"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tasavvuf gayesi ve Risale-i Nur

Ali FERŞADOĞLU
24 Eylül 2020, Perşembe
İnsan beden - ruh, maddî-manevî iki cepheye sahip. Her birisinin gıdası farklıdır. Tasavvuf/Tarikat maddîden ziyade manevî yönünü inkişaf ettirmeyi hedef alır.

Burada en önemli gayesi hiç şüphesiz iman hakikatlerinin kalplerde inkişafını sağlamaktır. İmam-ı Rabbani de bütün tarikatların ulaşmak istedikleri son noktanın iman hakikatlerinin inkişaf ettirilmesi olduğunu vurgular. 1  

İman hizmetlerini ön planda tutma günümüzde çok daha fazla gerekli hâle gelmiştir. Çünkü günümüzde maddeperestlik, materyalizm hastalığı dehşetli bir veba, bir taun salgını gibi her tarafa sirayet etmiştir.  

Aydınlanma çağı, maneviyat dışlanmış, hatta fen ve bilim ile savaş açılmıştır. 

Bediüzzaman bu önemli değişim ve dönüşümü şöyle teşhis eder: Bilirsiniz ki; eğer dalâlet cehâletten gelse, izâlesi kolaydır. Fakat, dalâlet fenden ve ilimden gelse, izâlesi müşküldür. 2 

Ancak günümüzde dinsizlik kol gezmektedir. 

Bunun çaresi iman hakikatlerini aklın tatmin edileceği şekilde izah ve ispat edilmesidir: “Tahmin ederim ki, şeyh Abdülkadir-i Geylânî (ra) ve Şah-ı Nakşibend (ra) ve İmam-ı Rabbani (ra) gibi zatlar bu zamanda bulunsalardı, bütün gayretlerini hakaik-i imaniyenin ve akaid-i İslâmiyenin takviyesine sarf edeceklerdi.” 

Bunun sebebini de şu şekilde dile getirmektedir: 

“Çünkü saadet-i ebediyenin medarı onlardır. Onlarda kusur edilse, şekavet-i ebediyeye sebebiyet verir. İmansız Cennete gidemez, fakat tasavvufsuz Cennete giden pek çoktur.” 3 

İşte eskiden kelâm ve tasavvufun, tarikatların yaptığı bu vazifeyi, Risale-i Nur ifa etmektedir: “Cenâb-ı Hak şu zamanda, i’câz-ı Kur’ân’ın mânevî lemeâtından olan mâlûm Sözler’i, şu dalâlet zındıkasına bir tiryak hâsiyetini-vermiş tasavvurundayım.” 

Risale-i Nur, baştan sona tasavvuf/tarikat literatüründe de geçen bütün kelime ve mefhumları kullanır, hakikatlerini ispat ve izah eder. Akıl, kalb, vicdan gibi bütün his ve lâtifeleri tatmin eder.  

Buna göre, Risale-i Nur, tekke ve zaviyelerde merkezleşen tasavvuf/tarikat eğitim ve terbiyesini evimize, iş yerimize, köyümüze, hatta dağ başlarına çıkarmıştır.  

Dipnotlar: 

1- Bediüzzaman, Mektubat, s. 26. 

2- Bediüzzaman, Age, s. 27. 

3- Age, s. 27. 

Okunma Sayısı: 1741
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ata

    24.9.2020 11:23:17

    Buna göre, Risale-i Nur, tekke ve zaviyelerde merkezleşen tasavvuf/tarikat eğitim ve terbiyesini evimize, iş yerimize, köyümüze, hatta dağ başlarına çıkarmıştır.( NOKTA)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı