Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 27 Temmuz 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Şaban DÖĞEN

“Her iyi iş, sadakadır”



Sadaka denilince akla daha çok, fakire verilen para, yapılan yardım gelir. Oysa sadaka kelimesi zekâttan tut, maddî-manevî her türlü iyiliği içerisine almaktadır. Kâinatın Efendisi (asm), “Her iyi iş, sadakadır”1 buyurmak sûretiyle her türlü iyiliğe teşvik etmektedir.

Din ve dünyamız için yaptığımız her iyi iş sadakaysa, o zaman her türlü iyiliğe aşk ve şevkle koşmalı insan. Sadakanın ise maddî ve mânevî bilemeyeceğimiz kadar çok faydaları vardır.

Diyelim ki yolda gidiyorsunuz. Birinin ayağına veya arabasına takılıp zarar verebilecek bir taş, çivi veya dal parçası görüyor ve onu yoldan kaldırıyorsunuz. Bu medenî ve insanî davranışınız size sevap kazandırıyor. Hatta yerine göre Cennete girmenize bile vesile olabiliyor. Çünkü Resûl-i Ekrem (asm), kişinin “yoldan bir dal parçasını, bir dikeni, insanlara zarar vermesin diye kaldırdığı için Allah’ın rızasını kazandığını, bağışlandığını, hatta Cennete girdiğini”2 buyurur.

Meselâ canla başla namaza koşuyor, beş vakit namazınızı kılıyorsunuz. Bu gayretiniz, büyük günahlara girmediğiniz sürece küçük günahlarınızın bağışlanmasına yetiyor.3

Diyelim ki bağınıza, bahçenize, yol boylarına ağaç diktiniz, çevreyi yeşillendirdiniz. Bu size sadece maddî yarar sağlamakla kalmaz, ayrıca sevap da kazanırsınız. Öyle ki bir hadis-i şerifte belirtildiğine göre, insan bir ağaç dikse, bundan insan yese, kurt yese, kuş yese, hayvan yese onun için bir sadaka olur.4

Bu anlayış, bu bakış açısı, mü’minin bütün hayatını ibadete dönüştürür. Yemesi, içmesi, yatması, kalkması, kısacası bütün davranışları, taşıdığı iyi niyet, sünnete tâbi olma, rıza-yı İlâhiyeyi düşünmesi sebebiyle ibadet olur. Böylece insan bütün ömrünü ibadete dönüştürür.

Şu, hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, mü’minin hayatı dünyasıyla âhiretiyle bir bütündür. Bu güzel niyet ve bakış açısıyla yaptığı iş, dünya işi dahi olsa âhiretine mal olur, sevap kazanır. Bu anlayışla mü’min, yirmi dört saatini dahi ibadete dönüştürebilir.

Dipnotlar:

1- Buharî’den (Riyâzü’s-Sâlihin Terc., 1:167); 2- A.g.e., 1: 264 (Buharî ve Müslim’den); 3- A.g.e., 1: 165 (Müslim’den) 4- A.g.e., 1: 168 (Müslim’den)

27.07.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.07.2007) - Akıbet önemli

  (25.07.2007) - Dini yaşamak

  (24.07.2007) - Şükür ve sabır

  (23.07.2007) - Emaneti teslim

  (22.07.2007) - Yöneticilik mahareti

  (20.07.2007) - Peygambere bağlılık

  (19.07.2007) - Regaib bereketi

  (17.07.2007) - İnsanın kıymeti

  (16.07.2007) - Peygambere bağlılık

  (15.07.2007) - Cennetlik adam

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN


 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004