerek oy isteyen Erdoğan, aradan geçen 12 seneye rağmen 2023 seçimlerinde tekrar “son defa” destek istedi ki, yola çıktığı bütün kadrolar üç dönem kuralına takılmasına rağmen tek olmaya devam edip 16 Nisan’la da perçinledi. Sandık olsa da rakiplerini bir şekilde yarıştan diskalifiye ediyor. 

Bir kaç misal…

“Seni başkan yaptırmayacağız” diyen Selahaddin Demirtaş yıllardır hapiste…

İBB seçimlerinin gizli kahramanlarından geleceğin iyi bir siyasetçisi olacağı düşünülen CHP İstanbul İl başkanı Canan Kaftancıoğlu, seneler evvel attığı bir twit ve bazı açıklamalar yüzünden hapis cezası aldı, denetimli serbestlikle tahliye edildi, ancak siyasî yasaklı.

Yine 2019’da İBB’yi 25 yıllık AKP’den alan Ekrem İmamoğlu’na 4 pusuladan biri sahte diyerek garip bir gerekçeyle YSK eliyle seçimi yenilettiler. 23 Haziran’da 806 bin farkla tekrar seçilen İmamoğlu’nu, İBB meclisi AKP’nin elinde diye “topal ördek”e benzettiler. Hakikaten pandemi döneminde topladığı yardımlara el koyup icraat için istenen kredilere onay vermediler. Yetmedi İBB’de 1668 terörist var dediler. Soylu’nun İmamoğlu’na ahmak demesi üzerine “seçimi iptal ettirenler ahmak” cevabı YSK’ya söylenmiş kabul edilerek dava açtılar. (Dert belli; İmamoğlu ve İstanbul rantı.) Epeydir süren dava da hâkim; “İmamoğlu’nun bu sözü bakana söylediği gayet açıktır” demesine rağmen Samsun’a tayin ettiler. Yerine AKP’ye yakın hâkim atanmış ve İmamoğlu’na önce 1 sene altı ay, bu sözü bilmem nerde açıkladığı için 1 sene 9 ay, bilmem ne gerekçeyle de 2 sene 7 ay 15 gün hapis cezası verdiler. Bu cezayla yatmasa bile siyasî yasak getirilerek Altılı Masa’nın muhtemel 3 adayından birini elemiş oldular. Diğer iki adaya ne gelir şimdiden kestirmek zor. Fakat genel temayülde öne çıkan İmamoğlu, rakiplikten azledilmiş(!) oldu böylece. Her ne kadar mağduriyet; bir şiir yüzünden hapse giren ve kaset çıkaran Erdoğan gibi CB’lığı getiriyorsa da 2023 için zor gözüküyor. (Belki CHP genel başkanlığına aday olabilir)

Başından beri Altılı Masa adayını görmek isteyen Saraya göre en önemli rakip gitti. Eğer Mansur Yavaş düşünülüyorsa Kürt oylara mesaj verilerek Yavaş’ın da önü kesilecek gibi… Geriye kaldı Kılıçdaroğlu ki, Sarayın tam da istediği bu. Hatta o kadar istiyor ki, Kılıçdaroğlu ne söylerse söylesin dava açılır, fakat siyaseten yasak getirecek bir adım atılmaz gibi, ancak aday olursa onu da mezhepsel kimliği üzerinden vurmayı planladığı düşünülüyor. 

Fakat ne yaparsa yapsınlar (savaş, seçim iptali v.s. olmazsa) bu seçimi demokrasi kazanacaktır. 

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın dediği gibi “Bu iktidar kazanamaz,kaybederse muhalefet kaybeder.”

O sebeple İmamoğlu davası muhalefeti daha çok kenetlemeli ki Saraçhane mitingi bunun bir göstergesi..