Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 18 Kasım 2007

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

İlk direnişci



Kudüs Ortodoks Patrikhanesinin sözcülerinden olan Atallah Hanna’nın Hıristiyan din adamları için sıradışı telakki edilebilecek olan açıklamalarına Arap basını aracılığıyla bir çok kez vakıf olmuştum. Kendisini ilk kez dinleme fırsatı buldum. Konuşması yazılı metinlerde gördüğümüzden daha ateşli ve sıradışıydı. Üç özelliği var. Bunlardan birisi, mücessem ve müheykel bir yapıda olması ve bu da karizmasını artırıyor. Yakından baktığınızda ortaçağdan kalma bir Filistinli portresiyle karşılaşıyorsunuz.

Hiç el değmemiş bir portre. Saklı coğrafyada muhafaza altında tutulmuş bir fizik. Sanki tarihin sakladığı figürlerden birisi. İkincisi, Müslüman hatiplerden bile daha fasih konuşması. Aslında genelde Hıristiyanlar Arapça’yı kırık konuşurlar. İncil’in Arapça çevirileri dahi dil bakımından size yabancı gelir. Fakat Atallah Hanna’nın konuşmasını dinlerken sanki bir Müslümanı dinlermiş gibi oluyorsunuz. Cesur ve fasih konuşuyor. Müheykel, mücessem olması ve cesur ve fasih olması üç özelliği olarak sayılabilir. Gazetecilerin ve televizyon kanallarının ençok rağbet ettikleri ve peşinde koşturdukları adamdı. Hilafsız, toplantının yıldızıydı.

‘Uluslararası Kudüs Buluşması’na katılmasından İsrail’in çok rahatsız olduğunu ve katılımının İsrail basını tarafından afişe edildiğini ifade etti. Kendisinin de anlattığı gibi, İsrail, Filistin’deki mücadeleyi Müslüman-Yahudi kavgası olarak takdim etmek istiyor. Bu görüntüyü bozan unsurlar onun planlarınıda bozuyor. Bundan dolayı Hıristiyanların denklemde olmasını hiç istemiyor. Bu sebeple Atallah Hanna özellikle İsrail’in Filistin’i ve Kudüs’ü bu sebepen dolayı Hıristiyanlardan boşaltmak istediğini ifade ediyor. Hıristiyan vakıfları müsadere ettiğini ve dışarıya göçü teşvik ettiğini; Batı Hıristiyanları nezdinde ayıplanmamak için özellikle Hıristiyan Filistinlilerin varlığından rahatsız olduğunu söyledi.

Bu itibarla İsrail iki şeyi yapmaya çalışıyor. Bunlardan birisi, Müslümanlarla aralarını açmak, ikincisi de Filistini, Hıristiyan ahaliden boşaltmak. Sürekli olarak Hırisiyanlığın kaynağının kendileri olduğunu ve dolayısıyla Hıristiyanlığın Batı’dan gelmediğini aksine Filistin’den Batı’ya gittiğini vurguluyor. Şunları söylüyor: “Mesih burada doğdu, İncil burada yazıldı ve ilk kilise burada kuruldu...” Bundan dolayı Hıristiyanlığın doğduğu toprakların Filistin oluğunu ve bu itibarla Hıristiyanlık noktasında kimseye medyun-u şükran olmadıklarını ve bu noktada her Hıristiyanın bu topraklara medyun-u şükran olduğunu da hatırlatıyor. ‘Uluslararası Kudüs Buluşması’ndan somut kararlar bekliyor. Filistin noktasında Arap ve İslâm ülkelerini vazifelerini yapmamakla suçluyor ve ikinci olarak da İsrail’in bu kadar pevasız olmasını ABD ve bazı Batılı ülkelerin desteğine bağlıyor.

***

Hazreti Ömer’den sitayişle bahsediyor ve onunla kalmıyor, ‘Mescidi Aksa bizim de kutsalımızdır ona bir saldırı bize yapılmış sayılır’ diyor. İsrail’in düzenli olarak Filistin’in Müslüman ve Hıristiyan karakterini değiştirmeye yeltendiğini hatırlatıyor. Kendisinin de Azmi Bişare ve benzerleri gibi bir direnişçi olduğunu ama kendi direnişinin verbal ve sözlü olduğunu ve tavır göstermek şeklinde tecelli ettiğini kaydediyor. Bu anlamda, direnişle alakalı sözleri sorulduğunda benzeri konuşmalar irad ediyor ve ‘Filistin’de ilk direnişçi Mesih idi. Kimsesizlerin kimsesi ve fakir fukaranın sahibi idi’ diyor. Bu anlamda Mesih’in ilk direnişçi olduğunu ama farklı bir direnişci özelliği taşıdığını ifade ediyor. Bu sözler bana İslâm dairesi içinde Mesih’in ikinci gelişinde veya nüzülünde Filistin’de Deccal’ı öldürmesi (Babu’l Lüd) misyonunu ve bu misyona dair rivayetleri hatırlatıyor. Atallah Hanna’nın Mesih hakkında; “O bir idrenişçi idi belki ilk direnişciydi’ demesi bana ilginç ve çeşitli çağrışımlara yol açtı. Gerçekten de İslâm literatürüne ve hadis kolleksiyonlarına baktığımızda, Hazreti Mesih’in Babu’l Lüd denilen kasabada Mesih ed Deccal’i, yani sahte Mesih’i yakalayarak ifna ve imha ettiğini görürüz. Sahte Mesih suyun içinde eriyen tuz gibi yok olup gider. Hıristiyan kiliseleriyle de Filistin meselesini görüştüğünü ifade eden Hanna bu bağlamda Patrik Bortholemeaus’u ziyaret ettiğini söylüyor. Bu anlamda Fener Patriği’nin diğer patrikaneler arasında önemli bir yerinin olduğunu da söylüyor. Ekümenik ibaresi kullanmasa bile onu çağrıştıran tanımlar bunlar.

***

Mescid-i Aksa’nın başına kötü bir drurum ve felaket gelmeden İslâm ve Batı dünyasının harekete geçmesi gerektiğini söylüyor. Aksa konusunda bu kadar titizlenmesi aslında deniliği gibi Aksa’nın bükün peygamberlerin ortak mescidi ve mabedi olduğunu bir kez daha pekiştirmiş oluyor. Ve direnişci olmakla ve bu suretle Mesih’in yolunu takip etmekle iftihar ettiğini söyleyen Atallah Hanna, Lübnan’daki Filistinlilere de şu tavsiyede bulunuyor: “Filistin’deki evlerinizin anahtarlarını kaybetmeyin, muhafaza edin. Bir gün gelecek lazım olacak...”

Sanki bu sözler İncil’den devşirilmiş sözler gibi. İsrail’in bütün çabalarına rağmen yine de kutsal toprakları Yahudileştiremediğini de sözlerine ilave ediyor. Onu dinlerken gerçek bir Mesih şakirdini dinler gibiydik...

18.11.2007

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.11.2007) - Annapolis’e karşı İstanbulpolis

  (16.11.2007) - Başı açıklar, dinsiz mi?

  (15.11.2007) - Size Alaska verelim

  (14.11.2007) - Çift kanatlı kartal

  (13.11.2007) - Stratejik ortaklık mı?

  (12.11.2007) - Tam 30 yıl sonra

  (11.11.2007) - Mardin modeli; kadrolu eşekler - 2

  (10.11.2007) - Mardin modeli; kadrolu eşekler

  (09.11.2007) - Türk fobisi

  (08.11.2007) - Oval Ofis’te ne oldu?

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri