Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 11 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Demokratik cesaret ve Ağar



Türkiye, ardı sıra türbülanslı akımı ve gerilimi yüksek konuların ağırlığı altında; ezberini bozmanın ve resmî söylemli aydın prototipinin statükocu genlerini yenileme yolculuğunda.

Patlama şiddeti kulak zarlarımızı zorlayan ve alışık olmadığımız dozajda etki değeri artan demokratik çıkışlara ve tepkili cevaplara alışma arifesindeyiz.

Üstü küllenmiş, kabulde zorlanılmış ancak demokratik kamburlardan ve askerî vesayetin darbeci baskısından olsa gerek, açılımlara girmekten ve yeni düşünce kotları oluşturmaktan aydınlarımız da siyasetçimiz de genelde kaçınmış ve ürkek davranmış.

Maslahatçı, genel gidişatın makyajıyla meşgul, reformdan uzak ve süresini doldurmaya matuf, vatandaşın ağzına da “bir parmak bal” çalmaya endeksli kasaba politikalarının silikleştirdiği siyasetin fikrî fukaralığa varan halleri, Türkiye’yi 21. yüzyıl düzlemine oturtacak tasavvurlardan mahrum etmiştir.

Bırakınız vizyon ve ufuk sahibi olmayı, günlük problemlerin cenderesinde ve önüne konan iç ve dış rezervasyonlu gündemlerin kıskacında reaksiyonla meselelere yaklaşmaktan kurtulamamıştır. Hâlâ demeçlerin çoğu, günümüzde çözüm üretecek perspektiflerden uzaktır.

Bu noktadan bakıldığında; cesaret ve siyaset kavramlarının özdeşleştiği aklıselimin farklı ve kararlı söylemlerine, dirayetine ve altını dolduracak metinliğine Türkiye’nin ihtiyacı var.

Deprem şokunda ezberi bozacak beyanlar, sorumlu mevkilerden sudur ettiğinde ileriki zaman dilimlerine olumlu bir yansıma vereceği muhakkaktır.

Mehmet Ağar’ın DYP Genel Başkanlığı dönemindeki siyasî mesajlarına, halkı algılama ve yorumlama biçimine baktığımızda; net, anlaşılır, cesur ve demokratik açılımlar görmekteyiz.

Açılımın demokratik çizgide ve şaşırtıcı düzeyde, merkez partinin geçmişten gelen daha ılıman üslubunun bir gömlek üstündeki çıkışları, gün geçtikçe pekiştiren ifadelerle gündemdeki yerini almaktadır.

Geçmişi güvenlik mensubu olarak terörle aktif mücadelede geçmiş, bu anlamda hâlâ tartışmaların odağında olan bir Genel Başkanın, Demokrat Parti geleneğinden tevarüs eden bir siyasî çizginin husumeti azaltan ve bütünlüğü kapsayan bir yelpazede gündeme taşıdığı fikirleri ve açık söylemleri, siyasete demokratik irtifa kazandıracak niteliktedir.

Kendisinden kuşku duymayan ve “yanlış anlaşılırım” zehabına kapılmadan devleti bilen, zamanında her türlü istihbaratın mutfağını okuyan ve 10 yıldan fazla siyasî hayatı ile önümüzde duran Ağar’ın medenî cesaretini tebrik etmek gerek.

Alışılmış, yamalı bohça niteliğindeki parçalı ve marjinal oylara tamah etme zaafiyetini taşımadan ve resmî ağızların hoşnut olacağı klasik demeçlerle yan gelip yatmadan halkın içinde/böğründe ve sokakta siyaset yapmanın kendine odaklı tarzıyla şaşırtmaya devam ediyor.

Her siyasetçi için, olumlu/olumsuz imaj ve itibar göstergelerinin kamuoyuna yanlış/doğru lanse edilen ve bulanıklık telkin eden kumandalı propagandalar ve yakıştırmalarla kuşku vermek her zaman olagelmiştir. Bu badireyi özellikle genel başkan düzeyinde en ağır sorgularla ve preslemelerle yaşandığını da biliyoruz. Sinir uçları alınmış siyaset adamı düzeyine çıkana kadar hücumlara maruz kalındığı da bir vakıa. Menderes, Demirel, Özal v.d siyaset arenasının bir çok aktörü bu dereyi geçme kuvvetini halktan ilham aldıkları sürece başardılar.

Mehmet Ağar’ın, PKK’lılar için “Dağda silah tutacaklarına ovada siyaset yapsınlar. Mesele, bir daha silahların patlamamasını sağlamaktır. Sabırla sükunet ortamında yürümeli. Devlet husumet yeri olmaz” açıklaması, siyasi rüşt ve demokratik cesaret taşıyan bir beyandır. Elbette ki, marjinal ve çevre kabul edilen grup ve düşüncelerle siyasi sınırları belli odaklarca tepkiyle karşılanacaktır. Bu son derece normal. Ancak, meşru ve demokratik sürece katkı yapan bir demeç.

Geçen hafta yine “Bizim hükümetimizde asker konuşamaz” açıklaması da isabetli ve demokratik uyarıcılığı olan bir sivil siyaset ciddiyetidir. Daha önceki AB, başörtüsü, birey hakları ile ilgili konuşmaları da, DYP’nin demokratik müktesebatına ivme kazandıracaktır.

Ağar, beyanatlarının altını doldurup bu tutarlılıkta vizyon kadrosunu bu paralelde inşa etmesi halinde, demokrat omurganın yeni bir kuşağının oluşmasına hizmet edecektir.

11.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.10.2006) - Engellilerle

  (09.10.2006) - Hükümet neden tavsıyor/savıyor?

  (08.10.2006) - Müjdelemek ve cevaplaşmak

  (05.10.2006) - Cemaatleşme zaruridir

  (04.10.2006) - Hoş geldin Olli!

  (03.10.2006) - Büyükanıt’ın konuşması

  (02.10.2006) - Cemaat olmak

  (01.10.2006) - Teşekkür ve mükâfatlaşmak

  (28.09.2006) - Aksiyon veya reaksiyon

  (27.09.2006) - Siyasete ve topluma müdahale

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004