Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 21 Mart 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

M. Latif SALİHOĞLU

İşgali Demokratlar bitirebilir



Irak'taki işgalin ne zaman sona ereceği hususu, hemen herkes için ciddî bir merak konusudur.

Bundan dolayı da, konuyla ilgili hemen bütün gelişmeler, pür dikkat ve hassasiyetle takip ediliyor.

Son zamanlarda, işgalin sona erdirilmesiyle alâkalı en ciddî ve güvenilir haberler, yine işgalci ülke Amerika'dan geliyor.

Bu ülkenin muhalefet kanadını teşkil eden Demokratlar, ellerine geçecek ilk fırsatta Irak'ta işgale son vereceklerine dair söz veriyorlar.

Ellerine ilk fırsatın geçmesi ise, 2008'de yapılacak olan başkanlık seçimi sonrası mümkün görünüyor.

Demokratlar, esasen daha şimdiden ses getirecek adımları atmaya başladılar. Senato'da Demokrat senatör Hillary Clinton ve Temsilciler Meclisinin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi, Devlet Başkanlığının kendi partilerine geçmesi halinde, Amerika'nın Irak politikasını mutlak sûrette değiştireceklerini defalarca açıkladılar.

Açıklamalar güzel de, acaba iktidara gelmeleri mümkün mü? Şansları var mı?

Gelecek seçimlerde Demokratların çok daha şanslı göründüğünü şimdiden söylemek mümkün.

Zira, gerek Senato'da ve gerekse Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilere üstünlük sağlamaya başlayan Demokratlar, Amerikan halkında giderek kabarmaya başlayan "savaş karşıtlığı"ndan da yararlanarak, iktidar hedefine doğru yürüyüşe devam ediyorlar.

Bush yönetimi ise, dört yıldır bir arpa boyu yol alamadığı Irak politikalarının sürdürülmesinde direnmeye ve bu hususta halktan da sabır istemeye devam ediyor.

Oysa, her gün ölüm kusan Irak politikasının devamına artık hiç kimse razı değil. Amerikan halkı, zaten gereken sabrı fazlasıyla gösterdi ve Bush'u ikinci kere başkan seçti.

Bu yüzden de, halkın inatçı Bush'a duyduğu öfke giderek kabarıyor.

Artık iyice anlaşıldı ki, Cumhuriyetçilerin genel politikası, haricî düşmanlarla, hayalî tehditlerle ve dış ülkelerde akıtılan kanlarla besleniyor.

İşte, bu politikaların tam zıddı olarak da, Demokratların daha insanî ve dünya barışını sağlamaya yönelik politikaları tercih edilmeye başlanıyor.

Evet, maalesef öyle anlaşılıyor ki, Irak'taki kanlı belâ, bir süre daha devam edip gidecek. Umarız, Demokratların iş başına gelmesiyle, başta Irak ve Afganistan olmak üzere, İslâm ülkelerindeki kan ve gözyaşları dinmeye başlar.

GÜNÜN TARİHİ (21 Mart 1973)

Nevruz gününde Veysel'i anmak

Âşıklık geleneğinin son temsilcilerinden halk ozanı Âşık Veysel, doğum yeri olan Sivrialan köyünde 80 yaşında vefat etti.

Tabiattaki İlâhî güzelliklere âşık ve meftun olan Veysel, ne hoş bir rastlantıdır ki, bu güzelliklerin coşmaya başladığı bir Nevruz gününde hayata vedâ eyledi.

İşte, bu hoş rastlantıyı da vesile kılarak, nice zamandır kana ve kine bulandırılmak istenen Nevruz Bayramı gününü Âşık Veysel'in hayata bakışı tarzında anmak ve kutlamakta büyük fayda var.

Kaldı ki, Âşık Veysel'in kendisi de böylesi günlerde dostları tarafından hatırlanmak istiyor.

İşte, bu arzusunu dile getirdiği o güzelim türküsünden iki–üç kıt'a:

Ben giderim adım kalır

Dostlar beni hatırlasın

Düğün olur bayram gelir

Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak

Tütmez baca, yanmaz ocak

Selâm olsun kucak kucak

Dostlar beni hatırlasın

Gün ikindi akşam olur

Gör ki başa neler gelir

Veysel gider adı kalır

Dostlar beni hatırlasın

* * *

Âşık Veysel'i bir kez daha rahmetle anarken, onun yine Nevruz mânâsındaki baharın dirilişiyle ilgili olarak "dağlar" üzerine yakılmış bir türküsüyle tenezzühe çıkalım:

Türlü türlü irenklere bezenmiş

Yeşil yaprağile döşeli dağlar

Giyinmiş kuşanmış gelin misâli

Gülüyor yüzüme neş’eli dağlar

Çeşit çeşit çiçek takmış döşüne

Çekilir göçleri peşi peşine

Çıkabilsem şu yaylanın başına

Kuzulu kurbanlı şişeli dağlar

Erimiş karları çekilmiş duman

Açılmış çiçekler yürümüş çimen

Hayali düşümde yaşar her zaman

Başı oylum oylum meşeli dağlar

Yüce dağlar biribirine göz eder

Rüzgâr ile mektuplaşır naz eder

Gâhi duman bürür gâhi yaz eder

Dereli tepeli döşeli dağlar

Kış gelince beyaz çarşaf bürünür

Bahar gelir yeşillenir arınır

Hangisine baksan cennet görünür

Size bakıp bakıp çoşalı dağlar

Ovalar bezendi al yeşil dağlar

Ağlatma Veysel’i gel gözüm dağlar

Dağlarsa sinemi gurbetlik dağlar

Sevdiğimden ayrı düşeli dağlar

21.03.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.03.2007) - Bediüzzaman ve Demokratlar

  (19.03.2007) - Hem kızdırmış, hem sevindirmişiz

  (17.03.2007) - Şehit sayısı ve şehitlik ruhu

  (16.03.2007) - Nevruz'un aslına dönüşü

  (15.03.2007) - İstanbul'un kara günleri

  (14.03.2007) - Afyon'da Bediüzzaman sevgisi

  (13.03.2007) - Selanik'in fethi ve sonrası

  (12.03.2007) - 1908'den 2008'e

  (09.03.2007) - Saidlerin farklı içtihadı

  (08.03.2007) - İç göç derdimiz

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004