03 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Tahkikî, gerçek iman


A+ | A-

Tahkikî imân; akıl, ilim, fikir, araştırma, tahkik, tetkik, inceleme, gözlem, müşahede, sentez ve muhâkeme ile elde edilir. O'na, derin tefekkürle, kesin belge, bulgu ve delillere dayanarak ulaşılır. Her şeyi Allah’a dayandırmakla beraber, her şeyin üstünde bulunan Ulûhiyetinin (İlâhlığın, yaratıcılığın) mühürlerini, Rubûbiyetinin (atomdan galaksilere kadar bütün kâinattaki terbiye ediciliğinin) damgalarını ve Kudret kaleminin ince nakışlarını; O'nun sonsuz isim ve sıfatlarını bu yansımalarda okuyarak O’nu bilmek, tanımak, O’nu kabul etmek, O’na inanmaktır.

Aynı şekilde, sair iman esaslarını da araştırıp, düşünüp, tefekkür süzgecinden geçirdikten sonra kabul etmektir.

Bu tür imân yalnız kuru bir bilgi/ilimle değil, yüksek bir tefekkür ile elde edilebilir. Evet, akıl, kalb, vicdan, idrak, şuûr gibi duyguların ve lâtifelerin de payı vardır. Mideye giren yemeğin muhtelif sinirlere, çeşitli miktarlarda taksim edilmesi gibidir. İlimle gelen imân meseleleri dahi, akıl midesine girdikten sonra, derecesine göre ruh, kalb, sır, nefis ve hâkezâ, lâtifeleri kendine göre birer hisse alır, emer. Eğer onların hissesi olmazsa böyle bir imân noksandır.1

İmanın bütün lâtifelere sirayet etmesi çok mühimdir. Meselâ, “sekerat” denen ruhunu teslim etme zamanında şeytan vesvesesiyle ancak akla şüpheler verip tereddüde düşürebilir. Ancak, tahkikî imana bir zarar veremez. Çünkü, tahkikî iman yalnız akılda durmuyor. Hem kalbe, hem ruha, hem sırra, hem öyle letâife sirayet ediyor, kökleşiyor ki, şeytanın eli o yerlere yetişemiyor. Öylelerin imanı korunuyor.

Gerçek imana ulaşmanın iki yolu var:

1- Keşif ve manevî gözlemle. Bu yol yüksek seviyedekilere özeldir. Müşahadeye, görmeye dayalı bir imandır. Ki, pek çok imanî hakikatlerin yansımaları görülür.

2- Vahiy sırrının feyziyle, delillere dayanarak, Kur’ânî metodu, yani ispat ve tahkike dayalı bir tarzda akıl ve kalbin birleşmesiyle, hakkalyakîn (bizzat içine girerek, yaşayarak anlama) derecesinde bir kuvvetle zaruret ve apaçık dereceye gelen bir ilmelyakînle iman hakikatlerini tasdik etmektir.

Tahkikî imâna; tahayyülden başlayıp, tasavvur ve taakkulden geçip, tasdikten sonra iz’ân, iltizam, teslim ve imtisâlin ardından ulaşılır. Bu imân, hem hareket ve bereket, hem enerji ve güç kaynağıdır.

Bu tür imanın bir çekirdekten, tâ büyük hurma ağacına kadar ve eldeki aynada görünen misâlî güneşten tâ deniz yüzünde yansıyan güneşe kadar kademeleri, açılımları vardır. Ki, bin bir İlâhî ismin tezâhürleri, yansımaları ve diğer imân şartlarının kâinat hakikatleriyle örtüşen çok yönleri, basamakları, oluşumları, bağları bulunur.

Tahkikî imânı elde eden; Allah hesabına müşahede edilen herşeyin “marifet/ilim” olduğunu idrak eder. Kesin (yakîn) bilgiye dayanan tahkikî imânın pek çok mertebe, derece ve basamakları bulunmakla beraber, “ilmel-yakîn, aynel-yakîn ve hakkal-yakîn” gibi üç ana şıkta toplanır.

Bunların üç mertebesi de tahkikî imanın dereceleridir. İman gücü, tahkikî imanda ortaya çıkar, fiiliyata, pratiğe dönüşür.

 Dipnot:

1- Mektûbât, s. 318.

03.09.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.09.2010) - “Taklitlerinden sakının”

  (01.09.2010) - Faizcilerin eline düşmeyin

  (31.08.2010) - Şimdi zekâtla ekonomik kalkınma zamanı

  (30.08.2010) - Azrail (as) sevilir mi?

  (29.08.2010) - Namaz kılmaya mı, iktidar olup saltanat sürmeye mi geldik?

  (28.08.2010) - Ekonomi ve imân

  (27.08.2010) - Teravih kılarken camide idik, ama hiçbirimiz namazda değildik!

  (26.08.2010) - Kalbimiz temiz, imanımız tam mı?

  (14.08.2010) - Bediüzzaman için ne dediler? (2)

  (13.08.2010) - Bediüzzaman için ne dediler?


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.