30 Nisan 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Nejat EREN

Günlük hayatta gerekli bazı sağlıklı iletişim prensipleri


A+ | A-

İnsan hayatı için vazgeçilmez esaslardan birisi de muhakkak ki “iletişimdir.” Sağlıklı bir iletişim; saadete giden yolun yanı sıra sıkıntılara çözüm üretmenin de önemli bir aracıdır. Günlük hayatın çok karışık ve hızlı akışı içerisinde “sağlıklı iletişim” ne kadar önemliyse; “iletişim kazaları” da bir o kadar zararlıdır. Birçok alanda olduğu gibi bu alanda yapılan yanlışlıklar çoğu zaman telâfisi imkânsız durumlar ortaya çıkarabilmektedir.

İletişim merkezinin ağırlık noktası “aile içi iletişimdir.” Toplumun çekirdeği mesabesindeki aile bağlarındaki sağlam ve sağlıklı yapı, netice olarak dalga dalga bütün cemiyeti müsbet veya menfî mânâda derinden etkileyecektir. Doğru iletişimin önemi kadar yol ve metotları da bir o kadar önemlidir. Mesajları muhataba iletmede sağlıklı tarzlar bilinirse, bu tür kazaları asgariye indirmek ve en azından azaltmak mümkün hâle gelecektir.

Her konuda olduğu gibi bu konunun da en güzel örneklerinin İslâm’da olduğunu ve tatbikatının en mükemmelinin Hz. Muhammed’de (asm) bulunduğunu asla unutmayalım.

Bununla beraber şu anda günlük hayata ait tecrübelerden çıkan, ilgili sahanın uzman kişilerince tesbit edilen; araştırma, yorum, rehberlik ve tavsiyeleri de bu meyanda kabul edip bazı ipuçları bulmaya çalışalım:

İLETİŞİM KAZALARININ

BAŞLICA SEBEPLERİ

- Aşırı derecede iddia ve inatlaşmak.

- Sabırsızlık gösterip muhatabın sözünü kesmek. (İletişimin temelindeki vazgeçilmez en önemli şartın; muhatabı “dinlemek” olduğunu asla unutmamalıdır.)

- Muhatap konuşurken başka şeyle meşgul olmak.

- Hemen ve acilen sonuca gitmeye çalışmak.

- Karşıdakinin duygularına değer vermemek. Bulunduğu noktada sabit kalıp kendi doğrultusunda davranmak.

ETKİLİ BİR DİNLEME İÇİN...

- Tarafsız olarak dinlemeyi başarabilmek.

- Konuya ve olaya odaklanıp yoğunlaşmak.

- Dinlerken soru sormak, fakat “sorgulamamak” ve yargılamamak.

- Mümkünse söylenenleri “not almak.”

- Vücut dilini de dikkate alarak dinlemek ve konuşmak.

- Fizikî olarak rahat bir konumda konuşup dinlemeyi sağlamak.

- Konuşmayı ve sohbeti bir “savunma” aracına çevirmeden akıl ve muhakemeyi kullanmak.

İLETİŞİMDE HAYATÎ NOKTA VE ALANLAR

Bir gün içerisinde—konumumuza ve sosyal aktivitemize göre—onlarca, bazan da yüzlerce kişiyle görüşüyor, ilişki kuruyor, bir problemi halletmek durumunda kalıyor ya da konuşup, dertleşip, fikir alış verişinde bulunuyoruz. Sonuçta konuşuyor veya yazışıyoruz. Bu gibi iletişimlerimizde başarı sağlamada eğitimin katkısı büyük olmasına rağmen; kişinin kendi kabiliyet ve kişilik özellikleri de ön plandadır. Yazılı iletişimde ise, “âdâb-ı muâşeret” olarak adlandırabileceğimiz görgü kuralları “olmazsa olmaz” gerekliliklerdendir. Bu tarz münasebetlerde öne çıkan en belirgin ve etkileyici ifadeler “selâmlar” ile başlayıp “saygılarımla” bitirmektir. Bu ifadeler samimiyet ve yakınlık çizgisinin tezahürleridir.

Bu alanda da en güzel örnekleri, bu toprak ve kültüre has olan en güzel ifadeleri, Bediüzzaman ve onun mümtaz talebeleri arasındaki o samimî ve içten “lâhika mektupları”nda görebiliriz: “Aziz, sıddık, fedakâr, cefakâr, mübarek, kahraman, sadakatli, kıymetli, kıymettar, üstad-ı muhterem, muhterem, eyyühe’l-Üstad, kardeşlerim, ders arkadaşlarım, faziletmeâb üstadım, gayyur kardeşim, müdakkik âhiret kardeşim, hizmet-i Kur’âniyede arkadaşım, müştak kardeşim” vb... Ruhları okşayan, ulvî duyguları harekete getiren orijinal ve cihan değer ifadelerin bir kısmıdır işte bunlar.

ANLAMAK MI, DİNLEMEK Mİ?

Bir insanla en iyi ve bire bir iletişim kurmanın yolu, elbette ki “konuşmak, anlatmak, söylemek, beden dilini kullanarak yüz yüze ve fiziksel temas ve duygu değişimi” ile olur. Ancak bu şekilde istediklerimizi ifade edebiliriz. Çünkü asıl iletişim, karşılıklı olarak bir mesaj aktarımıdır. İletişimde en büyük hata karşımızdakini dinlememektir...İletişimin ögelerini incelerken, alıcıdan sonraki gelişmeyi de göz ardı etmemeliyiz. Bu “geri bildirim”dir. Her mesaj alış verişinde kaynak, mesajı ilettikten sonra geri bildirimi takip etmek durumundadır. Aksi takdirde mesajın yerine ulaşıp ulaşmadığını bilemez. Özellikle iş hayatında bu durum büyük bir problemdir. Ve büyük bir “hatadır.”

İLETİŞİMİ OLUŞTURAN VAZGEÇİLMEZLER

(1) İletilmek istenen bilgi, söz, (2) mesajı olan kişi veya kişiler; (3) mesajın çıktığı yer, kaynak. Kaynaktan çıkan bir bilgi, mutlaka alıcının anlayacağı bir araçla iletilmek zorundadır. Yazılı, sözlü veya beden dili kullanılarak yapılabilir. Beş duyu organımız diyebiliriz. Bir arkadaşa not iletirken olayı net, kısa ve en etkili şekilde ve karşılıklı “teyitleşme” (doğrulama) ile neticelendirmek gerekir.

DİNLEYENİN RUH HÂLİNİ

GÖZ ARDI ETMEYELİM…

Her şeyden önce mesajı verirken alıcının bulunduğu ortamı, hatta ruh hâlini düşünmemiz gerekli. Yani en uygun zamanda mesaj iletilmeli; muhatabımız aynı anda birden fazla iş yapıyor konumundaysa; böyle bir durumda, isteğimiz başka bir kanalla yani başka bir yolla o bilgi aktarılmalıdır. Ya o kişinin başının rahatlayacağı dakika beklenip anlatılmalı ya da sonradan okuyacağı bir not—görebileceği bir yere—bırakılmalıdır.

İLETİŞİMDE ETKİNLİĞİ

ENGELLEYEN HATALAR

Evde, işyerinde zihnimizi meşgul eden şartlardan, günlük hayatımızdaki alışkanlıklarımıza kadar çeşitli sebepler, etkin bir iletişim kullanmamızı engelleyebilir. Bu konuda zorluk yaşamamak için, kendimizi iletişime hazır olma konusunda eğitmenin yanı sıra karşımızdaki kişinin anlatmak istediğini açıkça ortaya koymasını sağlayacak bazı yöntemleri geliştirmemiz gerekir.

DİNLİYOR GÖRÜNMEYELİM, DİNLEYELİM!

Muhatabını dinler görünüp, dinlememek en kolay düşülen tuzaklardan biridir. “Geçiştirme” alışkanlığının bizi etkisi altına almasına izin vermemek için kendimizi eğitmeliyiz. Daima dinlemeye hazır olmalı ve zihnimizi buna uygun tutmalıyız. Bir görüşmeye gergin ve saldırgan duygularla başlamanın, konsantrasyonumuzu bozacağını unutmayalım. Birisini dinlerken zihnimiz berrak olmalı.

MUTLAKA ANLAYALIM!

Karşımızdakini dinlesek bile söylediklerini anlamayabiliriz. Anlamadığımızda, ‘anlıyor gibi’ yapmayalım. Anlamadığımız bir ayrıntı varsa, görüşmeyi kesip derhal açıklama istemeliyiz. Bunu yapmadığımızda, karşı taraf anladığımızı düşünerek devam edecektir.

ÖNEMSEYELİM!

Konuşulan şey bizim için önemsiz olabilir, ancak karşımızdaki için belki de hayatî bir önemi vardır. Karşımızdaki kişiye zaman ayırıyoruz, söylediklerini anlamak için de çaba harcamalıyız.

UNUTMAMAYI SAĞLAYIN!

Unutkanlık ayıp değildir. Yorgun olmamız bile unutkanlığa yol açabilir. Ancak bu konuda tedbir almalıdır. Böyle durumlarda hafızamıza güvenmeyip mutlaka not almak gerek!

MESAJI ZAMANINDA İLETELİM

Hız ve bilginin zamanında iletilmesinin taşıdığı önem giderek artıyor. Bizim de bu duruma uymamız gerekiyor. Zamanında iletilmeyen bilginin, sonradan değerinin kalmayabileceğini aklımızdan çıkarmayalım.Sağlıklı ve doğru iletişim kanallarında buluşup devam etmek dilek ve temennisiyle...

30.04.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (16.04.2010) - Asrın dehşetine karşı duruş noktası

  (09.04.2010) - Dengeli hayat, istikametli çizgiyi muhafaza etme yolları

  (02.04.2010) - Sevgi imparatorluğu!

  (26.03.2010) - İşte o dâvâ! İşte o adam! İşte o gazete!

  (19.03.2010) - Hakikate olan ihtiyaç ve Batılı insanın manevî beklentileri

  (12.03.2010) - Avrupa’da Nur hizmetleri ve değişen Avrupa

  (05.03.2010) - Bu asrın tahribatına karşı tamirde görev almak

  (26.02.2010) - İkramlı sohbetler ve hizmete katkıları

  (21.02.2010) - Eğilmeyen baş, tükenmeyen nefes Yeni Asya’m

  (19.02.2010) - Okunan kitaplar, Okuyan insanlar

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Yeni Asya Gazetesi - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat-Promosyon - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım