"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Saadet Asrı’ndan Çocuk sahabelerden Hazret-i Peygamber’le (asm) ilgili anılar

Selim GÜNDÜZALP
07 Ağustos 2011, Pazar
Sevgili kardeşlerim, bugün mübarek misafirimizin yedinci günü. Birbirinden güzel o kadar çok şey yazılıyor ve söyleniyor ki, bazen tekrarlar kaçınılmaz oluyor. Bu mübarek ayda madem ruh hareket halinde ve suyun kaynağını arıyor, işte size o kaynaktan pırıl pırıl parlayan damlalar…

Hayalen Asr-ı Saadet’e gidip küçük sahabe efendilerimizin dünyalarına misafir olup Hz. Peygamber (asm) ile yaşadıkları hatıralardan bir gül demeti takdim edeceğiz inşallah.
Peygamberimizin (asm) şefaatine ve o mübarek insanların hayatını hayatımıza katmaya bir vesile olur ise, ne mutlu bize...
Hissesiz kalmayacağımıza, bu bahçenin çiçeklerinin kokularından üzerimize bir şeylerin sineceğine samimiyetle inanıyoruz.
İnsan, bir kitaba, okumadan önce girdiği gibi çıkmaz. Bu hâl, bu aziz hatıralar için de geçerlidir. Hayatımıza istikamet verip yeni bir şevk katacağı aşikâr. Sahilde, kıyıda duracağımıza, Asr-ı Saadet’in bu engin denizine rahmetinden istifade niyetiyle ‘hû’ deyip girelim inşallah…
Bir şeyi de hatırlatmakta fayda mülâhaza ediyoruz:
Ramazanın her günü özeldir ve yenidir. Öyle olduğu için, her güne özel bir niyetle başlarız. Geçen günlere üzülsek de, giren her günü bir ömür kadar kıymetli bilmeliyiz ve Bediüzzaman Hazretleri’nin şu tavsiyesini de ibret ve dikkatle mütalâa etmeliyiz:
“Şu mübarek şehr-i Ramazan, leyle-i Kadri ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i Kadirdir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-i bâkîdir.” (Barla Lâhikası, 159)

Hazret-i Peygamber (asm)
Ramazan’ı nasıl geçirirdi?
Ramazan ayı gelince Allah Resûlü’nü (asm) daha dikkatli takip eden Abdullah b. Abbas, Efendimiz’in (asm) Ramazan’ı nasıl geçirdiğini şu sözlerle anlatır:
“Allah Resûlü (asm) hayır yapma konusunda insanların en hayırlısıydı. Özellikle Ramazan ayı gelip Hz. Cebrâil (as) ile buluşunca daha da cömert olurdu. Hz. Cebrâil (as) Ramazan’da her gece Allah Resûlü (asm) ile buluşurdu. Allah Resûlü (asm) ona Kur’ân okur, arz ederdi. Hz. Cebrâil (as) ile buluştuğunda esen rüzgârdan daha cömert olurdu. (Buhârî, Bedü’l-Vahy, 4; Müslim, Fedâil., 50; Müsned, 1/363)

Allah’a en fazla yaklaştıracak amel nedir?
Câbir b. Semure anlatıyor:
Bir gün Allah Resûlü’nün (asm) yanında oturuyordum. Bir adam gelerek: “Yâ Rasulallah! Allah’a en fazla yaklaştıracak amel nedir?” diye sordu.
“Doğru sözlü olmak ve emaneti yerine getirmektir.” buyurdu.
Adamın devam etmeyeceğini fark edince söze girdim: “Yâ Rasulallah! Daha fazlasını söyle!”
“Gece namazı ve sıcak günlerde tutulan oruç” buyurdu.
“Yâ Rasulallah! Daha fazlasını söyle!” dedim.
“Allah’ı çokça anmak ve bana salât etmek. Bana salât etmek fakirliği giderir.” buyurdu. Ben yine: “Yâ Rasulallah! Daha fazlasını söyle!” dedim.
“Bir topluma imamlık yapan kimse namazı uzatmasın! Çünkü aralarında yaşlı, zayıf ve ihtiyaç sahipleri olabilir.” buyurdu. (Makrîzî, İmtâu’l-Esmâ’, 11/142)

Allah Resûlü’nden (asm) ahlâk dersleri
Câbir b. Semure Allah Resûlü’nün (asm) şöyle buyurduğu duydu: “Kişinin çocuğuna terbiye vermesi, bir sa’* sadaka vermesinden daha iyidir.” (Tirmizî, Birr, 33; Müsned, 5/96)
Allah Resûlü’nden (asm) öğrendiği ahlâk ve adap kurallarını sonraki nesillere aktaran Câbir b. Semure onlardan bazılarını şöyle anlatır:
“Allah Resûlü’nün (asm) meclisine gittiğimizde, meclisin sonunda boş bulduğumuz yere otururduk.” (Ebu Nu’aym, Hilyetü’l Evliyâ, 9/33)
“Ramazan orucu farz kılınıncaya kadar Allah Resûlü (asm) bize aşure orucu tutmamızı söyler, buna teşvik eder, söz alırdı. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra ne emretti, ne de yasakladı.” (Müsned, 5/101)
“Allah Resûlü (asm) tuvalette iken selâm verdim. Selâmımı almadı. Tuvaletten sonra evine gitti. Abdest alıp dışarı çıktı. Yanıma gelerek:
‘Aleyküm Selâm. Aleyküm Selâm.’ diye selâmımı aldı.” (Müsned, 5/101)
* Hurma ve buğday gibi yiyeceklerde kullanılan ölçü birimidir. İki elin birleştirilmesiyle yaklaşık dört avuçtur. Ağırlık olarak yaklaşık üç kiloya denktir.

Cinlerin zararlarından nasıl korunuruz?
Zeyd b. Sâbit anlatıyor:
Bir gece bahçeye gitmek için evden çıktım. Tam bahçeden içeri girerken bir ses duydum. Ürperdim. Endişe ile: “Kim var?” diye seslendim. Biri sesime cevap verdi:
“Ben bir cinim. Kıtlık oldu. Sizin yiyeceklerinizin arasında bir şey bulur muyum diye geldim. Bana yardımcı olur musun?”
“Evet! Sizin zararınızdan nasıl korunuruz?” diye sordum. Cin bana şöyle cevap verdi:
“Ayete’l-Kürsi’yi okuyarak.” (Şâmî, Sübülü’l-Hüdâ, 10/48)

Hz. Peygamber’in (asm) öğrettiği duâ
Zeyd b. Sâbit anlatıyor:
Bir ara geceleri uyuyamıyordum. Durumumu Allah Resûlü’ne (asm) anlatıp ondan bu halden kurtulmak için yardım istedim. Allah Resûlü (asm) bana:
“Şöyle duâ et: ‘Allahümme gârati’n-nucûm ve hedeeti’l-uyûn! Ve Ente Hayyün Kayyûmün! Ya Hayyü Ya Kayyûm! Ünmü aynî ve’hde’leylî.
Yani: Ey yıldızları hareket ettiren, gözleri sükûna erdiren Allah’ım! Sen Hay ve Kayyûmsun! Ey Hay ve Kayyum olan Allah’ım! Gözlerimi uykuya daldır! Gecemi huzura erdir!’ diye duâ et!” buyurdu.
 Allah Resûlü’nün (asm) emrettiği duâyı okuyunca uykusuzluk halim geçti. Rahat uyumaya başladım. (Taberânî, 5/134)

Sahur yemeği
Zeyd b. Sâbit anlatıyor:
Allah Resûlü (asm) hurmayı ekmekle birlikte yer ve “Bu, bunun katığıdır.” buyururdu. (Şâmî, Sübülü’l-Hüdâ, 7/200)
Bizler gibi Zeyd b. Sâbit’in oğlu Enes de o mutlu günleri merak ediyordu. Bir gün babasından Allah Resûlü (asm) ile yaşadığı anılarını anlatmasını istedi. Zeyd b. Sâbit:
“Ramazan’da Allah Resûlü (asm) ile birlikte sahur yemeği yer, sonra birlikte namaza çıkardık.” dedi. Oğlu Enes sordu:
“Ezan ile kamet arasında ne kadar zaman geçerdi?”
“Elli âyet okuyacak kadar.” dedi. (Müsned, 5/183, 186; Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr, 5/125)

Namaza giden yollar
Enes b. Mâlik anlatıyor:
Bir gün Zeyd b. Sâbit ile birlikteyken ezan okundu. Mescide gitmek için harekete geçtik. Yürümeye başladık. Konuşa konuşa mescide gittik. Yolu uzatmıştık. Zeyd:
“Seninle niçin bu kadar kısa adımlarla yürüdüm, biliyor musun?” dedi.
“Niçin?”
“Namaza giderken daha fazla adım atmış olmak için. Bir gün Allah Resûlü (asm) ile yürürken yolu uzattı. Bana: ‘Niçin böyle yaptığımı biliyor musun?’ dedi. Ben: ‘Allah ve Resûlü daha iyi bilir.’ dedim. O: ‘Namaza giderken daha fazla adım atmak için böyle yaptım. Zira kişi namaz yerine doğru gittiğinde namazda sayılır’ buyurdu.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebir, 5/126)

Bitmeyen yemek
Semüre b. Cündüb anlatıyor:
“Allah Resûlü (asm) ile birlikte otururken, bulunduğumuz yere bir tencere tirit getirildi. Allah Resûlü (asm) ve çevresindeki sahabeler yemeye başladı. Bir grup sahabe yiyip doyduktan sonra kalkıyor, onlardan boşalan yere bir başka grup geliyordu. Bu durum neredeyse akşama kadar böyle devam etti.”
Semüre’yi dinleyen bir adam:
“O zamanlar yemeğe takviye yapılmaz mıydı?” diye sordu. Semüre:
“Yeryüzünden gelen bir takviye soruyorsan, hayır, yapılmıyordu. Ama gökten takviye yapılıyordu.” (Tirmizî, Menâkib, 5; Şâmî, Sübülü’l-Hüdâ, 9/492; el-Makrîzî, İmtâu’l-Esmâ’, 5/158)

Allah’ın (cc) sevdiği dört söz
Semüre b. Cündüb anlatıyor:
Bir seferinde Efendimiz (asm) şöyle buyuruyordu:
“Allah en fazla şu dört sözü sever: Lâ ilâhe illâllah, Allahuekber, Sübhanallah, Elhamdülillah. Onu anmaya istediğinizle başlayabilirsiniz.” (Müslim, Edeb, 12; Ebu Dâvud, Edeb, 56; Müsned, 5/20)

Kalemi kulağına koy
Zeyd b. Sâbit vahyin yazımı ile ilgili bir hatırasını şöyle anlatır:
Bir gün Allah Resûlü’nün (asm) huzuruna girdim. Efendimiz (asm) kâtibine bir şeyler yazdırıyordu. Bir ara ona:
“Kalemi kulağına koy! Bu, yazı yazan için daha fazla hatırlatıcı olur” buyurdu. (İbn Manzûr, Muhtasar, 23/268)
***
Hayırlı Ramazanlar ve iftarlar diliyoruz. İbadet ve duâlarınızda bizleri de unutmamanızı hasseten rica ediyoruz. İnşallah bu hatıralara devam edeceğiz.

Okunma Sayısı: 8715
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ahmet Yusuf

    4.12.2024 20:57:38

    Çok güzeldi

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı