14 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Avrupa'da parıldayan Nur


A+ | A-

Mart ayı boyunca, Anadolu'nun Nur'lu beldelerini dolaşıp durduk. Nisan ayının ilk on gününü ise Avrupa'da geçirdik.

Bu bir buçuk aylık süre içinde, Türkiye'de binlerce, Avrupa'da ise yüzlerce Nur Talebesiyle görüşüp muhabbetleşme fırsatını bulduk.

Almanya'da Nisan ayının ilk haftasında toplanan Avrupa çapındaki Nur Talebeleriyle hemhâl olarak, çok hoş ve bereketli vakitler geçirdik.

Yüzleri nur, içleri huzur doluydu. Hizmetteki şevk ve heyecanı, ruh hallerinden açıkça okumak mümkün.

Avrupa'ya herbiri belki ayrı bir vesile ve ayrı bir maksat için gelmişti. Fakat, Cenâb–ı Hak onları biraraya getirmiş, bir kudsî dâvâya pervâne yapmıştı.

Cidden, şevk dolu ve moral yüklü hizmet erleri bunlar. Hemen hepsini de yüzü mütebessim. Aralarında asık suratlı, karamsar tabiatlı kimseler bulunmaz ve bulundurmazlar.

Avrupa'daki Nur Talebeleri, tenkitçilikle vakit geçireni sevmezler. Ekşi ve abus suratlılardan hoşlanmazlar. Cemaatin vahdet ve ittihadına zarar verecek hal ve davranışlardan uzak dururlar. Hizmette ileri giden kardeşleriyle "şâkirâne iftihar" ederler.

Ne mutlu o fetih ruhlulara...

Ne mutlu, Avrupa kıt'asında Nur'un fütûhâtını azm û şevk û gayret ile idame ettirenlere.

İhlâslı hizmetler, sadece belirli bir yaş grubuna yönelik olarak yapılmıyor. İlköğretim yaşından ünivesiteye, işçiden, memurdan, esnaftan, emekliye varıncaya kadar, herkese ve her kesime yönelik gayretli faaliyetler sergileniyor.

Hanımların muhlisâne hizmetleri ise, ayrıca takdire şâyân olarak devam ediyor. Bu şefkat kahramanları, hummalı bir faaliyette bulunarak, hem kendilerini yetiştiriyor, hem de nesl–i âtîyi İslâm ahlâk ve terbiyesiyle yetiştirmeye gayret ediyor.

Bazıları, Avrupa'yı etkisi altına alan "sû–i ahlâk"a bakarak karamsarlığa düşebiliyor. Ancak, bu kıt'adaki Nur Talebelerinin hal ve hizmetlerini görenlerin şevki daha da artıyor, morali daha da yükseliyor. Biz de, böylesi bir yüksek moralle döndük Avrupa'dan.

Kutay'ın uydurmaları

Said Nursî'yi ana hatlarıyla müsbet mânâda ve objektif bir nazarla anlatmaya çalışan Taraf gazetesi (28 Mart–4 Nisan 2010) yazarı Ayşe Hür, bir–iki yerde Cemal Kutay'ın uydurmalarına takılıp kalmış.

Doğruyu bulmak için çaba göstermiş. Ancak, patinaj yapıp durmuş, ileri gidememiş. (Ayrıca, yazıda önemsiz birkaç hata daha var.)

Tarihçi diye lanse edilen Kürt kökenli Atatürkçü Kutay'ın, özellikle Said Nursî hakkında anlattıklarının doğru olmadığını bu köşede defaatle dile getirdik.

Ama, bu vesileyle burada bir kez daha hülâsa edelim ki:

1) Kutay'ın 1953'te Emirdağ'a gidip Said Nursî ile görüştüm demesi, tamamen asılsızdır. Yıllarca dillendirdiği bu görüşmesinin gerçek olmadığını, ömrünün son demlerinde kendisi de bir radyo programında itiraf etti.

2) Kutay'ın Said Nursî ile Teşkilât–ı Mahsusa (TM) arasında kurmuş olduğu bağlantısı, tamamiyle hayalî bir senaryodan ibarettir. Nursî'nin 1915'te Kafkas Cephesinde alenen kurmuş olduğu Milis Teşkilâtının gizli TM ile herhangi bir bağlantısı yoktur.

3) Said Nursî'nin "Cihad Fetvâsı"nı bir denizaltıyla Trablusgarb'a (Libya) götürdüğü iddiası, yine Kutay'ın bir düzmecesidir. Bediüzzaman, o tarihte Van'da Horhor Medresesinde tahsil gören 90 kadar talebenin başındadır. Bir kimseyi aynı anda hem Van'da, hem Libya'da göstermenin nasıl bir düzmece ve çarpıtma eseri olduğunu hemen herkes tahmin edebilir.

4) "Türkçe İbadet" isimli kitabında yalan ve yanlış halkalarının ne kadar uzunca bir zincir oluşturduğunu 1998'de yayımlanan "Türkçe İbadet Tartışması" isimli kitapta ortaya koyduk. Şüphesi olan varsa, bu esere müracaat etsin.

HOŞÂMEDİ

Köprü dergisinde yıllardır (müstear isimle) akademik yazılar yazan muhterem Ahmet Battal'ın Yeni Asya'da da yazmaya başlamasını büyük bir sevinç ve memnuniyetle karşıladığımı ifade etmek istiyorum.

İlim, ihlâs, gayret ve sadâkat kulvarında sebat ile temayüz etmiş bu mehabetli kalem ve kelâm sahibinin yazdıklarını, eminim Yeni Asya okuyucuları da pür dikkat ve iştiyakla takip edeceklerdir.

Muhterem arkadaşımıza hoşgeldiniz diyor, çalışmalarında hayırlı muvaffakiyetler diliyorum. MLS

Tarihin yorumu 14 Nisan 1912

En büyük gemi, ilk seferinde battı

Büyük Britanya'nın (İngiliz Devletler Topluluğu) gruru olarak gösterilen dünyanın en büyük gemisi Titanic, çıktığı ilk seferinde bir buz dağına çarparak battı. (14 Nisan 1912 gecesi)

Oysa, bu gemi için batmaz deniliyordu.

Aslında, batmaması için her türlü tedbir alınmış, bütün imkânlar adeta seferber edilmişti. Ancak, alınan tedbirlerin hiçbiri takdire mani olamadı ve nihayet batış mukadder oldu.

Titanic gemisinin yapımı üç yıl kadar (1909–12) sürdü. İnşasında 11.500 civarında insan çalıştı. 260 metrelik uzunluğa ve 28 metre genişliğe sahip geminin ağırlığı 66 bin ton civarındaydı. Yolcu kapasitesi ise, 3500'ün üzerinde olup, ilk seferinde 2201 yolcusu vardı.

New York'a doğru yol alan gemi, Kuzey Atlantik'te (Atlas Okyanusu) bir buzdağına (aysberg) çarpması sonucu, önce ikiye ayrıldı, ardından da okyanusun derin ve serin sularına gömülerek battı.

Yolcuların bir kısmı filikalar sayesinde kurtulmayı başarırken, 1517 kişi ise, filika yetersizliği ve sâir olumsuz şartlar sebebiyle boğulmaktan kurtulamadı.

Bu hadise, yaklaşık yüz yıldır dünya gündemini işgal ederek, denizcilik tarihinin unutulmazları arasındaki yerini aldı.




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

14.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (25.03.2010) - Fitne ateşi, işte böyle söndürülür

  (24.03.2010) - İlk sorgulama İzmit'te (2)

  (23.03.2010) - İlk sorgulama İzmit'te (1)

  (18.03.2010) - Bediüzzaman konuşuluyor

  (17.03.2010) - İntihar vak'aları

  (16.03.2010) - "Roman"tik takılmadan

  (15.03.2010) - Tekâmülün manileri

  (11.03.2010) - Anadolu'nun sıcak rengi

  (10.03.2010) - Kerpiç değil, yığma taş

  (09.03.2010) - Deprem unutmaya gelmez; ölüm de...

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı- Yeni Asya Gazetesi- Bizim Radyo- Sentez Haber- Yeni Asya Neşriyat-Promosyon- Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım