Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Ekim 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

İsmail BERK

Bayramla yaşamak



Bugün, “Bayram gelmiş neyime! Anam anam garibem” demeyeceğim. Gurbette olanların burun sızısını arttırmaya da niyetli değilim. Ayrıca benim gibi anne özlemini çocuk yaştan beri içinde bir kor ateşi gibi tutuşturanların yaralarını deşmek de istemiyorum.

Garip olmak, “diyar-ı gurbet” denilen dünyada yaşamak, hasret yüklü buluşmalara hasret kalmak ve günü geldiğinde yine bir arada olamamak da bir vakıa. Gönül yaramız kabuk bağlamış, kavuşmanın ümidini korumak adına ve gününü görmek adına.

İçimizde biriken bir sıkıntı, maruz kaldığımız bir yıkıntı ve yüreğimize inen bir sızıntı kalp ritmini telâşa sürükler. Bazen de gafil olmanın granite vuran şoku ile hayatın kazaları bizi körükler.

İtirazlarımızın girdabında körük yemiş bir tahrikin ağır pençesinde çırpınır dururuz. Ödenmemiş borçlarımız vardır. Beklenmedik bir anda hastahaneye düşmüşüzdür. İmkânsızlıklar içinde kıvranmışızdır.

İşsiziz. Geleceğe ait endişeler içindeyiz. Küsüz, ıztırapla iç içeyiz. Ümidimiz yok, en büyük hastalığa düçarız. Çalışma şevkimiz yok, azabımızla başbaşayız.

Çocuktan haber yok, zamanında dönüş yok, evde ertelenmiş işler çok, komşuyla bir yakınlaşma ve tanışıklık yok. Ailede her şey istediğimiz gibi gitmiyor. Geçen ay biraz da açık verdik. İki yakamızı bir araya getiremedik.

Bu Ramazan’da istediğim dost meclisini iftara çağıramadım. Ağız tadında tefekkürümü yaşayamadım. Mukabelelere katılamadım. Ayrıca nuranî sohbetlerin feyzine yeterince iştirak edemedim.

Bir sınavım vardı, hazırlanamadım. Bir randevuma geç kaldım. Bir ödevim vardı yetiştiremedim. Bir dosttan haber bekledim, hâlâ gelmedi. Bir yardan selâm bekledim, hâlâ ortalıkta yok.

Sevdiğim bir yemek vardı, ne kadar da canım çekti. Ancak kısmet olmadı. Aslında bugün annemin dizinin dibinde, babamın yanında ve büyük aile fotoğrafının içinde olmalıydım.

Bugün evde sessiz, sakin ve büyük şehrin dosttan habersiz, yardan selâmsız ve komşudan bîhaber haletinde olmamalıydım. Telefonlar çalmıyor artık. Mesaj çıktı, sesi yıktı. Duyamaz olduk. Kulaklar paslandı. Hisler, harflerin cansız oluklarında dona kaldı.

Bugün işgal altındayım. “Ülkem” kurşunların ölüm kokusunu yaymakta. Açlık sınırındayım. Sefalet içinde kıvranıyorum. Zalim kusuyor, bizi vuruyor ve dünya seyrediyor.

Bugün Eritre’deyim, Etiyopya’dayım, Filistin’deyim, Irak’tayım, Afganistan’dayım, Mescid-i Aksa’dayım, Mekke mihrabında, Medine minberindeyim.

Bugün kaybolmuş güzelliklerin arandığı adreslerdeyim. Dostlar meclisindeyim. Tebessüm eden bir kabulle ve iç burukluğun tadında bir hüzünle şükür secdesindeyim. Âlemin sahibine emanetim.

Vazifemin şuurunda, takatsizliğimin idrakinde, kavuşmanın ümidinde ve muvaffakiyetin duâsındayım. Çaresizliklerim sınav, imkânlarım sorumluluk kemendinde.

Tahassürle başlayan bugünü yorumlamam, arkasında sizleri olumsuz ve yaşadıklarınızla buluşturan netameli düşüncelerin ve üzüntülerin içinden geçirerek bu ana getirmem sisleri de zaman zaman kilitlemiş olabilir. Bayrama, mü'mince bayrama.

Orucun izzetinde bir ibadetle ve Kur’ân’ın gölgesinde bir mevsimle bayrama geldik. Bayramdayız. Bayram içimizde. Bayramlık bir ortamın içinde değilsekte.

Gurbet bizim içimizde, biz gurbette değilsekte. Hüzün bizim dışımızda, biz hüznün içinde değilsekte.

İster içimizde ister dışımızda; görüyor, duyuyor veya yaşıyorsak bunlar bizim gerçeğimiz. Bizi etkiliyor. Dünyanın küçülen bir ailesi kadar mesafelerin kalktığı iletişimle hem haliz.

Şu ana bir daha dönelim.

Bayramınız mübarek olsun. Kalbiniz rahmetle, feyizle, şükürle ve muhabbetle dolsun. Gecekonduları, acizleri, fakirleri, garibanları, yüreği dağlananları unutmadan. İslâm âleminin huzuruna insanlığın barışına ve ülkemizin birliğine duâyı unutmadan.

Hepinize hayırlı bayramlar.

23.10.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (22.10.2006) - Arefe

  (19.10.2006) - DYP için parola: “10 S”

  (18.10.2006) - Muteber siyaset ve itibarlı meclis

  (17.10.2006) - Kendimizle yüzleşmek

  (16.10.2006) - Hariçteki birliği içeride yaşayalım

  (15.10.2006) - Çeşitliliğin ahengi

  (12.10.2006) - Askerî vesayetten kurtulma vakti

  (11.10.2006) - Demokratik cesaret ve Ağar

  (10.10.2006) - Engellilerle

  (09.10.2006) - Hükümet neden tavsıyor/savıyor?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habip FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004