"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu sabah üzerime güneş doğmadı…

Ahmet UÇAR
20 Mart 2021, Cumartesi
Ankara’dan Barış Engin Ağabeyimizin ehli hizmet hanımı Hatice Engin’e rahmet dileklerimle

İşte bir güneş daha üzerime doğuyor. Evimin pencerelerini açıp güneşin ışık hüzmelerinin odamı aydınlatmasına izin veriyorum. Bir kez daha Rabbim beni gecenin karanlığından gündüzün nuruna kavuşturuyor. 

 Yokluk karanlığından varlık nuruna, rahm-ı mâderdeki karanlıktan dünya nuruna kavuşturduğu gibi…

“Bu sabah üzerime güneş doğmadı. Bu sabah evimin penceresini açıp temiz havayı soluyamadım. Perdemi kaldırıp güneşin doğuşunu seyredemedim. Çocuklarımın üzerlerini örtüp onları öpemedim. Kahvaltıda en sevdikleri şeyleri hazırlayıp onlarla oturamadım.

Bugün güneş kabrime doğdu. Ne tuhaf dünyada ebedî yaşayacak gibi hayaller kurarak yaşarken kabre girmek. Çocuklarının büyüyeceğini, evleneceğini, torunlar sahibi olup onları sevip, okşayacağını düşünürken toprağa düşmek.

Ne tuhaf üzerine bastığım toprağın şimdi altında olmak, topraktan bir battaniye kullanmak, topraktan gelip, topraktan beslenip, toprağa kendini teslim etmek. Şehrin gürültü patırtısı içinde, betonarme binaların içinde unuttuğum özüme, toprağa dönmek.”

Hatice Ablamız bugün toprağa girdi. Biz onun imanına şahidiz. Ve iman etmişiz ki Rahîm ve Hakîm olan bir Rabbimiz var. Başımıza her ne gelirse O’ndan gelir. Bu dünya bir gecelik konmak ve göçmek için bir han. Bir yolcu gibi yaşamak lâzım. Bu dünya bir imtihan meydanı. Bazen nimet bazen de musîbetle imtihan oluyoruz. Nimetle imtihan zor hem nimeti veren Mün’im-i Hakîki’yi hatırlamayı hem de O’na şükretmeyi gerektiriyor. Musîbetle imtihan zor. “Niye ben?” diye sormadan musîbeti veren Rabb-i Rahîm’i hatırlamayı ve sabırla mukabele etmeyi gerektiriyor.

Nimetle mi imtihan daha zor yoksa musîbetle mi? Peygamberimiz (asm) ashabına “Sizler yoklukla, sıkıntıyla, zahmetle imtihan oldunuz ahir zamanda gelecek ümmetim bollukla, nimetle, rahatla imtihan olacak. Korkarım ki çoğu kaybeder. Çünkü bollukla, nimetle imtihan daha zordur” buyuruyor.

“Fakat insan, Rabbi kendisini (varlıkla) imtihân edip, ona ikramda bulunduğu ve ona ni‘met verdiği zaman, bunun üzerine: “Rabbim bana ikrâm etti!” der. Hâlbuki onu (yoklukla) imtihân edip de rızkını kendisine daralttığı zaman: “Rabbim bana ihânet etti!” der.” (Fecr 15-16) İnsan olarak nimet ve musîbet imtihanlarına karşı bu âyetteki gibi davranma meylindeyiz. Ama biz Risale-i Nurlar’dan aldığımız terbiye ile dünyanın dâr-ul ücret değil, dâr-ul hizmet olduğunu biliyoruz. Mükâfat ve lezzetin ahirette olduğunu biliyoruz.

Ne güzel sıkıntılara, musîbetlere, firaklara, zahmetlere, ölümlere karşı “Lütfun da hoş, kahrın da hoş” diyebilmek. Ne güzel bizi bizden daha iyi bilen, bize her muamelesinde bir rahmet ve hikmet tecellisi olduğunu bildiğimiz bir Rabbimiz olduğunu yakinen bilmek. Ne güzel “Madem O’ndan geliyorsun, baş göz üstüne, hoş geldin sefa geldin” diyerek musîbeti karşılamak. Ne güzel mükâfatını düşünerek sabırla musîbeti karşılayıp Mevlâ-yı Kerîm’ine tertemiz bir halde emanetini teslim edebilmek.

Uzunca bir süredir dermansız bir dertle imtihan olan Ankara’da hizmetlerle meşgul olmuş Hatice Ablamız için dünya imtihanı bu kadarmış. Rabbimin kendisi için tâyin ettiği süre doldu. Şuna iman etmişiz ki bu imtihan süresince çektiği sıkıntılar onu tertemiz kıldı, ahiretteki makamını arttırdı. Artık onun için dünya sıkıntı ve zahmetleri son buldu. Ahiret saadetleri ve mükâfatları başladı. 

Artık dünya güneşi üzerine doğmayacak, ama kabrinde açılacak pencereden Cennet’i seyredecek, üzerine artık batmayan bir saadet güneşi, sönmeyen bir nur doğacak.

Rabbimiz’in merhametinden temennimiz o ki “O gün öyle yüzler (de) vardır ki ni‘met içinde (olmakla güzel)dir! (Dünyadaki) çalışmalarından dolayı hoşnuddurlar! Yüksek bir Cennettedirler! Orada boş bir söz işitmezler! Orada dâimâ akan bir (çok) pınar(lar) vardır! Orada yükseltilmiş tahtlar, (önlerine) konulmuş kadehler, dizilmiş yastıklar ve serilmiş halılar vardır!” (Gaşiye 8-17) müjdesine nâil olacak.

Hatice Ablamıza Rabbim rahmetiyle muamele buyursun. Evlâtları için bu acıyı manevî bir şırınga hükmünde ruhî, kalbî tekâmüllerine vesile kılsın. Barış Abimize, evlâtlarına, ailelerine, bütün sevdiklerine sabr-ı cemîller ihsan buyursun. Bizlere de nâsihlerin en güzeli ölümden istifade etmeyi nasip etsin.

Okunma Sayısı: 3970
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet Türeli

    20.3.2021 18:09:04

    Allah bacınıza rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah, başta eşi Barış kardeşime, babası İbrahim abiye, camiamıza ve yakınlarına sabırlar diliyorum

  • Melikşah

    20.3.2021 07:32:27

    Hizmet kervanın hadimleri olarak Rabbisine yürüyen kullarına müjdeler olsun. Mekanları Firdevs Cenneti Olsun 🇹🇷

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı