27 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Cevher İLHAN

Uzlaşma çağrısı ve kriz uyarısı…


A+ | A-

Meclis’te birkaç oy farkla bıçak sırtı geçen Anayasa değişikliği tartışmalarının geriliminde Türkiye’nin en çok ihtiyaç duyduğu mutâbatakatın ve siyasî uzlaşmanın önemi ortaya çıkıyor.

Bu açıdan 48. kuruluş yıldönümünde Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, yargıya ve siyasete ciddî uyarıları çok önemli. “Yasama, yargı ve yürütme gücünü kullananlar, yasal güvencelerin arkasına saklanarak hukuk dışı yöntem ve yollarla ülkeyi, demokrasiyi ve cumhuriyeti kurtarmadan vazgeçmelidir” tavsiyesi, büyük önem taşıyor.

Kimse çıkıp “kapatılma davası”nda AKP’nin “laikliğe aykırı eylemlerin odağı olduğu”na onbir üye arasından tek itiraz şerhi koyan Kılıç’ın iktidar partisine karşı siyasî mülâhazalarla konuştuğunu söyleyemez.

Bunun içindir ki “tehditler ve siyasî rant hesapları”na dikkat çekip, halkın beklentisinin siyasetin çözüm projeleri üzerinde anlaşmayla demokratik buluşmayı beceremeyenlerin barışı üretemeyecekleri ikazı, siyasetin kulak vermesi gereken gerçeğin ifâdesi…

Kılıç’ın da belirttiği gibi, farklılıkları ortak bir paydada buluşturma, bir arada yaşamayı sağlama ve her sosyal kesimin katıldığı toplumsal bir sözleşme olarak tanımlanan temel kurallar dizisi olan anayasal değişikliklerde, bütün siyasî düşünce sahipleri ile kültür ve inanç gruplarının eğilim ve beklentilerine cevap verilmesi gerekiyor. Farklılıkların eşitlik ve barış temelinde buluşturulması icâb ediyor.

SİYASETİN ASIL AÇMAZI

Bundandır ki çoğulcu ve çoğunlukçu niteliği bulunan demokratik rejimlerde “bir sayı fazla ise hepsi benim” biçimindeki salt sayısal üstünlük anlayışı, demokratikleşmede, temel hak ve özgürlüklerde nakıs kalıyor. Vatandaşların temel haklarının sayıların üstünlüğüne bağlanması, hukuk devleti esasını ve güvencesini zayıflatıyor…

Bu bakımdan Kılıç’ın, devletin temel yapısını, yönetim biçimini, devlet organlarının birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen anayasaların niteliği kadar yasalaşma yönteminin de demokratik rejimin dokusuna uygun, katılımcı, çoğulcu ve özgürlükçü bir süreci yansıtması temennisi ve beklentisi, oldukça anlamlı.

Ne var ki siyasî emeller, millet nezdinde “mağduriyet”e sığınma numaraları ve seçime dönük politik plânlar ve taktikler, siyaset kurumunun iç işleyişini zorlaştırıyor. Demokrasilerde sorunları çözme sanatı olan siyaseti ve vatandaşları kamplaşmayla taraf olmaya zorluyor. Asimetrik tahrikle uzlaşmaz bir kavga zeminini oluşturuyor…

Ve bu durum, iktidar partisi sözcülerinin itirafıyla “AKP’ye en az yüzde 10-15 oyla siyasî rant sağladığı” ikrar edilen gece yarısı 27 Nisan e-muhtırası kumpasına benziyor.

Siyasî ayrışma, iktidar-muhalefet arasında “muvâzene-i adâlet”le denge unsuru değil, sorun üretme aracı haline getiriliyor. İdeolojik çıkmazla kriz ve kavgaya itiyor.

Şimdiye kadar 16 kere 100’e yakın maddesi Meclis’te siyasî uzlaşmayla değiştirilen 12 Eylül darbe anayasasının en mutâbık kalınan ayrıklarının dahi ayıklanmasında yaşanan politik polemik ve tahrik, Türkiye’de siyasetin asıl açmazını açığa çıkarıyor…

Sıkıntı, siyasî iktidarın demokratikleşme, hak ve özgürlükler ve yargı reformu hedefiyle “ihtilâl anayasası”nı değiştirirken, “ben yaptım, oldu!” oldubittisinden türüyor. Siyasî partiler ve sivil toplumla kapsamlı bir konsensüse varmadan, geniş istişârelerde bulunmadan emr-i vakiyle “taslağı” tek bir paket halinde Parlamento’nun önüne koymasından kaynaklanıyor.

MUTÂBAKAT KAPISI HÂLÂ AÇIK

Bu nedenle mutâbakatsız değişikliklerin önü risklerle dolu. En ufak bir kıvılcım, alev topuna dönüşüyor. Herkes nefesini tutmuş, gittikçe artan siyasî tansiyon tedirginliğinde her an yeni bir çatışmanın patlak vermesinden korkuluyor. Yumruklu saldırıların, şehidlerin verildiği mayınlı patlamaların, terör ve anarşinin azdığı süreçte derin endişe veriyor…

Anayasa Mahkemesi’nden şekil ya da esastan “iptal” istemi, 367 ucûbesine benzer Mahkeme’den çıkacak bir karar ya da bütün maddelerin “Venedik kriterleri”ne açıkça aykırı olarak aynı torba içinde referanduma sunulması, kutuplaşmayı derinleştiren kısırdöngü cenderesinde toplumu bloklara ve siyasî buhrana sürükleyeceği ortada.

Değişikliklerin “iptali”yle yeni bir kriz ortamı doğacağı ve kutuplaşma riskinin artacağı uyarısında bulunan Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Marc Pierini’nin, Anayasa değişikliği yönteminin reformun kendisi kadar önemli olduğunu vurgusuyla güçlü diyalog çağrısı ve kritik kriz uyarısı, bu açıdan fevkalâde dikkate değer.

Uzlaşma kapısı hâlâ açık. Hâlâ geç kalınmış değil. 12 Eylül darbe anayasasının en azından bazı antidemokratik dayatmalarından kurtulma tarihî fırsatı hâlâ kaçmış değil. İkinci tur oylama öncesinde özellikle “yargı reformu”na dair maddelerde alternatiflerde uzlaşma hâlâ mümkün…

Siyasî iktidar ve muhalefet, itidalle bunu tâdile çalışmalı. AB’nin uzlaşma çağrısı için siyasî irâde ve inisiyatifi göstermeli.

Aksi halde, peşinden “başkanlık sistemi” tartışmalarıyla kronikleşecek, üç-beş oy uğruna sebebiyet verilen sancılarla sürekli Türkiye’nin başını ağrıtacak sürecin faydası olmaz. Demokratikleşme, hak ve hürriyetler getirisinden çok götürüsü olur…

Bizden bildirmesi…

27.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (29.04.2010) - “Yargı reformu” (2)

  (28.04.2010) - “Yargı reformu” (1)

  (27.04.2010) - Uzlaşma çağrısı ve kriz uyarısı…

  (26.04.2010) - “Ermeni açılımı” da askıda…

  (25.04.2010) - Siyasetin mutâbakatı…

  (24.04.2010) - “Anûdane particilik…”

  (21.04.2010) - Fitnenin akameti…

  (20.04.2010) - “Mini paket” manevraları…

  (17.04.2010) - Paradokslar…

  (16.04.2010) - Amerika “dönüşü”!

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım