"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünya sevgisi

Recep Ziftci
04 Temmuz 2021, Pazar
Dünya sevgisiyle dolu kalbimizi, dünyalar dolusu Allah sevgisine dönüştürme şansımız var mı? Evet var. Bunu Bediüzzaman Hazretleri mükemmel bir şekilde izah ediyor. Fakat bir şartla, Dünyanın yüzündeki fena ve zeval çirkinliğini görüp ondan yüzünü çevirirse...

Nasıl mı? Her birimizin iki dünyası var. Biri hususî kendi dünyamız, diğeri umumî herkesin dünyası. Bu iki dünyayı birbirine karıştırmamak gerekli. Mükemmel bir temsille hakikat daha net ortaya çıkıyor.

“Meselâ, şu güzel, ziynetli odanın dört duvarında, dördümüze ait dört endam (boy) aynası bulunsa, o vakit beş oda olur; biri hakikî ve umumî, dördü misalî ve hususî. Her birimiz kendi ayinemiz vasıtasıyla, hususî odamızın şeklini, hey’etini, rengini değiştirebiliriz. Kırmızı boya vursak, kırmızı; yeşil boya vursak, yeşil gösterir. Ve hakeza, ayinede tasarrufla çok vaziyetler verebiliriz. Çirkinleştirir, güzelleştirir. Çok şekillere koyabiliriz. Fakat haricî ve umumî odayı ise kolaylıkla tasarruf ve tağyir edemeyiz. Hususî oda ile umumî oda hakikatte birbirinin aynı iken, ahkâmda ayrıdırlar. Sen bir parmakla odanı harap edebilirsin; ötekinin bir taşını bile kımıldatamazsın.” (1. Mektup 4. Sual Sayfa 23)

Harici dünyamız bizim dünyamıza hayat ayinesi ile bağlanmış. Dünyamız hayatımız üstüne bina edildiği için hayatımız gibi fani ve geçici. Bunu hissedersek dünyaya ait muhabbetimiz azalır. Dünya sevgisi yerine cilve-i esmaya ve ahiretin tarlası olan dünyaya döner.

Evet, harici dünyadan olan yemek sofrasına oturduğumuzda bilsek ki, ben şu anda ölsem bu sofradan hiçbir şey götüremem. Orda olduğu gibi kalacak. Demek bu sofra benim değil, ancak benim dünyama yansıyanı benim. 

O zaman benim ona Allah hesabına bakıp, o nimeti Yaratanı tefekkür edip, elhamdülillah deyip, ahiret pazarına götürdüğüm benim. Veya bu okuduğum kitap, ben şu anda ölsem bu kitap da orada kalacak onu da götüremeyeceğim. Demek o da benim değil. Sadece benim ayineme yansıyan benim. Yani onu Bismillah deyip okumam, içindekileri tefekkür etmem benim.

İşte haricî dünya ile hususî dünyayı iltibas etmemek karıştırmamak lâzım. Haricî dünyadan benim âlemime yansıyan kadar benim dünyam var. Ben öldüm mü dünyam da ölüyor. Önemli olan bana yansıyanı hemen götürebileceğim yer olan ahiret menzillerine götürebilmek. Böylece aşk-ı mecazı aşk-ı hakikiye inkılâp etmiş oluyor.

Okunma Sayısı: 2534
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı