"Gerçekten" haber verir 16 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Kazım GÜLEÇYÜZ

Yaşanan din ve TSK



Sonuçları hâlâ resmen açıklanmayan ve bazı mahallerde itirazlar üzerine YSK kararıyla tekrar yapılması gerekecek olan yerel seçimlerin üzerinden üç haftaya yakın bir süre geçti ve iç gündem, her biri başlı başına sansasyonel nitelik arz eden şok gelişmelerin peş peşe gelerek bir evvelkini unutturduğu baş döndürücü bir akışla sürekli çalkalanıyor.

Hattâ bazan aynı gün içinde, medyanın, hangisini öne çıkarmak gerektiği noktasında çok ciddî şekilde zorlandığı hadiseler yaşanabiliyor.

Daha 12. Ergenekon dalgasının yol açtığı şaşkınlık atlatılamadan, ertesi sabah DTP’lileri hedef alan geniş kapsamlı benzer bir operasyonun gerçekleştirildiği haberi gündemi tayin ediyor.

Ama bunu da takip etme imkânı bulamadan, gözler Genelkurmay Başkanının Harp Akademileri Komutanlığındaki konuşmasına dönüyor.

Günler öncesinden, akreditasyon çerçevesini kısmen genişleten bir davetli listesiyle dikkatlerin çevrildiği ve saati geldiğinde TV’lerin canlı yayınlarla aktardığı konuşma, herşeyden önce askerin “Bir süredir sessiz durduğuma bakmayın, ben hâlâ buradayım” mesajını aksettiriyor.

Bu mesaj, AB sürecinde alındığı söylenen mesafeye rağmen, askerin duruşu açısından hâlâ değişen birşey olmadığını göstermiyor mu?

İşin enteresan tarafı, Başbuğ Huntington’ın tarifinden hareketle, askerî liderlerin görev alanını “askerî güvenlik” olarak tanımlar ve bu görevin yetkili siyasî makamlara danışmanlık yapıp, oradan çıkacak kararları icra etmekle sınırlı olduğunu söylerken, cemaatlere tartışmalı suçlamalar yöneltmeyi bununla bağdaştırabiliyor...

Bunu yaparken “Dinin toplumsal bir bağ ve ortak duyarlılık oluşturma bakımından önemi inkâr edilemez. Türkiye için böyle şeyleri tartışmak dahi abestir” deyip, herkesin toptancı bir anlayışla aynı kefeye konmaması, “gerçek mütedeyyin” kişilerle kimsenin hiçbir sorunu olmaması gerektiği gibi çok doğru şeyler söylüyor.

Ve Weber’e atıfla, sosyolojik açıdan, “yaşanan din”in önemli olduğunu ifade ederek, yine onun, “Yaşanan dinin görüldüğü en önemli alan, sosyal ve ekonomik yaşamla dini bağdaştıran sosyal gruplar, cemaatlerdir” tesbitini aktarıyor.

“İnanç bir sosyal olgu olarak ele alınıp bu boyutla sosyal, ekonomik ve siyasal yaşam arasındaki etkileşim incelendiğinde, din, ekonomi ve siyaset arasında bir ilişki olduğu görülebilir. Bu görüş, geçerliliğini bugün de koruyor” sözleri de Başbuğ’un Weber’den yaptığı diğer nakiller.

Garip olan, evvelâ bunları söyleyip, ardından bunlarla tamamen çelişen hükümlere varması.

Meselâ dinin toplumsal davranışı, sosyal düzeni belirleyen bir sistematik olarak düşünülüp kabul edilmesinin yanlış olduğunu iddia etmesi.

Ve “önce ekonomik güç olmaya, sonra sosyo-politik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir tek tip yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmak”la suçladığı “bazı cemaatler”i anayasanın din ve vicdan hürriyetini sınırlayan 24. maddesine aykırılıkla itham etmesi.

Başbuğ öteden beri dini vicdanlara hapsetmek için ifade edilegelen “İnanç Allah’la kul arasında kalmalı” söylemini tekrarlarken, bunun, Weber’den aktardığı “İnanç aynı zamanda sosyal bir olgudur, ekonomi ve siyasetle de ilişkisi vardır; yaşanan din, sosyal ve ekonomik hayatla dini bağdaştıran cemaatlerle ortaya çıkar” tesbitleriyle açık şekilde çeliştiğini görmüyor mu?

Tabiî, burada elbette ki ince çizgi ve nüanslar var. Bu meyanda, varlıklarını münhasıran dinle tanımlayıp anlamlandıran cemaatlerin, siyasallaşma ve ticarîleşme tuzağına düştükleri takdirde cemaat olma özelliğini kaybetme risklerine bilhassa dikkat edilmesi gerektiği de bir vâkıa.

Ama Başbuğ’un söylediği şey farklı. O, dinin toplumsal alandaki yansımalarına öteden beri karşı çıkan anlayışı bir kez daha seslendiriyor.

Bu anlayış kabul edilemez. Çünkü yaşanan bir dinin toplumdaki yansımaları engellenemez.

16.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (15.04.2009) - Gidişat

  (14.04.2009) - “İç mesele”

  (12.04.2009) - Yüzde 99 ve yüzde 1

  (10.04.2009) - İç gündeme dönüş

  (09.04.2009) - Irak ve Afganistan

  (08.04.2009) - Obama farkı ve riskler

  (07.04.2009) - NATO'da ne oldu?

  (05.04.2009) - İman-hayat-şeriat

  (04.04.2009) - Hedef demokrat misyon

  (03.04.2009) - Alternatif ihtiyacı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis