Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 28 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Hürriyetin kemâli: Allah’a iman



Elbette uçsuz-bucaksız kâinatı yaratan, idare eden, sevk eden, yöneten kudreti sonsuz Yaratıcıdır. İşte, eğer, insan Allah’a inanmazsa, onun nazarında bu dünya, tesâdüfen, kendi kendine hareket eden ve sür’atle uçuruma giden bir vasıtaya benzer. Karadenizli hayatında ilk defa iki katlı otobüs görmüş ve üst kata çıkmış, oturmuş. Ancak, otobüs hareket eder etmez: “Durun, ineceğim, bu katın şoforü yok!” demiş...

Allah’a îman eden kimse ise, yalnızlıktan kurtulur; her an Onun sonsuz rahmeti, ilmi, hikmeti, koruması ve gözetimi altında olduğunu bilir. Her an Ona sığınır, Ondan yardım bekler, kolaylık görür. Hareketlerini kontrol altında tutar, daima iyiye, doğruya, mükemmele yönelir; kötülüklerden uzaklaşır.

Allah’a inanan insan, herşeyin dizgininin Onun elinde, herşeyin hazinesinin Onun yanında olduğunu, herşeyin Onun emri ve izniyle halledileceğini bilir. Sadece Ona güvenir, Ona bağlanır, Ondan yardım bekler. Hiçbir varlıktan da korkmaz, hiçbir şeye boyun eğmez, minnet etmez. Böylelikle iman, maddeye kul ve köle olmaktan kurtarır. İnsana gerçek şahsiyet kazandırır.

İnsan, âciz ve zayıf bir varlıktır, ihtiyaçları sonsuzdur. Sonsuza dek yaşamak ister. Bu ihtiyaçlarını karşılayacak, arzularını yerine getirecek sonsuz bir kuvvet, kudret, ikram sahibi birine mutlaka iman etmesi gerekir. Aksi halde sıkıntılardan ve taşkınlıklardan kurtulamaz. O zaman da hak ve hürriyetlere, gereken önemi vermez.

İnsanın etrafında binlerce sırlı hâdise cereyan etmektedir. Ayrıca insanın, küçük bir mikroptan en büyük unsurlara, depreme kadar pek çok düşmanı vardır. Bunların tazyik ve baskısından, ancak Allah’a îmanla kurtulabilir.

İnsan, Allah’a îmanla, hadiselerin boğucu sıkıntılarından kurtulur. Allah’a îman, istikbâl endişesini, ölüm korkusunu yok eder. Çünkü, geçmişe, hale, geleceğe hükmedenin yalnız Allah olduğunu bilir. Onun için de korkuya, endişeye gerek yoktur.

Allah’a îman, hayatın, yâni yaratılışın gayesine uygun tarzda yaşamanın sevincini yaşatır. Çünkü insan, îman etmek için yaratılmıştır. Nasıl tıp öğrenimi yapan birinin doktorluk, hukuk fakültesini bitiren bir kişinin avukatlık, savcılık veya hâkimlik yapması, onlara ne derece zevk ve lezzet veriyorsa, başka işlerde çalışmaları da nasıl bir azap ve işkence ise... Aynen öyle de, Allah’a îman için yaratılan bir fıtrat ve vicdânı, başka işlerde istihdam etmek de tarif edilemeyecek derecede bir ıztırap ve işkencedir.

İnsan, en büyük mertebeyi, marifetullah, yâni Allah’ı tanımak ile kazanır. Nasıl ki, öğretim ve eğitim kademelerinden geçtikçe, makam yükseliyorsa—talebe, araştırmacı, asistan, profesör gibi—marifet arttıkça da makam yükselir. Marifet arttıkça, sevgi, saygı, şükür de artar. Bunlar arttıkça da, ruh-u beşer hakiki sürûr ve lezzete ulaşır.

Cenâb-ı Hakk’a îman etmek, Onu tanımak, insanı sonsuz saadete, nimete, nurlara ve sırlara mazhar eder. Bu da, ya bilfiil ya da bilkuvve gerçekleşir. Bu, şöyle bir misâlle açıklanabilir:

Bir kimsenin, garanti, yüz milyon lira alacağı olsun. Bu para, eline geçene kadar bilkuvve hâlindedir. Buna rağmen o insan o parasına güvenerek, alışveriş yapabilir, masrafa girebilir. Para eline geçtiğinde de, “bilfiil” onu kullanabilir. Bunun gibi insan bilkuvve veya bilfiil tevhid nurları ve sırlarından istifade edebilir.

Allah’a îman, insana böylesine huzur ve mutluluk sağlarken, çevresine bir emniyet sübabı olurken; Allah’a îman etmeyen insan ise hem kendisini, hem de çevresini azap ve sıkıntılara atmaktadır. Bunları hayal etmek bile insanı dehşetten dehşete düşürüyor.

Allah’ı gerçek mânâda, Kendisinin tarif ettiği şekilde isim ve sıfatlarıyla tanımayanın, Onu herşeyden çok sevmeyenin ve Ondan korkmayanın yapamayacağı zulüm ve haksızlık yoktur. Çünkü böyle bir insan, içine düştüğü bunalım, korku ve sıkıntılardan kurtulmak, onları unutmak, hatırlamamak için bir kaçış arayacaktır. Bu da, onu maddeten ve mânen felâketlere sürükleyecektir.

Îmanın hazzını yaşayan insanlar, asla sıkıntı ve strese düşmezler. Stres ve sıkıntıya düşmeyenler ise kötülük yapamaz, çirkin hareketlerde bulunmazlar. Bu da, hak ve hürriyetleri kemâliyle işletmesine, nezaket ve nezahete girmesine vesile olur. Demek, Allah’a iman ne derece yüksek ise, hürriyet de o derece parlar.

28.03.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (27.03.2008) - Hürriyetin kaynağı: İmân esasları

  (26.03.2008) - Demokrasiden başka sistemde rahat edemiyorsak...

  (22.03.2008) - Demokrasinin tam cemâlini 2011’den sonra mı göreceğiz?

  (21.03.2008) - Neden hak ve hürriyetlerde ilerleme sağlayamıyoruz?

  (19.03.2008) - “Ekmeksiz yaşarız, hürriyetsiz yaşayamayız!”

  (18.03.2008) - Adalet

  (17.03.2008) - Düşünme melekesi ve İslâmiyette düşünce hürriyeti

  (15.03.2008) - Çağdaş engizisyon!

  (14.03.2008) - Demokrasi, İslâmiyetle bağdaşır mı?

  (13.03.2008) - Sözde cumhuriyet, özde cumhuriyet

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri