13 Eylül 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Vehbi HORASANLI

İnançsızlık alevlerine karşı duyarsız kalmayalım


A+ | A-

Çin ve Hong Kong’tan sonra vatanıma döndüm. Bayram ve referandum telâşı bütün dostlarımızı ve vatandaşlarımızı sarmış. Biz de elimizden geldiği kadar bayramın güzelliklerine katılmaya çalışıyoruz.

Bu yazıyı yazarken bayram ve referandum telâşı bitmek üzere idi. Herkes bayram neşesini yaşarken bendenizin kafası dumanlı ve hüzünlüydü. Elimden geldiği kadar neşeli olmaya çalışıyor bayram mutluluğunu bütün dostlarımla paylaşmaya çalışıyordum. Lâkin son yolculuğun üzerimdeki etkisi kolay kolay kalkacağa benzemiyor.

Son birkaç yıldır Hindistan’a ve Çin’e sık sık gitmeye başladım. Dünya ticareti bu çok büyük nüfusa sahip ülkelere kaymakta. Bu coğrafyada tam 3 milyar insan yaşıyor. Yani dünyanın yarısı.

Hindistan’ın yaklaşık % 25’i Müslüman. Diğer ülkelerdeki kardeşlerimize göre çok da şuurlu ve dinlerine sahip çıkan insanlar. Halkın çoğunluğu ise Hindu. Bu din mensupları kast sisteminin yani orta çağdaki asiller-köleler arasında meydana getirilmiş olan halk tabakalarının etkisi altında kalmışlar. Çok acınası halleri var. Fakirlikten çok putlara tapmaları ile dikkatimi çekiyorlardı. İslâmiyeti az çok tanıdıkları ve bildikleri için onların bu zavallı hallerine karşı çok fazla üzüntü duymuyordum. Zira pek çok Müslümana eziyet ediyor sırf inançlarından dolayı kardeşlerimizi ortadan kaldırmaya çalışıyorlardı.

Fakat Çin’e gelince “feleğim şaştı” desem yerinde olur. Burada Hindistan’daki gibi Hindu, Budist inanç sistemi de yok. Tam anlamıyla dinsizlik ortalıkta kol geziyor. Komünizm ekonomik sistem olarak çökmüş, lâkin “diyalektik materyalizm” en güçlü dönemini yaşıyor. Kime sorsan “hiçbir inanca sahip değilim” diyor inanç sahipleri ile alay etmeye çalışan bir söylemle konuşmaya başlıyor. Biraz üstüne gidince “ben bütün dinlere saygılıyım” deyip kestirip atıyorlar.

Ne dehşetli bir durum Ya Rabbi!

İşte üzüntümün en önemli sebebi bu. Dünya ve memleketimiz inançsızlık alevleri içinde yanarken biz sivrisineklerle uğraşıyoruz.

Bana “Yahu sen de Askerî Şûrâ kararları ile ordudan atıldın, bak seni de ilgilendiren bir oylama yapılıyor” diyen kardeşlerime şunu söylemek isterim: Evet, yıllardır emek verdiğimiz her kesime anlattığımız bir mağduriyet söz konusu. Ben de elimden geldiğince bu konudaki düşüncelerimi söyledim. Lâkin kalbimdeki bu sızı bir türlü dinmiyor. Dinsizliğin âlemi sardığı bir dönemde neşe içinde görünmek basbayağı yapmacık kalıyor.

Mehmet Âkif, Seyfi Baba şiirini şu kelimelerle noktalıyor: Ya hamiyetsiz olaydım, ya param olsa idi!

Nur kahramanı Zübeyir Gündüzalp ise mahkemede bakın ne diyor: “Sayın hâkimler! Teessür ve ıztırap karşısında kalpten bir parça kopsa idi, bir genç dinsiz olmuş haberi karşısında o kalbin atom zerratı adedince paramparça olması lâzım gelir. İşte sizin vereceğiniz beraat kararı, İslâm gençliğinin, İslâm dünyasının bu dehşetli afetten tesirli bir şekilde kurtulmasına sebep olacaktır. Ve beni Bediüzzaman ve onun eserlerine kopmaz bir bağla bağlayan saikten biri de budur.”

Ah Zübeyir Ağabey. İyi ki bu günleri ve dinsizlik dehşeti ile yanan dünyayı ve özellikle de Çin’i görmedin. Bir değil, bin değil, milyon değil, milyarlarca insan bu ateşin içine düşmüş. Medeniyet fantezilerinin sarhoşluğu ile bir sağa bir sola yalpalayıp duruyorlar.

Ölümü hatırlarına getirdiği için “sı” ifadesini yani dört rakamını her yerden silmişler. Sanki onu görmeyince, hatıra getirmeyince ölümden kurtulacaklar. Bu ne dehşetli bir akılsızlıktır ya Rabbi!

Muhterem okuyucular, bu dehşetli afetten korunmanın en önemli yolu Risâle-i Nurlardır. Nasıl ki komünizm dehşetinden Nurlar sayesinde vatanımız mahfuz kaldı, işte bu dinsizlik belâsından kurtuluşun da en kestirme ve kolay yolu bu eserleri okumak iledir. Maazallah, Çin başta olmak üzere dünyanın her yerinde alevlenen bu dehşetli yangına düşmekten kurtulamayız.

Rabbimden cümlemizin imanla yaşamasını ve imanla kabre girmesini niyaz ederim.

13.09.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (10.09.2010) - Hong Kong’ta ehl-i kitap düşünceleri

  (31.08.2010) - Hong Kong’ta bir Cuma namazı

  (29.08.2010) - Çin yollarında

  (24.08.2010) - Çin’de Ramazan

  (22.07.2010) - Kardak krizinin aslı neydi?

  (20.07.2010) - Kardak krizi ve hatırlattıkları

  (13.07.2010) - Sovyet İmparatorluğunun çöküşü

  (12.07.2010) - İnternetteki ses kaydı

  (10.07.2010) - Profesyonel ordu pahalı mı?

  (02.07.2010) - Denizcilik ve Kabotaj Bayramı


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.