"Gerçekten" haber verir 08 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Nimetullah AKAY

İnanmak büyüklüktür



Şüphesiz Allah’ın varlığına inanıp kulluk yolunu seçenler bu dünyada inançlarının gereğini tam olarak yerine getirmiş olsalardı, maddî bakımdan da küfür bataklığı içinde olanlara galip gelebilirlerdi. Eksiklik, iman gibi bir nimetin değerini tam olarak anlamamak ve o imanı hayata tam olarak geçirmemektir.

İnkâr edemeyiz ki, nefislerimizin oyununa gelerek uymaktan kaçındığımız bazı gerekli kurallar vardır. Bu dünyada hem maddeten hem de mânen Allah’ın habis mâhluklarına üstün gelmenin yolları mutlaka bulunmaktadır. Peygamber-i İ’zâmın hayatlarına baktığımız zaman, dünyada her cihette üstün gelmenin yolunun, dünyanın fani değerlerini kalben terk etmekten geçtiğini görebiliriz. Bu dünyanın debdebesine talip olursak, bütün lezzetlerinden istifade etmeyi kendimize hedef seçersek, elbette özlediğimiz maddî-mânevî üstünlüğe kavuşmamız zor olacaktır.

Evet, Allah bu dünyada kendisine inananlara hem dünyanın gayr-ı meşrû lezzetlerini, hem de ahireti birlikte vermez elbette. Bizler bunu Allah’ın Habibinin (asm) hadislerinden öğreniyoruz. Çünkü o yüce Nebî, Allah’ın, dünyayı isteyenlere ahireti vermeyeceğini buyurmaktadır. Ayrıca kendi mübarek yaşantısıyla da bize bu gerçekleri hatırlatmaktadır. Mübarek hayatının bütün safhalarında bu konu ile ilgili ibretli vakıalar yaşanmıştır. Bunlardan sadece bir tanesini örnek vermeye çalışalım isterseniz:

Bir gün Hz. Ömer, o Nebiyy-i Zişan’ın hânesine gitmektedir. Bakıyor ki, kâinatın onun yüzü suyu hürmetine yaratıldığı o Yüce Zât bir hasır üzerinde uzanmıştır. Hasırın sertliği onun mübarek vücudunun azaları üzerinde iz yapmıştır. Hz. Ömer “Anam babam sana feda olsun Ey Allah’ın Resulü, Rumların, Sasanilerin kralları büyük bir debdebe içinde yumuşak sergiler üzerinde yatmakta, dünyanın bütün nimetlerinden istifade etmektedirler. Sen niye bu şekilde yaşıyorsun?” diyerek üzüntüsünü belirtmektedir. O Yüce Resûl, “Ey Ömer sen dünyanın zevklerinin onlara, Cennetin de bize olmasını istemez misin?” diye Hz. Ömer’e bizlerin de ders alacağı önemli bir hatırlatmada bulunmuştur.

İşte ümmeti olmakla şereflendiğimiz Peygamberimiz (asm) ve onun yolundan giden sahabisi dünyanın fena ve fani yönlerine talip olmadıkları için Allah onları dünyanın zilletlerinden muhafaza etmiştir. Onlar hem maddeten hem de mânen bu dünyada izzetle yaşamışlar ve her zaman düşmanlarını zelil etmişlerdir. Onlar dünyanın zehirli bal hükmündeki makam ve mevkilerini önemsememiş, şeytanın silâhı olan gurur ve kibir tuzaklarına düşmemişlerdir. Onlar dünyanın geçici zevklerine beş para ehemmiyet vermemişlerdir.

Asr-ı Saadet ve Hulefai Râşidîn döneminde İslâm’ın mücahitleri, sadece ahireti hedef aldıkları için hep Allah’ın düşmanlarını zelil bir duruma düşürmüşlerdir. Ondan sonraki dönemlerdeki mağlûbiyetler dünyanın fena ve fani değerlerine önem verildiği ölçüde meydana gelmiştir. Bugün bizlerin durumu da böyle değil midir? Bize yirminci asrın karanlıkları içinde Kur’ân nurlarını gösteren büyük İslâm âlimi Bediüzzaman da, dünyaya önem vermediği ölçüde yükselmiş değil midir?

Unutmayalım ki, bizler dünyanın makam ve mevkilerini, lezzet ve şöhretini birinci sıraya koyduğumuz sürece bu dünyada yüzümüz gülmeyecektir. Tek çıkar yolumuz, Allah’ın rızasını her şeyden üstün tutmamızdır. Bizler O’na kul olmayı dünyanın bütün makam ve mevkilerinden üstün tuttuğumuz ölçüde yükseleceğiz. O zaman mânen yükseleceğimiz gibi, maddî setlerin tamamı da karşımızda yıkılıp yerle bir olacaktır...

08.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.03.2009) - Bütün gelecekler yakındır

  (24.03.2009) - Hayatı okumakla "hayat bulmak"

  (16.03.2009) - Kula kul olmaktan kurtulmanın yolu

  (09.03.2009) - İnsanlığı kurtuluşa eriştirecek yol

  (02.03.2009) - Kötülüklerden Allah’a sığınmak

  (24.02.2009) - Güzel görelim, güzel düşünelim

  (16.02.2009) - Gerçekler gizlenmez

  (09.02.2009) - Yolların en güzeli

  (02.02.2009) - Dünyevîleşmek

  (19.01.2009) - İnsanlık ailemiz için üzülüyoruz

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis