"Gerçekten" haber verir 25 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Hüseyin GÜLTEKİN

Bir hizmet adamı



Çoğu zaman suskundur o. Konuşmaktan ziyade dinlemeyi tercih eder. Dinlerken de hep pür dikkat kesilir. Muhatabının ağzından çıkanları doğru anlamak için bütün dikkatini toplayarak dinler. Konuşulanlar cevabı gerektirecek bir mesele ise veya bir konunun mütalâası ve müzakeresi ise ona katkıda bulunmak için konuşmacının gözlerinin içine bakarak, tefekkür ederek dinlemesini sabırla sürdürür.

O çok iyi bir dinleyici olduğu gibi, çok iyi bir konuşmacıdır da. Ama hep az konuşmayı tercih eder. İlle de konuşması gerekiyorsa veya cevaplandırılması gereken bir suâl ile karşılaşmış ise, çok beliğ bir üslûpla konuşmasını yapar. Söylemek istediklerini, merâmını en özlü, en kısa, en anlaşılır bir dil ile söyler. Lüzumsuz, malayani, içi boş söz ve ifadelerden kaçınır. Alçak bir ses tonuyla ağzından çıkan kelimeler, tane tane ve yavaşçadır.

Dışarıdan soğuk ve resmî bir duruşu olsa da, yakından konuşup tanıdıkça hiç de göründüğü gibi olmadığını anlarsınız. İnsanlara karşı çok sıcak, candan bir yaklaşımı olmasa da, her mizaçtaki insanla anlaşıp dostluk kurabilecek bir yapısı vardır. Bu yapısının bir sonucu olarak, bugüne kadar hiç kimseyle herhangi bir dargınlığa veya küskünlüğe sebep olacak bir tartışmanın, sürtüşmenin içine girdiği vâki değildir. Hâlet-i ruhiyesinde sürekli bir halim-selimlik ve sükûnet hâkimdir.

Ciddî, vakarlı duruşuyla, birbirine mütenasip hâl ve davranışlarıyla çevresinde hep nümune-i imtisâl olarak bilinir. Yeterli bilgisi ve derin kültür birikimi onun bütün hâl ve davranışlarına da aksetmiş olmalı ki, kolay kolay abes veya tuhaf karşılanacak bir hâl göremezsiniz onda.

Çokça gıpta edilecek, imrenilecek kabiliyeti olmasına rağmen; hiç kimsenin gıpta damarını tahrik edecek, şu veya bu şekilde onları kendisine özendirecek bir hâl ve tavır içine girmez. Çoğu zaman suskun durarak kenarda kalmayı âdet haline getirmiştir. Onca hizmetine, onca tecrübesine, onca birikimine rağmen, onu, en ufak bir ucb, en küçük bir gururu akla getirecek hiçbir davranışın içinde görmek mümkün değildir. En sevmediği şey, fazilet satıcılığı ve mürşidâne bir tavır içine girmek gibi Nur talebelerinde olmaması gereken hâl ve tavırlardır. Bu özelliğinin bir neticesi olarak o, her zaman kendini sıradan bir şakirt olarak görür.

İhlâsın, hasbîliğin bütün sır ve emârelerini hemen hemen bütün davranışlarından okumak hiç de zor değil. Nur hizmetiyle alâkalı yaptıklarını ve yapacaklarını hiç kimsenin görmemesini, bilmemesini tercih eder. Yaptıklarını, hiç kimseden bir beklenti içine girmeden, bir iltifat veya teşvik beklemeden yapar.

Onun hizmet tarzında hiçbir değişiklik, bir zikzak bulamazsınız. Yıllar öncesinde nasılsa, öylece devam ediyor hizmetlerine. Nur camiasının başına gelen onca hadiseye rağmen, duruşunu ve istikametini hiç bozmadan yoluna devam ediyor.

Onun belirgin diğer bir özelliği de, nur hizmetlerinde yegâne kaynak olarak eserleri esas alması. Onun dışındaki kişi ve kaynaklara karşı hep “hüsn-ü zan, adem-i itimat” prensibiyle yaklaşır. Doğru olan fikir ve düşüncelere destek verdiği gibi yanlış duruş ve mütalâalara hiç çekinmeden karşı çıkarak Hakk’ın hatırını her şeyin üstünde tutmayı prensip edinmiştir.

25.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.01.2009) - Hizmetlerimiz bizi gurura sevk etmemeli

  (11.01.2009) - Huzur ve mutluluk arayışları

  (04.01.2009) - Bazen kenarda durmak veya susmak da hizmettir

  (28.12.2008) - Toplumdaki yozlaşma

  (22.12.2008) - Tahkik ehli olmak

  (14.12.2008) - Risâle-i Nur’u doğru anlamak

  (07.12.2008) - Ülfetler gafletlere dönüşmesin

  (30.11.2008) - Sıradan bir nefer olduğumuzu kabullenmek

  (23.11.2008) - Evlilikteki yanlış kararların bedeli

  (16.11.2008) - Bediüzzaman’ın saff-ı evvel hizmet ehline yaklaşımı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır