Filistin lideri Mahmud Abbas, İsrail ve ABD’yle yapılan “bütün anlaşmaları” sona erdirdiğini duyurarak, “İsrail’in uluslar arası topluma karşı bütün sorumlulukları üstlenmesi gerekecek” dedi.
Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, İsrail’in işgal altında tuttuğu Batı Şeria’yı ilhak etme planlarına misilleme olarak İsrail ve ABD’yle yapılan “bütün anlaşmaları” sona erdirdiğini duyurdu. BBC’deki habere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in egemenliğini Yahudi yerleşimleri ve Ürdün Vadisi’ne genişletmek istiyor. Bu, ABD Başkanı Donald Trump’ın ocak ayında açıkladığı İsrail ve Filistin arasındaki “barış vizyonuna” paralel bir hamle. Trump’ın planı, Batı Şeria’nın yüzde 70’i ve Gazze’nin tümünde bir Filistin devleti kurulması, başkentinin de Doğu Kudüs’ün kıyısında olmasını öngörüyor. Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün tamamını isteyen Filtinliler ise planı İsrail yanlısı olduğu ve haklarını görmezden geldiği gerekçesiyle reddediyor. İsrail bu bölgeleri 1967 Ortadoğu Savaşı’ndan bu yana işgal altında tutuyor. Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki 140 dolayında yerleşimde 600 binden fazla Yahudi yaşıyor. Uluslar arası toplumun çok büyük kısmı Yahudi yerleşimlerinin uluslar arası hukuka aykırı olarak değerlendiriyor, ancak İsrail buna karşı çıkıyor.
‘Ağır yaptırımlar’ çağrısı
Filistin lider kadrosuyla Ramallah’ta bir toplantı yapan Mahmud Abbas yaptığı açıklamada, “Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Devleti, Amerikan ve İsrail hükümetleriyle yapılan hiçbir anlaşmaya ve uzlaşmaya ve güvenlik de dahil, bu anlaşma ve uzlaşmalardan doğan yükümlülüklerine artık tabi değildir. Şu andan itibaren İsrail işgal makamları, işgal gücü olarak uluslararası topluma karşı tüm sorumlulukları üstlenmelidir” dedi. Abbas, diğer ülkelere de Netanyahu’nun koalisyon hükümetinin ilhak planını uygulaması halinde “ağır yaptırımlar” getirmeleri çağrısı yaptı. Avrupa Birliği Dış Politika Temsilcisi Josep Borell, geçen Cuma günü Batı Şeria’da atılacak her türlü tek taraflı adıma karşı olduklarını söyledi. Borell, AB’nin bunu önlemek ve uluslararası hukuka uyulmasını sağlamak için “tüm diplomatik kapasitesini” kullanacağını belirtti. İsrail ile barış anlaşması imzalayan iki Arap ülkesinden biri olan Ürdün’ün Kralı 2. Abdullah da İsrail’i potansiyel tehlikelere karşı uyardı.