Okumak ruhu yüceltir.
Bugün çoğu Müslümanlar çok az okuyorlar. Merhum Zübeyir Gündüzalp, ‘burada oku, kabirde okuyamazsın’ der. Bu dünyaya ilim öğrenmek için geldik. Okumak, düşünmektir. Okumadan âlim, yazmadan kâtip olunmaz. İlerlemek, yükselmek için sürekli bir şekilde okumalıyız. Kitap, insanı geliştiren bir hazinedir.
Bir insanın kitap alıp onu kitaplığında bekletmesiyle, o kitabı okuması arasında dağ gibi fark vardır. Kitap okuyarak kendimizi geliştirmeliyiz. Bazı kişilerin sosyal yönleri pek gelişmemiştir. İnsanlar kitap okuyarak, fikren ve zihnen kendisini geliştirirler. Kitap okumak gelişmektir. Okumak ruhu yücelten ve toplumları geliştiren bir olgudur. Okumayan insan kendisini yenileyemez. Hiçbir zaman hayatta mutlu olamaz.
Victor Hügo şöyle der: Okuma ihtiyacı barut gibidir. Bir kere tutuşunca bir daha sönmez.
Büyük medeniyetler, toplumların çok okumaları oranında kurulurlar. Nasıl ki güneş dünyayı aydınlatır. Okumak da insanları aydınlatır. Elmas bile işlenmezse, göstermez cevherini. İnsan da okursa gerçek cevherini gösterir. Okuyarak, tembellik karanlığından kurtuluruz. Zamanımızı değerli kitapları okuyarak kıymetlendirmeliyiz. Deskartes şöyle der: Okumaktan edindiğim biricik fayda, bilgisizliğimi gittikçe görmek olmuştur.
Gerçekten, insan okumadan bilgisizlikten, cehaletten kurtulamaz. Kurtuluşun anahtarı, insanın kendisini okuması ile mümkündür.
Üstad şöyle der: “Ey kendini insan bilen insan, kendini oku. Yoksa hayvan ve camid hükmünde bir mahlûk olursun.”
Evet, insan iman gözüyle okursa her iki cihanda huzurlu ve bahtiyar olur. Zaten İslâmın ilk emri de okudur. Öyleyse, insanın ilk işi okumak olmalıdır. Okumak, kâinatın gizli sırlarını çözmeye yarayan bir anahtar hükmündedir.
Hiçbir iş bilgisizce olmaz.